Birleşmiş Milletlerin sekseninci yılı buluşmasında çok çarpıcı olaylara tanık olduk. Öncelikle ana tema şaşırtıcıydı. “Birlikte Daha İyi Barış, Kalkınma ve İnsan hakları İçin 80 Yıl Ve Daha Fazlası.” Şaka gibi inanın. Sanki BM bugüne kadar çok iş yapmış da şimdi bu önemli konuya parmak basmak istiyormuş havasına girdi. Aklımız erdi ereli BM karar alır ama özellikle saldırgan Siyonist İsrail hiç birini uygulamaz. Kimse de bir şey yapamaz. Çünkü dünya ne derse desin beş devletten birisi karşı görüşte olursa hiçbir karar uygulanamaz. Onun için yıllardır “Dünya Beşten Büyüktür, Daha Yaşanır Bir Dünya Mümkündür.” Diye haykırıyor Cumhurbaşkanımız.
BM Genel Sekreteri Guterres'i dahi dinlemeyen, aciz bırakan, kararları dinlemeyen Siyonistlere herhangi bir yaptırım uygulanamayan bir yapıdan söz ediyoruz. Biz BM'nin acziyetini Bosna- Hersek katliamında da gördük. Kısacası bu yapı çarpık kurulmuş ve doğru sonuç üretmeye müsait değildir. Bir de bu tür kurumlar kurulurken asıl amacın Müslüman dünya dışındakileri rahatlatmak için kurulmuş kurumlar olduğu uygulamalardan anlaşılıyor. O zaman bu kavramlar doğru anlamlar yüklemek üzere yeniden masaya yatırılmalıdır.
ABD Başkanı Tramp'ın BM'yi eleştirdiği konular gerçekten gülünç idi. Yedi sekiz savaşı tek başına bitirdiğini söylüyor. Nerede o ülkeler onu da arayıp bulmak gerekiyor. BM'nin bunu başaramadığını söylerken ikiyüzlülük gösterip kendilerinin BM'yi tıkadıklarının üstünü örttüklerini bize unutturmaya çalışıyordu. Tabii çok çok komik ve gülünç hale düştüğünü de herhalde biliyordur. BM Mikrofonlarının iyi çalışmadığı, merdivenlerinin, ışıklarının bozuk olduğunu konuşmak ana temanın neresinde yer alır. “Yani dam başında saksağan vur beline kazmayı” kabilinden bir konuşma. Hani münasebetsiz Mehmet Ağa'dan bahsedilir ya ona benzer bir münasebetsizlik. Padişah çağırmış Mehmet Ağa'yı neden adama böyle diyorlar diye. Birkaç gün sonra Münasebetsiz Mehmet Ağa, Padişah'a “padişahım senin baban zurna çalar mıydı?” demiş. Padişah “Hayır! Neden sordun?” deyince “Benim babam da çalmaz da ondan” demiş. Münasebetsizlik böyle bir şeydir. Tramp'ın BM eleştirisi de böyle bir şey.
Bizim esas üzerinde duracağımız şey elbette pek çok ülkenin Filistin'i tanıması, Global SUMUD Filosu, dünya halklarının ayağa kalkması ve her tarafta FreePalestine çığlıklarıdır diyebiliriz. Yönetimleri zorla da olsa ayağa kaldıran bu uygulamalar çok önemlidir diyebiliriz. BM toplantısı öncesi Fransa ve Suudi Arabistan'ın koordinesi ile Filistin konulu oturum da çok çok önemlidir. Cumhurbaşkanımızın “Artık Filistin dünyanın meselesi olmuştur” derken liderlerin ayakta alkışlamaları ve tırnaklarıyla kazıyarak bu konuma taşıyan Türk Hükümeti ve başta Tayyip Erdoğan'ın başarısı olduğunun önemi de tartışılamaz. Üstelik iç kamuoyunda devamlı itibarsızlaştırma çalışmalarına rağmen bu başarının büyüklüğü tartışılamaz. Eğer dünya kamuoyu vicdanı harekete geçmişse unutmayalım ki bu başarının en büyük payı Gazzeli yiğitlerin canları pahasına yurtlarını savunması ise diğeri de Sayın Cumhurbaşkanımız ve ekibinin her daim konuyu canlı tutmalarıdır. Üstelik iç kalede her türlü iftira ve itibar suikastına rağmen böyledir.
Bence hepsinden de önemlisi Soykırımcının uçağının korkudan Akdeniz ve okyanuslar üzerinden ABD'ye yolculuk yapmak zorunda kalmasıdır. Evet, korku bacayı sardı demektir. Ya BM'de boş sandalyelere konuşması, tepkiler nedeniyle uzun süre konuşamaması yalnızlaşmadan başkası değildir. Üzerini çizdiği ülkeler ile şahısları gösterdiği konuşmada aslında kendi ipini çektiğinin farkında mıdır acaba? İşte yalnızlaşmak budur. Tramp yirmi bir madde ile barışı sağlama iddiasında bulunsa da, halen Soykırımcının ayak izine basarak yürüse de kaçınılmaz sonun bir gün kendilerini yakalayacağı muhakkak. Çünkü zulüm ebediyen payidar olamaz. Ah! Bir de İslam Dünyası'nın liderleri, halklarının isteklerini bir duysa, Cumhurbaşkanımızın projelerine katılabilseler her şey yerli yerinde olacak. Ancak halkından kopuk bazı liderlerden bunu beklemek halen mümkün değil. Bununla birlikte Türkiye'nin öncülüğünde bir kıpırdama da görülüyor hayırlısı. Hayırlı sonuçları görmeyi inşallah Allah bize de nasip eder.
SUMUD'U yalnız bırakmayan başta Ülkemiz Savunma Bakanlığı'na ve Meloni'nin ülkesi İtalya'ya, çaba sarf eden herkese teşekkür ederiz. Duamız Gazze ablukasını delmeye çalışan Gönüllüler Ordusu SUMUD'adır.
Yusuf SARIKAYA \ Timeturk
