Dolar

42,9208

Euro

50,5749

Altın

6.263,50

Bist

11.294,37

Manevi iklimde diriliş

2 Saat Önce Güncellendi

2025-12-29 00:11:05

Yusuf Sarıkaya

Modern çağda savaşsız gün hatta saat yokken, Allah'tan başka tapılacak hiçbir şey olmadığını haykırarak tüm putları devirip tabuları yıkan İbrahim ve oğlu İsmail (a.s.)'ın zamanından beri süre gelen hürmete layık savaşsız aylar vardı. Kur'an-ı Kerim buna “Haram Aylar” diyor. (Tevbe Sûresi, 36) Hürmet edilen aylar demektir. Ay'ın dünya etrafındaki hareketi takvimine göre isimlendirilen ve ibadetlerin bu takvime göre yapıldığı aylara kamerî aylar denir. Hürmet edilen aylardan ve üç aylar dediğimiz manevi iklimin müjdecisi Recep ayı bunlardan birisidir. Her sene miladi takvime göre on üç gün önceden gelen ve senenin tüm günlerini otuz altı yılda bir şereflendiren bir döngü.

İşte bugünlerde yeniden bu manevi iklimin muştusuna tanık oluyoruz. Recep ayı içinde Regaib diye tanımlanan, istek, arzu, iyiliğe davet, tutkularımızı kontrol altına alma şeklinde de anlaşılacak bir gece. Hele de göz nurumuz namazın farz kılındığı, derin manalar içeren ânenerrasûlü ve Allah'a ortak koşmak gibi hiçbir akıllıya yakışmayan suçtan tevbe edenlerin bağışlanacağı müjdelerini barındıran İsra ve Mirac mucizesi Recep ayını daha da zirveye taşımaktadır. İlk Kıblemiz Mescid-i Aksa'yı gündemde tutan “Sübhanellezi esra…..ilel Mescid-i Aksa…” yüce buyruğunu gündemimizde tutar daimi hedefimiz olarak kabul ederiz. “Bize ne Mescid-i Aksa'dan” demeyiz.

Namaz için iç ve dış temizlik şart. İç temizlikle gönül dünyamız, ruhumuz pak olurken dış temizlik ve abdest ( Vudu': güzelleşmek) ile de suretimiz, dışımız temizlenir. Namazda Kıyamla Hak huzurunda durur, Kıraatle rabbimizin buyruklarına kulak veririz. Rukûda Yüceler yücesini saygıyla tazim ederken Secdede fena fillah olur (Allah'ta yok olur, Allah'a en yakın âna tanıklıkla) kişiliğimizi yaratanın huzurunda yok ederek gerçek kişiliğe kavuşuruz. Tahiyyatta meleklerle konuşur, Allah'ı takdis eder, Peygamberimize, kendimize ve diğer müminlere dua eder, Müslümanlığımızı yeniden şehadet getirerek tazeleriz. İçinde İslam'ın şartlarını bütünüyle temsil eden namazımızdan sağımızdaki meleklere ve müminlere en güzel barış ve emniyet parolası Selamı vererek günlük meşgalelerimize bir sonraki vakte kadar döneriz. İşte Recep ayının manevi ikliminde bu hediyelerle yeniden diriliriz.

Bid'atın ve hurafenin yeri yoktur bu muhterem günlerde. Özel namaz, özel dua, özel ritüel yoktur. Sadece Allah'ın Rasülü'nün dilinden dökülen “Allah'ım Receb'i ve Şa'ban'ı bize mübarek kıl ve Ranazan'a da kavuştur.” Duasını coşku ve ümitle mırıldanırız. Elektriklerin olmadığı dönemlerde atamız İkinci Selim döneminde halkın haberi olsun diye minarelerde ve sokaklarda kandiller yaktırması nedeniyle halkın bu zaman dilimine Kandil demelerini de normal görür buradan hareketle Ramazan-ı Şerif'in habercisi ve dibacesi olan bu günleri, samimi Müslüman halkın gözünde küçültmeyiz.

Şa'ban'da beratımızı almayı ümit eder, Recep ile Ramazan'ı ayıran bu aydan On bir Ayın Sultanı'na yürüyüşe geçeriz. Ramazan gönül dünyamızda biriken tortuları temizlemeye, yüreğimizdeki sertlikleri yumuşatmaya gelir. Bir gelir pîr gelir ve her tarafı, zamanı, mekânı kendi boyasına boyar. Zamanın zimamını eline alır. Artık söz onundur. Hayat imsaktan önce “sahurda bereket vardır” müjdesiyle başlar, tehccüt ve sabah namazı ile devam eder. Gün boyu nefse kement vurulur. İftarla yeniden madde âlemine döner, teravihle yeni bir rahata kavuşuruz. Sohbetler canımıza can katar, eskilerimizi atar yeni manalara kanatlanırız. İsraftan uzak davetler, buluşmalar ve dostluklar bir başkadır bu mevsimde.

Semaya mahyalar göz kırparken, ortam davudî seslerle çınlar. Kulaklar hatimlerle manalar ummanına dalar. Bir de anlam üzerinde durulursa daha bir başka olur bu hatimler. Kadir Gecesi ile bizi şereflendiren muciz kelam aramızda dolaşır. Nasipdar olanlara hidayet muştular. Yol gösterir, emreder, sakındırır ve acile ve ahiraya dair esaslar sunar gönlünü açanlara. İtikâf manevi yükselişin zirvesidir. Kadınlar evlerinin bir köşesini mescit yapıp hayatının defolu taraflarını tespit ve tedavi ile uğraşırken, erkekler en yakın mescitlerde bu eylemi gerçekleştirirler müsaitseler. Yardımlar, fitreler, zekâtlar daha çok bu ayda planlanır ve verilir. Bol bol verilir. Cömertlik Ramazan'ın şanındandır. Müminler bu ayda “cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır” tavsiyesinin idrakindedirler. Bayramla birlikte sultan aramızdan ayrılır üzülsek dahi. “Ama Recep ve Şaban” ile yeniden döneceğim dercesine çekilir menazildeki yerine. Uzaktan seyreder kazanımların günlük hayata yansıyıp yansımamasına bakarak. Şekilde kalan ve bir atımlık barut misali tükenenlere acıyarak bakar. Manevi İklimde Diriliş'in çerağını tutuşturan üç ayların sultanı “Allah'ım bize Recep ve Şaban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur.” Diye ellerimizi açıp davet edeceğimiz günleri bekleyerek yerini tatlı mı tatlı bir güne; bayrama bırakır vesselam.

Yusuf SARIKAYA \ Timeturk

Tüm Yazıları

Haber Ara