Dolar

42,5127

Euro

49,5465

Altın

5.818,92

Bist

11.007,37

Sisi, Papa gibi konuştu

2 Saat Önce Güncellendi

2025-12-05 17:05:31

Mustafa Özcan

Sisi tasavvufi tabirle zaman zaman ‘şatahat' türü (ölçüsüz ifadeler) kullanıyor. Bir mevlit kandilinde Müslümanların sevinçlerini kursaklarında bırakmıştı. Asude iklimlerini berbat etmişti. Mesela o münasebetle bir konuşmasında ‘kutsal metinler yüzünden dünya ile savaş halinde mi olmalıyız veya bütün dünyaya savaş mı açmalıyız?' diye sormuştur. 1.6 milyar Müslümanı, alemin geri kalanının (7 milyar kişi) karşısına dikmekte ne gibi yarar olabilir?' diye sormuştur. Kendi varsayımlarını hakikat gibi telakki etmektedir. Ayette 'toptan sizinle savaştıkları vakit siz de onlara toptan karşılık verin' deniliyor. Burada ayet, 'Kanlı karnavalı siz başlatın veya başlangıcı siz yapın' demiyor. Oğul Bush ve kabinesinin yaptığı gibi “preempitive/önleyici savaş açın” diye de emretmiyor! Sadece buna maruz kaldığınızda misliyle karşılık verin diyor. ‘Kutsal metinler bizi orantısız bir gücün karşısına dikiyorsa, dini metinleri gözden geçirmeliyiz' diyor. Cihat ayetleri noktasında Türkiye'de de böyle düşünenler ve benzeri bakış açısına sahip olanlar da var.

WhatsApp Image 2025-12-04 at 19.06.41

Maalesef Ezher kurumu da dahil kimse Sisi'nin bazı çıkışlarına itiraz etse de hepsine karşılık veremiyor. En son olarak da bir konuşmasında İslam'ın 1400 yıldan beri dolgun olmayan cılız şeyler getirdiğini (https://www.youtube.com/watch?v=YOsn2XGlWdA ) söylemiştir. Buna benzer ifadeleri papalar da kullanıyorlar. İslam'a karşı duruşuyla ünlenen ve sabıka oluşturan Alman asıllı papa Ratzinger veya 16'ıncı Benediktus, 2006 yılında doğduğu şehri (Regensburg) ziyareti sırasında ‘İslam kılıçtan başka ne getirdi?' diye sormuştur. Bu ifadeleri vaktiyle büyük tepki çekmiştir. Sisi'nin ifadeleri bundan daha ağırdır. Lakin onun kadar tepki çekmemiştir. Almanya'da Regensburg Üniversitesi'nde yaptığı konuşmayla İslam düşmanlığına tüy dikmiştir. Daha sonra papalıktan istifa ederek inzivaya veya köşesine çekilmiştir. Maalesef bilimler tarihiyle uğraşmayan kimseler İslam hakkında ileri geri konuşabiliyorlar. Bu konuşmaların i'rabda mahalli yoktur. Lakin karşılıklı olarak düşmanlık dalgalarının köpürmesine ve kabarmasına neden oluyor ve fitne ateşini ve kazanını kaynatıyor. Sisi de İslam'ın tarih boyunca kayda değer bir şey getirmediğini ve getirdiklerinin sıska ve cılız unsurlardan ve kadük başarılardan ibaret olduğunu söylemiştir. Bazen İslam alemi hilafsız inhitat devirleri geçirmiştir. Lakin her defasında ayağa kalkmış, toparlanmış ve küllerinden yeniden doğmuştur. Bu onun mucizevi yönüdür. Hicri 7'inci yüzyılda tökezlemiş ve bir yüzyıl geçmeden ayağa fırlamıştır.

İslam'ın mucizevi bir tarafı vardır; yıkıldı dendiğinde yeniden ayağa kalkma adeti vardır. Kendini tamir kabiliyeti vardır. Müslümanların yıkılma kabiliyetleri olsa da İslam'ın diriltme ve kendini tamir kabiliyeti vardır. Buna tecdit diyoruz. Kilise tarihçilerinin de vurguladığı gibi 14 yüz yıllık tarihi boyunca İslam hep batının önünde gitmiştir. 10 yüz yıl boyunca süreci önde kapatmıştır. ‘İslam ya'lu vela yu'la aleyh'tir. İslam yücedir ve hiçbir şey onu gölgeleyemez.

Sadece 200'er yıllık iki dilim ve devreden (toplam 400 yıl) bir çöküntü dönemi geçirmiştir. Bilimler tarihçisi Fuat Sezgin de bunu doğrulamış ve sekiz yüzyıl boyunca İslam aleminin ilmen Batı'nın önünde seyrettiğini söylemiştir. Hatta Müslümanlar öncü konumlarını korumuş olsalardı veya sürdürebilselerdi ona göre atom 200 yıl önce parçalanırdı. El hak doğrudur. Sisi Fuat Sezgin'in yolunu değil Celal Şengör'ün yolunu takip etmektedir. Sisi her nedense İslam'a karşı peşin fikirlidir ve hınç doludur ve her fırsatta hıncını kusmaktadır.

Tüm Yazıları

SON VİDEO HABER

ASELSAN'ın imha senaryosu: GÖKSUR'un görüntüleri paylaşıldı

Haber Ara