Dolar

42,4890

Euro

49,5318

Altın

5.750,19

Bist

10.918,51

Cephelerde yenilginin acısını Faşir halkından çıkarmak!

1 Ay Önce Güncellendi

2025-11-01 10:07:28

Mustafa Özcan

18 aydan beri Hızlı Destek kuvvetleri olarak bilinen eski Cancavid artıkları, kalıntılarının komutanı Hamidti'ye bağlı asi güçlerin kuşatması altında bulunan Faşir kenti 26/27 Ekim (2025) tarihinde düştü. Asi güçler şehre girdiler. Adeta peş peşe gelen yenilgilerin intikamını aldılar ya da acısını çıkardılar! Böylece yeniden sahada varlıklarını ispat ettiklerini düşündüler. Öyle ise bu hüsnü kuruntu kabilinden olur. Kaybettikleri itibar ve prestiji geri kazandıklarını sanıyorlar. Denildiği gibi merd-i kıpti şecaat arz ederken sirkatini söyler. Hızlı Destek Kuvvetleri de cephe gerisi sivil katliamlarla birlikte varlıklarını ispata çalışıyorlar. Faşir operasyonu kesinlikle meşru yönetimin zaferlerine gölge düşürmek amacıyla yapılmış bir vahşet. Böylece yenilgilerle aşağılanmış asiler kuyruğunu dikme fırsatı buldu. Kendilerince rövanş almış oldular. Lakin kazın ayağı böyle olmayabilir.

Bu hezimet tadındaki zaferleri BAE'ne de yeniden kuyruğunu dik tutma fırsatı bahşetti. Bu kesimler tarafından daha önce Suriye'de de halk ile rejimin karşı karşıya gelmesi iç savaş olarak pazarlanmıştı. Halbuki rejim halkına zulmediyor, vahşet ve kıyım uyguluyor ve cürüm işliyordu. İç savaş söylemi üzerinden cellat ile kurbanı eşit hale getirdiler. Sudan örneğinde de Birleşik Arap Emirlikleri aynı kaypak tutumu sürdürüyor. Muhammed Hamdan Dagalo ya da lakabıyla anmak gerekirse Hamidti güçleriyle birlikte BAE de hükmen yenilmiş sayılıyordu. Şimdi Faşir fücuruyla birlikte artıya geçtiler ve toparlanma imkanı buldular. Bu nedenle de Muhammed Bin Zayid'in Danışmanı Enver K(G)argaş meşru güçlere akıl veriyor ve Faşir gerçeği karşısında akıllı davranmak ve gerçeği kabullenmek zorunda olduklarını söylüyor. Akıl veren son cümlesi ise şöyle: İç savaşı sona erdirmenin tek yolu siyasi müzakerelerdir. Askeri çözüm imkansızdır. Karşı taraf yani ortakları askeri çözüm değil sivil katliamı yapıyor! Suriye için de böyle demişlerdi: Askeri çözüm yok! Sonunda Rusya ile İran ve hatta bütün dünyaya rağmen Suriye halkı askeri bir zafer kazanmıştır. Böylece ummadıkları başlarına gelmiştir. Ezberleri bozulmuştur.

BAE yönetimi Suriye'de baştan beri Esat'ı kolluyor ve kayırıyordu. Şimdi aynı rolü Sudan'da oynuyorlar. İbre hep asilerden yana. Her iki ülkede de Beşir ile Beşşar'dan yana tutum takındı. Faşir'in el değiştirmesiyle birlikte Sudanlıların önünde iki seçenek belirdi. Bütün cephelerde topyekün çarpışmak ve kozları paylaşmak ya da asilerle masaya oturmak. Asi güçler Darfur'u ele geçirdiler ve birkaç ay önce de Nyala'yı hükümetlerinin başkenti ilan ettiler. Savaş seçeneğinin kaim olması halinde Sudan milli ordusunun ilk hedefi, asileri yani Hızlı Destek Kuvvetlerini Kordofan'dan atmak ve temizlemek olacaktır.

Faşir ile birlikte Darfur'u ele geçirmesinden sonra asiler, Sudan, Libya ile Mısır üçgeninde etkili olacaklardır. Bu da silah kaçakçılığı ve sair kaçakçılığın artacağı anlamına geliyor. Bu üçgen Faşir'den sonra tekin olmayacaktır. Sina Yarımadasından sonra güneyde de istikrarsızlık ihtimali Mısır yönetimini tedirgin ediyor. Bu açıdan Hamidti Mısır yönetiminin bölgeye Sudan silahlı kuvvetleri lehine müdahale etmesinden kaygı duyuyor. Dolayısıyla gerilim hattı Mısır'a kadar uzanmış, yayılmış oldu. Mısır insan hakları ihlalleri nedeniyle asilere ambargo uygulanmasını da talep ediyor. Katliam görüntüleri uluslararası camiaya ulaştı bile. Buna mukabil imajını düzeltmek için Hamidti ihlallerle ilgili tahkikat komisyonları kuracaklarını ilan etti.

Mustafa Özcan \ Timeturk

Tüm Yazıları

SON VİDEO HABER

Endonezya'daki büyük sel felaketinde 753 kişi hayatını kaybetti

Haber Ara