Gözaltı, bir suç şüphesi üzerine insanların, emniyet tarafından savcı talimatıyla kişiyi geçici süreyle özgürlüğünden yoksun bırakılmasıdır. Bu işlem, soruşturma aşamasında gerçekleşir ve henüz bir mahkeme kararı bulunmaz.
Gözaltı işlemi; savcının emriyle, istisnai olarak da suçüstü durumunda emniyetin doğrudan kararıyla yapılabilir. Ancak gözaltına alma işlemi şüpheli hakları ile birlikte yürütülmelidir. Bu hakların tanınmaması ya da uygulanmaması, sürecin hukuka aykırı hale gelmesine yol açar.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 91. maddesine göre:
- Bireysel suçlarda gözaltı süresi: En fazla 24 saat
- Örgütlü suçlarda gözaltı süresi: En fazla 48 saat, savcının talebiyle 4 güne kadar uzatılabilir
Bu süre, kişinin fiilen özgürlüğü kısıtlandığı andan itibaren başlar. Emniyette geçirilen süre, karakola getirildiği an değil, fiziksel olarak özgürlüğün fiilen sınırlandığı andan itibaren hesaplanır.
Toplu suçlar, yani en az üç kişi tarafından birlikte işlenen suçlar söz konusuysa, savcılık gözaltı süresini ilk 48 saatten sonra her defasında bir gün olmak üzere 2 kez uzatabilir. Toplam süre en fazla 4 gün olabilir. Bu uygulama sıklıkla terör suçları, organize suçlar, dolandırıcılık, yağma ve cinsel suçlarda kullanılır.
Gözaltında olan her kişi bazı haklara sahiptir. Bunlar:
- Avukatla görüşme hakkı
Gözaltına alınan kişi, kendi seçeceği ya da baro tarafından atanan bir avukatla kesintisiz görüşebilir. - Susma hakkı
Şüpheli, hiçbir şekilde ifade vermek zorunda değildir. Susma hakkını kullanabilir ve bu durum aleyhine kullanılamaz. - Yakınlarına haber verilmesini isteme hakkı
Kişi, ailesine ya da belirttiği bir yakınına gözaltına alındığını kolluk aracılığıyla bildirebilir. - Sağlık kontrolü hakkı
Gözaltı süresince en az iki kez sağlık kontrolünden geçirilmesi zorunludur. - İfade sırasında avukatın hazır bulunmasını isteme hakkı
Avukat ifade alma işlemi sırasında odada bulunabilir, müdahalede bulunamaz ama gözlemci olur. - Çevirmen talep etme hakkı (gerekiyorsa)
Bir yakınınız gözaltındaysa yapmanız gereken ilk şey, bir ceza avukatıyla iletişime geçmektir. Avukat, savcılıkla ve karakolla irtibata geçerek gözaltı süresinin ne zaman başladığını, hangi suçtan şüphelenildiğini ve hangi işlemlerin yapılacağını öğrenebilir.
Gözaltı süresi sona erdiğinde, şüpheli:
- Savcılık sorgusuna çıkarılır, Savcılık sorgusu sonunda ya serbest bırakılabilir ya adli kontrol ile serbest bırakılır ya da tutuklama talep edilebilir.
- Tutuklama talebi varsa, kişi hâkim karşısına çıkar ve tutuklanıp tutuklanmayacağına mahkeme karar verir.
Eğer gözaltı işleminde ya da gözaltı süresi uzatılmasında Haksız ve Usulsüz bir durum var ise kişi:
- Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle tazminat davası açabilir.
Bu davalar, hem iç hukukta (Tazminat Komisyonu) hem de AİHM nezdinde yürütülebilir.
Gözaltı süresi kısa gibi görünse de, bu sürecin hukuki kontrol altında geçmesi gerekir. Aksi halde, ifade alınırken yapılan küçük bir ihlal, ileride büyük hak kayıplarına neden olabilir.
Yurdal Kılıçer \ Timeturk