Türkiye'de alkollü araç kullanımı, çoğu zaman “abartılıyor” diye geçiştirilen; ancak sonuçları bakımından en ağır hukuki yaptırımlara bağlanmış fiillerden biridir. Çünkü mesele yalnızca bir trafik kuralı ihlali değil, doğrudan başkalarının yaşam hakkını riske sokan bir davranıştır.
Hukuk, bu nedenle alkollü direksiyon konusunda toleranslı değildir.
Sınır Nerede Başlar?
Mevzuat nettir:
Özel araç sürücüleri için 0,50 promil,
Ticari araç sürücüleri için 0,20 promil,
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeler bakımından ise sıfır tolerans uygulanır.
Bu sınırların aşılması, “kendimi iyi hissediyorum” gibi sübjektif değerlendirmelerle bertaraf edilemez. Ölçüm esastır.
İlk Yakalanma “Son Şans”tır
Alkollü araç kullanırken yakalanan sürücüyü bekleyen yaptırımlar yalnızca para cezasından ibaret değildir. İlk yakalanmada dahi:
İdari para cezası,
Ehliyete 6 ay süreyle el konulması gündeme gelir.
İkinci yakalanmada bu süre 2 yıla, üçüncü ve devamında 5 yıla kadar çıkar. Üstelik bu aşamada psikoteknik değerlendirme ve psikiyatrik muayene de zorunlu hale gelir.
Yani mesele yalnızca “ceza ödemek” değildir; kişinin sürücü olma yeterliliği sorgulanmaya başlanır.
Kaza Olursa Durum Değişir.
Alkollü araç kullanımı kazaya karıştığında, konu idari yaptırım olmaktan çıkar, ceza hukukunun alanına girer.
Birinin yaralanması halinde taksirle yaralama, ölüm halinde ise taksirle öldürme suçu oluşur. Alkol, bu suçlarda:
Kusurun ağırlaşmasına,
Hapis cezasının artmasına,
Yargıtay ‘'1,00 Promilden Fazla Alkol Miktarı Güvenli Sürüş Yeteneğini Ortadan Kaldıracağı ve Bilinçli Taksir Hükümlerinin Uygulanması Gerektiği ‘' şeklinde karar vererek 1.00 Promilden fazla alkol sözkonusu olduğunu sürücünün cezasının arttırılacağını belirtmiştir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme ihtimallerinin zayıflamasına neden olur.
“Bilerek içmedim”, “yol boştu” gibi savunmalar bu noktada hukuki değer taşımaz.
Sigorta da Sizi Kurtarmaz
Bir diğer yaygın yanılgı, “nasıl olsa sigorta var” düşüncesidir. Oysa sigorta şirketleri:
Zararı ödeyip,
Daha sonra alkollü sürücüye rücu edebilir.
Bu da sürücünün yıllar sürebilecek maddi tazminat yükü altına girmesi anlamına gelir. Manevi tazminat davalarıyla birlikte bu yük, hayat boyu taşınabilir.
Sonuç: Hukuk Uyarıyor
Alkollü direksiyon, çoğu zaman bir akşamlık “rahatlık” uğruna, ehliyetten özgürlüğe, malvarlığından itibara kadar uzanan sonuçlar doğurur.
Hukuk burada cezalandırmak için değil, önlemek için serttir. Çünkü telafisi olmayan zararların önüne geçmenin başka yolu yoktur.
Bir kadehin bedelini, başkaları ödemesin diye.
Yurdal Kılıçer \ Timeturk