Siyonistler 7 Ekim 2023'ten beri Gazze'de katliam üstüne katliam, soykırım üstüne soykırım yapıyor. İnsanlık tarihi boyunca örneğine fazla rastlanmayan bir vahşiliğe ve barbarlığı gösteriyor. Siyonist katiller 23 aydır Gazze'ye saldırıyor, yakıyor, yıkıyor, öldürüyor, yüzbinlerce Gazze'liyi açlığa mahkûm ediyor. Gazze'li Müslümanlar Müslümanca duruşun vatanı savunmasını, mukaddesat müdafaasının nasıl olduğunu dünyaya gösteriyor.
İsrail'in bu vahşi soykırımına en çok tepki veren ülke Türkiye. Ülkemizin Filistin'le, dolayısıyla Gazze ile tarihsel bağları var. Osmanlı idaresi Filistin topraklarında 4 asır hüküm sürdü. Çok değil 108 yıl önce Gazze bir Osmanlı şehriydi.
Osmanlı Hükümdarı Yavuz Sultan Selim Han 1516'da çıktığı Mısır seferinde Filistin topraklarını fethetti. Ardından kutsal şehir Kudüs'ü ziyaret etti. Filistin tam 402 yıl Türklerin idaresinde idi. Osmanlı Devleti Asırlar sonra ölüm kalım savaşına yani Birinci Dünya Savaşına girdi. Osmanlı askerleri birçok cephede mücadele veriyordu. O cephelerden biri de Filistin cephesiydi. Bu cephede Mehmetçik İngilizlerle çetin bir şekilde savaşıyordu. Bugün İsrail tarafından tarumar edilen en ağır zulümlere şahit olan Gazze topraklarında 1917'de Gazze Muharebeleri yaşanıyordu. Kahraman Mehmetçik bu muharebelerde canla başla Gazze'yi savunuyor ve İngilizleri burada perişan ediyordu. Ama ne yazık ki koca Osmanlı Devleti birkaç cephede kazanmasına rağmen Birinci Dünya Savaşında mağlup oldu. O meşum Mondros Anlaşması imzalanmıştı. Türk askeri bölgeden çekilecekti. Dile kolay Osmanlı tam 4 asır buradaydı. Osmanlı döneminde Filistin'de Kudüs'te Gazze'de huzur hâkimdi. Bu topraklar selamet yurdu idi. Ama ne olduysa Osmanlı askerinin buradan çekilmesiyle oldu. İngilizler buraları işgal ediyordu. Türk askerleri buralardan çekilirken bir kısım fedai askerimiz artçı olarak kaldı. Askerlerimiz minarelere çıkıp makineli tüfekleri yerleştirdiler. Bu kahraman askerler son mermilerine kadar kutsal şehir Kudüs'ü savunuyorlardı. Derken İngiliz Hintli süvari birlikleri Kudüs'e girdiler. Orada kalan kahraman askerlerimiz onlara kurşun yağdırıyordu. Askerimiz son mermilerini atıp şehit olana kadar o kutsal şehri terk etmediler.
Çanakkale Cephesinde İngilizlere su taşıyan Yahudi bir birlik vardı. O birliğin adı Siyon katır birliği idi. İngilizler, Yahudilerin bu hizmetlerinin karşılığını 1917 Balfour Deklerasyonunda verdi. İsrail devletine giden süreç burada başladı. 1948'de hukuksuz kaçak bir İsrail devleti kuruldu. Bundan sonra işgalci Yahudiler Filistin topraklarını hukuksuz bir şekilde işgal etti. Bu topraklarının asıl sahipleri olan Filistinliler kendi yurtlarından atıldılar, kendi vatanlarında mülteci durumuna düştüler. Filistinliler on yıllardır ülkelerinin kalan topraklarını canla başla savunmaya çalışıyor.
Siyonist İsrail 7 Ekimden beri vahşi ve gaddar yüzünü en acımasız bir şekilde gösteriyor. Yaklaşık 2 yılda on binlerce Gazze'li Müslümanı bebek kadın demeden katlediyor. 21. Yüzyılın en büyük soykırımı yaşanıyor. Bu soykırıma dur denmeli.! İnsan katletmeye doymayan Siyonistler durdurulmalı ve hesap vermeli.
Gazze'de savunulan vatan, Gazze'de savunulan mukaddesat, Gazze'de savunulan insanlık onuru. Gazze sadece Müslümanların değil bütün insanlığın imtihanı. Gazze biziz. Biz Gazze'yiz. Bu zulüm, bu soykırım elbet son bulacak. Siyonistler kaybedecek! Gazze kazanacak, insanlık kazanacak. Nehirden Denize Özgür Filistin…