Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

'Beklenen İstanbul depreminde neler olacak?'

İHH Mütevelli Üyesi Osman Atalay, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depreminin ilk anlarından itibaren bölgede kurtarma çalışmalarına katıldı. Atalay'a 10 şehri vuran 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlere dair tecrübelerini sorduk.

1 Yıl Önce Güncellendi

2023-02-26 11:22:53

'Beklenen İstanbul depreminde neler olacak?'

1. Deprem bölgelerinde mültecilere yönelik ırkçı ve şovenist söylemleri sizce kim körüklüyor? Bu örgütlü bir aklın işi mi?

Deprem in ilk 3-4 günü sosyal medya da mültecilere yönelik ciddi bir ırkçı söylem saldırılar oldu bu çok ürkütücü bir durumdu. Hele yağma ve hırsızlık olaylarını mültecilere yüklemeleri büyük saygısızlık ve tam bir kaos provakasyon eylemleri olarak okumak gerekir. 1999 Marmara depreminde dükkanlar ve enkazlarda hasarlı binalarda meydana gelen hırsızlık yağma olaylarına şahit olduk. Maalesef bir çok vicdansız ve namussuz hırısızlar bu depremde de bölgeye geldiler. Emniyetin elinde hırsız ve yağmacıların sayıları ve hangi ülke vatandaşı oldukları bilgisi mevcuttur. Zamanı yeri geldiğinde açıklanması çok faydalı olacaktır. Fakat depremin ilk günlerinde direk Suriyelilerin hedef gösterilmesi tamamen siyasal örğüt mantığı idi tam bir kaos plan ve propaganda mantığına hizmet edildi.

2. HAARP gibi bir takım komplo iddiaları uzmanları ikiye ayırdı. Bazısı bunu kabul ederken bazıları da mümkün olmadığını söyledi

Bu konu kamuoyunu biraz meşkul etti komplo teorileri çok tartışıldı. Bilimsel gerçeklik ile izah edilmeli diye düşünüyorum.

Bilim insanları ise ABD'nin Alaska eyaletinde bulunan HAARP'ın yeraltıyla değil hava olaylarıyla ilgilendiğini, dolayısıyla depremlerin bu yolla tetiklenmiş olabileceğine dair iddiaların uydurma olduğunu söylüyor. HAARP'ın, iletişim sistemleri üzerindeki etkilerini incelemek için Dünya atmosferinin en üst katmanı olan iyonosfere radyo dalgaları gönderdiği belirtilirken amacın radyo dalgalarıyla iletişim, izleme ve navigasyon gibi alanlarda teknolojik ilerleme sağlamak olduğu vurgulanıyor.

Fransız haber ajansı AFP'ye açıklama yapan Harvard Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Okulu'nda uygulamalı fizik profesörü David Keith, ortaya atılan iddialarla ilgili “Bu çok çılgınca” derken HAARP veya başka bir şeyin depremler üzerinde etkiye sahip olduğuna dair bir tek veri bile olmadığını dile getirdi. Reading Üniversitesi'nde uzay ortamı fiziği profesörü olan Michael Lockwood da HAARP'ın bir silah olarak kullanıldığına dair iddiaların çıkış noktasının yıllar önce projenin radyo dalgalarıyla denizaltılarla iletişim kurulması noktasında araştırma yapması olabileceğini belirtti.

3. Olası İstanbul depremi sonrası neler olacak? İnsani yardımlar ve kordinasyonlar yeterli olacak mı?

Kişisel ve kurumsal olarak büyük küçük bir çok deprem ve tusunami bölgelerinde görev yaptım.

Marmara Gölcük , Pakistan ,İran Bem , Endonezya Açe Tusunami Deprem felaketleriyle kıyasladığımızda Maraş Pazarcık merkezli deprem 11 il ve 80.000 km²'lik alanı vuran dünyada eşi benzeri az olan bir deprem fırtınası yaşadık.

Şimdi beklenen İstanbul depremi anı ve sonrası neler olacağını düşününce çok korkuyorum.

Biz ulusça beklenen büyük İstanbul depremine yeterince hazırlıklı değiliz galiba..

Maraş merkezli depremde 4. Seviyede uluslarası yardım talep ettik bunu unutmayalım.

İstanbul depremi Büyük ve çok yönlü sorunları içinde barındıracaktır.

Ulaşım iletişim arama kurtarma gıda lojistik sağlık hizmetleri ve güvenlik “koordinasyonu “

İkinci sorunumuz ilk 72 saat toplumsal duygusal panik ve moral bozukluğunun oluşturacağı kaos saatlerinin yönetimi.

Ben yaşadığım tecrübeye dayanarak her zaman İstanbul'un tüm ilçelerinin Türkiye'nin 4O şehrinin kamu ve sivil toplum kurumlarına zimmetlenmesinin çok önemli olduğuna inanıyorum.

Arama kurtarma güvenlik tüm ihtiyaç ve lojistikleri için görevlendirilecek kurumlar bireyler İstanbul'un ilçelerinde 6 ayda bir kez tatbikat yapmalıdır.

Ben insani yardımlarında koordinasyonlarında İstanbul depremi için ilk 72 saat telaş ve heyecan sonrasında 15 gün içerisinde ancak kontrol altına alınabileceğini ön görüyorum.

Tabi İstanbul depreminde tahminim devletin güvenlik konseptinin özel planı vardır.

Fakat BM ve NATO nun İstanbul depreminde doğal bir yardım koordinasyonu rolünün olacağını düşünüyorum.

Maraş depreminin büyüklüğü devletin İstanbul depremi için güvenlik konseptinin proje ve stratejik planlarını daha güçlü ele alacağını tahmin ediyorum.

İstanbul depremini Türkiye'ye ekonomik siyasal sosyal etkileri olcak bir ulusal güvenlik sorunu olarak düşünmek zorundayız. Zamanımız çok daralıyor.

4. Sizce İstanbul'da devletin nasıl bir önlem alması gerekiyor?

Deprem kuşağı olan ülkemizin artık bir Afet Bakanlığı olmalıdır.

İstanbul'un 39 ilçesine afet koordinatör valiliği atanması çok önemli olduğunu gördük.

Afet Kaos ortamlarında merkezi değil yerel gücün operasyonel kabiliyeti çok önemli olduğunu gördük.

AFAD ve Kızılay'ın pozisyonunları yetki alanları hareket kabiliyetleri özerkliğinin büyük felaketler üzerine yeniden yapılandırılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.

Arama kurtarma da Türkiye'nin en deneyimli ekibi Madencilerin afet bölgelerine taşınması gereken ilk önemli kurum olarak bölgeye taşınma organizasyonu çok önemlidir çok tecrübeli ve sayıcada önemli bir güç kaynağıdır.

Bir gerçeği gözardı etmemek gerekiyor.Marmara depremi sonrasında küçük depremler yaşadık ,yakın zamanda Elazığ ve izmir depremi oldu görünen o ki biz ülke olarak büyük felaketler depremler için yeterince köklü radikal önlemler hazırlıklar konusunda yeterli değiliz.

Buradan milletçe ulus olarak her resmî ve sivil toplum örgütleri kendine pay çıkarmak zorundadır.

Bu depremde uluslarası 4.seviyede yardım çağrısı yaptık.

Beklenen büyük Marmara felaketi için yeni bir acil durum yapılanmasına ihtiyacımız var.

Türkiye'de 184.361 sivil toplum kuruluşu var maalesef bunun 90 bini aktif durumda, dernek vakıf sendika meslek odaları vs. Var olan bu Potansiyeli iyi hazırlamalıyız.

Kısa ve orta ve vadeli plan koordinasyon ve sabırla istediğimiz sinerjiyi yakalarsak bu yükün altından kalkarız.

5. Depremden nasıl ders çıkarmalıyız? Eksiklerimizi sizce anladık mı?

Türkiye nin bir deprem ülkesi olduğunu hiç unutmamalıyız. Bu depremde koordinasyon sorunundan ziyade büyük depremlere hazırlık yetkinlik sorunu vardı. Yeterlilik sorununu gözden geçirmemiz gerekiyor zayıf yönlerimizi güçlendirmek lazım. 1999 dan bu güne büyük küçük felaket depremler yaşıyoruz.

Her deprem sonrası iktidarlar doğal olarak eleştiri alır, yıkım can ve mal kaybı ne kadar büyükse toplumda eleştiri ve tartışma o kadar büyük olur. “Felaketlerde halk ilk 72 saatte devletten mucize bekler“

Koordinasyon sorunu tartışıldı iyi ve art niyetli tartışmalar yaşandı. Deprem büyüktü, kar ve hava koşulları ile gönüllü, resmi sivil tüm insanlar bölgeye akın etttiler trafik yoğunluğu kazalar ve depremin tahrip etttiği yollar koordinasyonda doğal aksaklıklar ve yapısal sorunları ortaya çıkardı.

Küçük büyük koordinasyon sorunları yaşadık fakat bunun gerçekçi ve yapıcı bir şekilde tartışılması ulus için gelecek felaketler için çok değerli olduğuna inanıyorum. Bu büyük felaket ve acılarımızın üzerinden siyasal ideolojik kavga ve kutuplaşmalara izin vermek doğru değil.

Arama kurtarma sayısının depremin yıkım alanına göre az olduğu görüldü. Çadırlar aş evleri vardı fakat büyük yıkımda sayıca azlığı görüldü.

Büyük felakete depreme göre hazırlıklı değildik galiba. Dünyada tüm iktidarlar için kabus olan tek şey büyük afete maruz kalmaktır. Muhalefet mevcut eksiklik üzerinden yürür.

Sayın Cumhurbaşkanı ilk gün bazı eksikliğimiz oldu dedi. Cumhurbaşkanı sürekli bölgede saati ve günü gününe kendisi eksik aksak olanı takip ediyor, en değerli istihbari bilgi kendisine direk ulaşıyordur.

Fakat en çok eleştiri deprem fizik yer bilimi uzmanlarının 1999 ve 2020 yılları arasında yaptıkları araştırmalar uyarılarının yeterince dikkate alınmadığını görüyoruz. Ayrıca yapılan konut İnşaat süreçlerinin çok tartışıldığını gördük.


Rahmetli Deprem Dede Prof. Ahmet Mete Işıkara; 1999 Marmara depreminden sonra “depremle yaşamaya alışmalıyız demişti.” Deprem ülkesi Japonya'dan biliyoruz ki deprem öldürmez sağlam olmayan binalar, yapı denetleme, belediye ve müteahhitler üçgenindeki ihmaller öldürür.

Bu depremde iyi insanların çok olduğunu gördük gücümüzü gördük. Kendi yaramızı kendimiz sarmaya koştuk. Bu ülkede birbirimizi incitmeden kavga etmeden beraber yürümeye mecburuz. Siyasal ideolojik fayların kırılmaması için çaba göstermeliyiz.

Ülkemizin İnsan ve maddi kaynağı çok büyük fakat koordinasyon, örgütlenme liyakat ve kutuplaşma sorunumuz iyi değil bu yanımızı onarmamız gerekiyor.

Haber Ara