Meltem Suat Timeturk/Özel
İstanbul'da bir otelde zehirlenerek hayatını kaybeden Böcek ailesi, tüm Türkiye'nin vicdanını yaralarken, toplu yaşam alanlarının ve tüketilen gıdaların güvenliği konusundaki endişeleri de artırdı. Olayın ardından gündeme gelen ilaçlama iddiası, zehirlenmenin besin kaynaklı mı yoksa kimyasal kaynaklı mı olduğu sorusunu ön plana çıkardı. Konuyu Adli Tıp Uzmanı Dr. Mehmet Görgülü ile değerlendirdik. Dr. Görgülü, zehirlenme vakalarının tespit yöntemlerini, alüminyum fosfitin sinsi etkisini ve otel ile ilaçlama firmasının olası hukuki sorumluluklarını detaylıca açıkladı.
Yaşanan bu büyük trajedi, vatandaşın "Evimiz ne kadar güvenli?" sorusunu sormasına neden oldu. Ailenin zehirlenmesi olayında kimyasal mı, yoksa besin kaynaklı bir zehirlenme mi olduğu nasıl tespit edilebilir? Özellikle ölümcül kimyasal zehirlenmelerin ayrıştırılmasında adli tıp hangi yöntemleri kullanıyor?
"Bunu tespit etmek için iki yol var. Birincisi, hastaneye müracaat ettiklerindeki belirtiler ve şikayetler neydi? Buradan biz basit bir bakteriyel besin zehirlenmesi mi yoksa ilaçtaki kimyasal maddeye bağlı bir zehirlenme mi olduğunu iyi kötü anlayabiliriz. İkinci anlama yöntemi ise, eğer hayatını kaybettiyse ki burada talihsiz bir şekilde Böcek ailesi hayatını kaybetti, yapılan otopsi ile zehirli olduğu söylenen maddelerin—ki burada alüminyum fosfit diye geçiyor—bunun kendi maddesi veyahut da metabolitleri yani vücut tarafından yıkılmış olan metabolit dediğimiz diğer molekülleri araştırılır. Bununla da ortaya konduğunda, zehirlenme ile ilgili olarak ölüm meydana gelmiştir diye adli tıp açısından raporunu ortaya koymuş oluruz."
Savcılık raporlarına göre zehrin komşu daireden havalandırma yoluyla yayıldığı iddia ediliyor. Ölümcül etkisi bilinen alüminyum fosfit, tablet halinde bile olsa suyla temas ettiğinde gaz haline gelerek bir havalandırma sistemi üzerinden bir aileyi nasıl zehirleyebilir? Bu kimyasal yayılımın ardındaki bilimsel mekanizma nedir?
"Alüminyum fosfit tablet olarak da kullanılıyor veyahut da sıvı halinde de kullanılıyor. Bunlar su ile temas haline geçtiğinde buharlaşma yoluyla gaz haline gelip etrafa yayılıyorlar. Şimdi tabii bunların yayılım şeklini bilmiyoruz. Savcılık makamı zaten o araştırmayı yapıyordu. Hani o ilaçlandığı iddia edilen odadan, havalandırma vasıtasıyla diğer odalara bu zehirli gaz çıkar mı çıkmaz mı, onun ortaya konması gerekiyor. Eğer çıkacak nitelikte ise ki bakın kliniğin kendisi yani hastaneye gittiklerinde doktor arkadaşlarımızın tutmuş oldukları poliklinik defterine yazdıkları belirtilerin kendisi, artı adli tıptan çıkacak olan raporun kendisi bir gaz zehirlenmesi olup olmadığını ortaya koyacaktır. Bu durumda da hangi gaz alüminyum fosfit ise oteldeki yapılan ilaçlanmanın bu ölümle illiyet bağı kurulmuş olacaktır."
Otelde daha önce de Hollandalı iki çocuğun zehirlenme vakası gündeme gelmişti. Besin zehirlenmesi (botulin gibi istisnai durumlar dahil) ile kimyasal gaz zehirlenmesi arasındaki belirtiler birbirine ne kadar benzerlik gösteriyor? Bu benzerlik, hastanelerin ilk müdahale aşamasında yanlış teşhis koyma riskini nasıl artırıyor?
"Genelde pek benzemezler. Basit besin zehirlenmelerinde bulantı, kusma, ishal, bazen ateş gibi belirtilerle kendini gösterir ve bunlar basit tedavilerle iyileşir. Ancak botulin zehri dediğimiz bir zehir var ki, bu da bir besin zehirlenmesi biçimidir ve sinir sistemini tutar, solunum kaslarını felç etmek suretiyle ölüme sebebiyet verir. Alüminyum fosfit ve benzeri böcek öldürücü ilaçlar da merkezi sinir sistemini tutar ve botulin gibi tam aynı olmasa bile benzer belirtiler gösterirler. Yani normal besin zehirlenmesi ile gaz zehirlenmesi birbirine pek benzememekle birlikte, botulin gibi istisnai durumlarda gaz zehirlenmesi ile botulin zehirlenmesi birbirine benzeyebilir. Bunu ortaya koymanın yolu dediğim gibi, birincisi klinik muayene ve hastane raporları, ikincisi otopsi raporunda çıkacak kimyasal analiz sonuçlarıdır."
Aile fertlerinin uykuda zehirlenmesi, kullanılan zehrin en sinsi etkisini ortaya koyuyor. Alüminyum fosfit gibi gazlar kokusuz mu? Bu sinsi ölüm mekanizması karşısında, halkın kendini koruması veya tehlikeyi erken fark etmesi için alınabilecek pratik bir önlem var mı?
"Evet, şimdi bazı gazlar kokusuzdur, bunları hissetmezsiniz. Mesela doğalgazda koku konuyor, yoksa o da kokusuzdur. İnsanları zehirlenmeden engellemeye çalışırız. Bunların çoğu kokusuzdur ve bu yüzden yayılır. Bu arada, besin zehirlenmesine bağlı olan belirtilerle ilaç zehirlenmesine bağlı olan belirtiler bazen birbirine benzemezler. Dolayısıyla biz bunları iyi kötü anlarız. Her bulantı kusmada veya ishalde direkt besin zehirlenmesi var ölümcül bir durumdur demek toplumu paranoyak hale getirir. Unutmayalım, öksürük, bulantı, kusma, ishal aynı zamanda vücudun koruyucu mekanizmalarıdır; vücuda girmiş olan zararlı maddeleri uzaklaştırmaya çalışırlar. Bu yüzden başlangıçtaki basit bir iki ishal veya öksürüğü direkt tedavi etmeyiz. Ama uzarsa o zaman tedaviye gireriz."
Böcek ailesini ölüme götüren ihmal zincirindeki en kritik ve kırılması gereken halka sizce neydi? Yaşanan bu olayda ilaçlama firmasının ve otel yönetiminin hukuki anlamda müteselsil sorumluluğu hangi düzeydedir ve caydırıcılık için yasal düzenlemede hangi adımlar atılmalı?
"Bakın, burada eğer kimyasal zehirlenme, yani böcek ilacına bağlı bir zehirlenme var ise, ilaçlama yapan firma ve otel burada hukuki anlamda müteselsil sorumlu. Çünkü ilaçlamayı yapan firma gerekli önlemleri almak durumunda. Otel de ilaçlamadan kaynaklı ilaçlama sonrası gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Eğer bu ikisi bu yükümlülüklerini yerine getirmemişse, ikisi de müştereken bu ölümden sorumlu olacaklardır. Bu olayları olduğu gibi eğer siz burada bir aksaklık yaparsanız, usulüne uygun ilaçlama yapmazsanız, Böcek ailesinde olduğu gibi ne yazık ki böyle ölümlerle karşılaşma ihtimalimiz var. Bu durumda o ilaçlamayı yapanların apartmanda oturanlara haber vermesi gerekiyor ve usulüne uygun şirketle, ilaçlamayı yapan şirketle beraber de gerekli önlemlerin alınması gerekiyor."
Yorum Yap