Dolar

42,5803

Euro

49,6283

Altın

5.735,70

Bist

11.208,75

Kukla devletler

2 Saat Önce Güncellendi

2025-12-09 10:34:15

Dr. Berna Çaçan

Dünya sınırlarının çizildiği çağ ne 19.yüzyıldır ne de 20. Yüzyıl. Dünyayı şekillendiren Batılı devletler bu planlara çok daha önceleri başlamışladır. Mesela tarih sahnesi içerisinde Osmanlı topraklarının paylaşımı ile ilgili çeşitli ülkelerin siyasetçileri, filozofları tarafından son derece önemli projeler yapılmış Romen diplomat ve tarihçi Trandafir Djuvara bunlardan 100 kadarını eserinde yayınlamıştır. Djuvara yayınlamış olduğu eserde 600 yıl boyunca Osmanlı devletini bitirmek ve topraklarında hakimiyet kurmak üzere tertiplenen planları aktarır. Bu planlar çerçevesinde Batılıların yürütmüş olduğu kamuoyu algısının Osmanlının yıkım sürecine çok şey kattığını da vurgular. Öyle ki bu projeler için haritalar ve taslaklar dahi çizdirilmiştir. Bu projelerden birisi XIV. Louis'e aittir. Bir diğeri ise İtalyan Kardinal Giulio Alberoni'ye ait olup 1736 yılındaki projesine ait olan haritada iş birliğine gidilmesi gereken ülkeler arasında Osmanlı topraklarının nasıl paylaştırılması gerektiğini çizdirmiştir. Alberoni “Eğer herkes ortak bir anlaşmaya varsaydı Türkleri sadece Avrupa'dan değil Asya ve Afrika'nın sınırlarından bile kovmayı başarırdık” der. Bütün bunlar gösteriyor ki Batının iştahlı bakışları daha erken dönemlerden itibaren coğrafyamıza yönelmiş görünüyor. Özellikle Dicle ve Fırat hattı arasındaki Mezopotamya başta olmak üzere Ortadoğu'nun tamamı Afrika'nın belli bir kesimi Büyük Ortadoğu projesinin mimarları tarafından yüzlerce yıldır dizayn ediliyor. İster kabul edelim ister etmeyelim bu coğrafyanın sakinleri ve sahipleri olan bizler de koltuğumuza kurulmuş film seyreder gibi olup bitenleri seyrediyoruz. Kenya'nın devlet başkanı olan Jomo Kenyata, Batılı ülke misyoner ajanlarının Afrika'ya nasıl etki ettiğini açıklamak için İngiliz bir misyonere şu ifadelerde bulunur: “Siz buraya ilk geldiğinizde bizim toprağımız, sizin de mukaddes kitabınız vardı. Dua edelim dediniz. Gözlerimizi kapattık. Açtığımızda bizim mukaddes kitabımız, sizinse toprağınız vardı.” Batı'nın sinsi planlarına bu örnek hepimize ders niteliğinde. İngiltere başta olmak üzere Batı tarafından hedef bölgelere her daim misyonerler ve ajanlar gönderilmiştir. Bunlardan belki de en önemlilerinden birisi şu anda Ortadoğu'da olup biten kargaşa ve kaos ortamının müsebbiplerinden biri ve aynı zamanda Büyük Ortadoğu projesinin de mimarları arasında gösterilen İngiliz kadın istihbarat ajanı Gertrude Bell'dir. Araplar tarafından Çölün Kızı ve Irak'ın Taçsız Kraliçesi olarak adlandırılan Bell 1921 yılında Irak'ın başına geçen Kral Faysalın tahta çıkmasını sağlamıştır. Bu arada Faysal Osmanlı'ya karşı Arap isyanlarını başlatan Şerif Hüseyin'in de oğludur. Bell, İngiltere'nin Ortadoğu politikalarını yönlendirmiş ve dönemin İngiliz hükümetine özellikle Arap aşiretleri hakkında danışmanlık yapmıştır.

Özetle Ortadoğu olarak dizayn edilen ve sınırları çizilen Batı güdümündeki suni hükümetler büyük güçler istediği için hala ayaktadır ve onlar istediği sürece de yaşamaya devam edecektir. Neredeyse her yanı bu suni devletlerle çevrili olan Türkiye ise bu oyunu bozan en önemli aktördür.

Dr. Berna Çaçan \ Timeturk

Tüm Yazıları

SON VİDEO HABER

Atama beklerken hayvancılığa başladı

Haber Ara