Bir Bilen...
Türkiye, tarım alanında da önemli bir güç. Bu alanda Avrupa'da lider konumda, dünyada ise 8'inci sırada bulunan ülke için stratejik ürünlerden biri de hiç kuşkusuz fındık.
Başarılı üretim ve ihracat karnesi, fındığın ekonomide önemli yeri olduğunun kanıtı. Nitekim Türkiye, dünya fındık üretiminde yüzde 70 payla bir numara. Ürünün ekonomiye yıllık katkısı da 2.5 milyar dolar.
42 ilde 744 bin dekarda 700 bin çiftçinin ürettiği fındıkta hedef büyük. Amaç dekar başına üretimi 100 kilodan 200 kiloya çıkarmak. Gaye yıllık fındık rekoltesini 700 bin tondan 1.5 milyona taşımak. Bu çerçevede bir an evvel atılması gereken adımlar olduğu kati. O adımlar da şöyle:
*5 ila 15 dekar büyüklüğünde yeni bahçe alanları oluşturulmalı.
*Yeni bir modelle bahçeler birleştirilmeli ve üretim yapar hâle getirilmeli.
*Bahçelerin miras yoluyla parçalanması önlenmeli.
*Fındık üretiminde gerilemeye neden olan afetlere karşı tedbirler belirlenmeli.
*Üretimde verim ve kaliteyi artırıcı yeni bir teşvik modeli getirilmeli.
*İyi iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalı ve teşvik sistemi içine alınmalı.
Fındıkta birey başına tüketim ise 1.3 kilo. Tüketimi karşılamak gibi yukarı taşımak da kritik. Türkiye, fındık ihracatında da zirvede. Yüzde 80'ine yakını Avrupa'ya satılan ürünün rekor talep gördüğünü inkâr etmek ne mümkün! Öyle ki ilk 9 ayda 188 bin ton fındık ihraç edilerek 1.6 milyar dolar kazanç sağlandı. Anılan dönemde yurt dışına 1 milyar 610 milyon 163 bin dolar karşılığında 188 bin 731 ton fındık satıldı. Geçen yılın aynı döneminde yapılan 213 bin 73 ton fındık ihracatından da 1 milyar 733 milyon 717 bin dolar gelir elde edildi. İlk üçte Almanya, İtalya ve Fransa yer aldı. Almanya'dan 79 bin 723 ton ürün karşılığında 646 milyon 834 bin 455 dolar, İtalya'dan 67 bin 840 ton ürün karşılığında 570 milyon 996 bin 436 dolar, Fransa'dan 16 bin 757 ton ürün karşılığında 137 milyon 575 bin 156 dolar kazanıldı.
Polonya, Hollanda, İsviçre, İspanya ve Avusturya da önemli pazarlar arasında yer aldı.
Bu pazarlara yenilerinin eklenmesi gerektiğini vurgulayan ihracatçılar, “Amerika ve Asya ülkelerine fındığımızı göndermememiz için bir neden yok” dediler. ABD pazarının büyük ölçüde boş olduğuna dikkat çekerek, “Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerde de fındığın tanıtılması gerekiyor. Ayrıca Çin, Japonya ve Kore'nin yanına Hindistan'ı da ilave etmek lâzım” ifadelerini kullandılar. Ayrıca fındığın büyüme alanının Avrupa'yla sınırlı kalmaması, Amerika ve Asya pazarına da yoğunlaşılması zorunlu oldu. Bilhassa çikolata ve pastacılıkta kullanılan katma değerli ürünlerle dünya genelinde fındığın artırılması zaruri hâle geldi.
Türkiye'ye yeni dönemde fındıkta vites yükseltecek tavsiyeleri ve tespitleri aktardık. Söz konusu tavsiyelere uyulup uyulmayacağını, tespitlere kulak verilip verilmeyeceğini takip etmekle üretim ve ihracatta peş peşe gelecek güzel haberleri siz okurlarımıza gururla ileteceğiz. İyi okumalar…
Adem Şahin \ TİMETURK