Dolar

42,6945

Euro

50,1592

Altın

5.898,49

Bist

11.311,31

Allah nazarlardan saklasın

2 Ay Önce Güncellendi

2025-10-25 00:07:09

Adem Şahin

Bir Bilen...

Şu sıralar dolar ve euroda yatay eğilim gözlenirken, borsada toparlanmaya tanık olunurken altının güvenli liman konumunu güçlendirdiği görülüyor. Dolayısıyla ortada döviz ve hisse senedi piyasasına halel getirecek bir durum bulunmuyor.

Öte yandan Türkiye ekonomisi kaya gibi sağlam. İç ve dış şoklara karşı gayet dayanıklı olan ekonomide ne darbe girişimleri ne kumpaslar ne ayaklanmalar önemli tahribat açtı. Siyasi tansiyonun yükseldiği, iç gerilimin tırmandığı dönemlerde döviz ve hisse senedi piyasasında spekülasyon yapmaya yönelenler muvaffak olamadı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) vaktinde devreye girerek istikrarı bozucu girişimleri önledi. Bu girişimleri akim kalan spekülatörler, sırra kadem bastı.

Zorlu şartlarda iyi imtihan veren SPK'nın Başkanı İbrahim Ömer Gönül'ün “Sermaye piyasalarının güvenle işlemesini sağlamak, adil, rekabetçi ve şeffaf bir yapı tesis etmekle yükümlüyüz. Bunun için elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz. Etkin denetimler yapıyor, piyasa bozucu eylemlere karşı proaktif önlemler alıyoruz. Piyasaya yön verdiğimiz, rehberlik ettiğimiz gibi koruyucu bir çerçeve sunuyoruz” sözleri ise yatırımcıları rahatlattı.

TCMB de iç ve dış taarruzlara karşı daha kuvvetli hâle geldi. Nitekim rezervler, 17 Ekim haftasında bir önceki haftaya göre 8 milyar 708 milyon dolar yükseldi. TCMB'nin rezervleri 198 milyar 442 milyon dolara çıkarak rekor kırdı. Hâliyle dolar ve euroyu köpürtme imkânı ortadan kalktı. Zira TCMB için geniş manevra alanı oluşurken kuru volatil kılmaya yönelik iç ve dış taarruzlara mahal verilmeyeceği katileşti.

Ekonomisi “Maşallah” dedirten Türkiye'ye yatırımcı akını hızlandı. Öyle ki ülke, 2003-2025 döneminde 282 milyar dolarlık yatırım çekti. 2024 yılında uluslararası doğrudan yatırım girişi 11.3 milyar dolar olarak kayda geçti. 2025'in ilk 7 ayında bu rakam 8.4 milyar dolar iken yıllıklandırılmış girişler 13.8 milyar doları buldu.

Yine 2002'de 5 bin 600 olan uluslararası sermayeli şirket sayısı 87 bine ulaştı. Söz konusu şirketler, Türkiye'yi hem üretim hem AR-GE hem tasarım hem tedarik hem lojistik alanında Türkiye'yi entegre bir bölgesel üsse dönüştürdü. Bize de büyüyen ekonomiyle övünmek ve “Allah, ülkemizi nazarlardan korusun” demek düştü.

Ekonomide yeni bir başarı öyküsü yazıladursun 2026'ya ramak kala büyük yatırımlar ve projeler de ivmelendi. İşte biz bu projeleri yakından takip etmeyi ve okurlarımızla paylaşmayı sürdüreceğiz. Keyifli okumalar…

Adem Şahin \ Timeturk

Tüm Yazıları

Haber Ara