Garp Üniversitesi öğretim görevlisi, siyaset bilimci ve dış politika uzmanı Prof. Dr. Fikret Sadıgov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Azerbaycan'ın dış politikasını, "Ne Rusya'ya ne de Batı'ya yakın. Azerbaycan, kendi çıkarlarına yakın duruyor" sözleriyle değerlendirdi.
Azerbaycan'ın son yıllarda çok yönlü bir denge politikası yürüttüğünü ve bu çizginin devam ettiğini anlatan Sadıgov, bu politika sayesinde ülkenin kalkındığını, küresel ekonomik ve siyasi krizlerden en az şekilde etkilendiğini söyledi.
Konuyu Ukrayna krizi üzerinden örneklendiren Sadıgov, Birleşmiş Milletlerde (BM) yapılan oylamada, Azerbaycan'ın, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü lehinde oy kullandığını fakat Rusya'ya yönelik yaptırımlara da katılmadığını hatırlattı.
Sadıgov, Yukarı Karabağ sorununun Batılı devletler olmadan çözülmeyeceğinin farkında olduklarını vurgulayarak, "Ancak Rusya'nın etkisini de gözardı etmiyoruz" diye konuştu.
Sadıgov, "Hem AB hem ABD hem de Rusya ile ilişkilerimizi aynı düzeyde tutuyoruz. Fakat NATO, AB, Avrasya Ekonomik Birliği gibi hiçbir blok ve ortaklığa katılmıyoruz. Bu da bizim dış politikamızın esas özelliklerinden biri" değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye sözümüzü duydu"
Denge politikası yürüten Azerbaycan'ın en önemli stratejik müttefiğinin Türkiye olduğunu belirten Sadıgov, şöyle devam etti:
"Türkiye ile birçok konuda görüşlerimiz ve çıkarlarımız örtüşüyor. Türkiye Ermenistan sınırının açılması konusu gündeme geldiğinde bazı görüş ayrılıkları yaşanmıştı. Azerbaycan bu konuda kendi sözünü söylemiş, Ankara de bu sözleri duymuştu. Bu konu artık kapandı. Hem Azerbaycan hem Türkiye bu konuda aynı görüşte."
Avrasya Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hatem Cabbarlı, bağımsızlık kazanıldıktan sonra hem Batı hem de Rusya ile ilişkilerin kurulduğunu ve geliştiğini ifade etti.
Cabbarlı, bu ilişkileri şöyle anlattı:
"Batı ile daha çok enerji alanında işbirliği kuruldu. Rusya ile de komşuluk, ticari ve siyasi ilişkiler ön plana çıkartıldı. Dış politikamızda Rusya'nın komşu devlet olması göz ardı edilemez. Yine politikamızda ön plana çıkan enerji ve güvenlik etkenleri bugün de gücünü koruyor. Biz mümkün olduğu kadar dengeli bir politika yürüttük. Yurt dışındaki bu politikamız yurt içine de yansıdı ve ekonomik kalkınmamıza, istikrarın sağlanmasına büyük katkı yaptı."