Davayı Türkiye'den Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türkiye Delegasyonuna üye milletvekilleri Egemen Bağış, Deniz Baykal ve Haluk Koç'un da bulunduğu yaklaşık 200 kişi takip ediyor.
Davaya müdahil taraf olarak katılan Ermenistan hukuk heyetinde ABD'li aktör George Clooney'in eşi avukat Amal Alamuddin de yer alıyor.
Mahkemede konuşan Perinçek, Avrupa insanının özgürlüğü için geldiklerinin belirterek, "Avrupa insanının özgürlüğü için buradayız. AİHM'in 17 Aralık 2013'teki kararı özgürlükleri güvence altına alıyor" dedi.
Özgürlüğün statükoya karşı çıkanların ihtiyacı olduğunu vurgulayan Perinçek, I. Dünya Savaşı'ndan kalan ön yargıların geleceği olumsuz etkilemesinden kurtulmak gerektiğini kaydetti. Perinçek, şöyle devam etti :
"Soykırım hukuki bir tanımdır. Osmanlı Devleti, Ermeni yurttaşlarına karşı toptan yok etmeye girişmemiştir. Ermeni yurttaşlarımızın acılarını her zaman paylaştım. Kültürümüze katkılarını hep takdir ettim. Ermenileri değil büyük devletleri sorumlu tuttum. Ermeni iddiaları Türkleri aşağılamanın aracı haline getirildi."
-"Irkçı söylem ve nefret suçu bu davanın konusu değildir"
Oturumda söz alan ve Perinçek adına konuşan Avukat Mehmet Cengiz, davanın özünün düşünce ve ifade özgürlüğü olduğunu söyledi.
Cengiz, "Perinçek hakkında ırkçılık ve nefret suçu açısından açılmış bir dava yoktur. Irkçı söylem ve nefret suçu bu davanın konusu değildir" diye konuştu.
Avukat Cengiz, Perinçek'in trajik 1915 olaylarındaki katliamları ve sürgünleri reddetmediğine dikkati çekerek, müvekkilinin olayların hukuki bakımdan soykırım olarak kabul edilemeyeceğini savunduğunu ve kaynağının tamamen hukuki olduğunu kaydetti.
Perinçek'in cezalandırılmasının Avrupa standartlarına uymadığının altını çizen Cengiz, Perinçek'in Almanya ve Fransa'da da aynı konuşmaları yapmasına karşın bu ülkelerde herhangi bir yaptırımla karşılaşmadığını hatırlattı.
Doğu Perinçek, İsviçre'de yaptığı 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını reddeden konuşmaları nedeniyle bu ülkede 2007 yılında çeşitli mahkumiyet cezalarına çarptırılmış ve bunun ardından 2008 yılında AİHM'e başvurmuştu.
AİHM'e yaptığı başvuruda Perinçek, "İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğü ile ilgili 10. maddesini ihlal ettiğini" savunmuştu. AİHM başvuruya ilişkin 17 Aralık 2013'te aldığı kararla, İsviçre'nin insan hakları ihlalinde bulunduğuna hükmetmişti. Mahkeme karar sonrası İsviçre'nin yaptığı temyiz başvurusunun Büyük Daire tarafından değerlendirilmesini kararlaştırmıştı.