Levent Metrosu çıkışında bir araya gelen İsmail Hakkı, Hüseyin Türkyıldırım, İsrafil Köse, Ali Nuri Türkoğlu, Mehmet Sadi Bayazıt ve Murat Ünalmış'ın da aralarında bulunduğu sanatçılar, kortej oluşturarak, Levent'teki İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu'na yürüdü.
Puşi takan ve Filistin bayrağı taşıyan gruptakiler, yürüyüş boyunca "Selam intifada, selam Filistin" sloganları attı ve tekbir getirdi.
Grup adına açıklama yapan İsmail Hakkı, kitle iletişim çağında dünyanın herhangi bir yerinde 10 yaşındaki bir çocuğa sorulması halinde, dünyayı kimlerin cehenneme çevirdiğini bir çırpıda söyleyebileceğini belirtti.
Hakkı, "Ve size bağıra bağıra Amerika, İsrail, İngiltere, Almanya, Fransa diye bir nefeste haykıracaktır. Böyle bir kitle iletişim çağında, kendi halklarını da mağdur eden, sömüren ve biz dünya halklarını, din adına, ırk adına, ideolojiler adına, birbirine düşman edip kırdıran, bizleri eze eze, sömüre sömüre yönetmeye çalışan söz konusu bu zalim ülkeleri bilmeyenler, farkında olmayanlar ya bir kaza sonucu hafızalarını kaybetmiş insanlardır ya da ıssız bir adada yıllarca kaybolmuş birileridir" diye konuştu.
İsrail'in Filistin'e düzenliği saldırıların trajikomik bir hal aldığına dikkati çeken Hakkı, şunları kaydetti:
"Ey insanlar, beyaz insanlar, siyah insanlar, sarı insanlar, kızıl insanlar. Toprağın bütün renklerini gök gibi taşıyan onurlu insanlar. Neredeyse 200 yıl önce dünyayı paylaşıp bölüşen, kendi halklarının da kanlarını emen bu kan emicileri, bu zalimleri tanımak için daha kaç bebeğin parçalanmış bedenlerini görmemiz gerekecek? Daha kaç annenin ahını, umutsuzca göklere haykırışını görmemiz gerekecek söyleyin? Bizler, Türk, Kürt, Alevi, Sünni, sağcı, solcu, Ermeni, Rum, Musevi, Türkiyeli bir avuç sanat işçileriyiz. Hepimiz sadece insanlık adına, Allah'ın bizi yarattığı gibi, annemizden doğduğumuz gibi geldik huzurunuza. Yanımıza sadece, Gazzeli bebeklerin kanlı gömleklerini ve vicdanlarımızı alıp geldik huzurunuza. Çünkü böyle yapmazsak eğer, tarih yine tekrarlanacak, herkes kendini yerden göğe kadar haklı, karşısındakini tepeden tırnağa suçlu görecek."
- "Daha kaç bebeğin yanmış bedenlerini seyredeceğiz söyleyin"
Hakkı, Gazze'de parçalanarak ölen her bebeğin, insanlığın can çekişmesi anlamına geldiğine işaret ederek, insanların bir gün mutlaka öleceğini, bunun kaçınılmaz son olduğunu ancak insanlığın topyekun ölmesinin başka bir anlama geldiğini ifade etti.
İnsan vicdanının daima doğruyu haykırdığını vurgulayan Hakkı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kulaklarınızı tıkayın sizi aldatan güç ve para düşkünlerine. Hayatınızda bir kez olsun yapın bunu. Sadece vicdanlarınızın sözünü dinleyin ne olur. Hayatımız boyunca bizi hiç aldatmayan vicdanlarımızın sözünü dinleyin ne olur. Dinlemeyin yalancı çobanlarınızı, sürü değiliz biz. İstatistiksel sayılar değiliz biz. Veri değiliz biz, insanız. Ey insanlar, 200 yıldır dünyayı bölüşüp paylaşan bu zalimlerin, dinleri, imanları, ırkları, aşkları güç ve paradır. Dinlemeyin onları artık ne olur. Annemizden doğduğumuz kadar yalın bir insan olduğumuzu anlamamız için daha kaç eziyet gerekecek. Daha kaç bebeğin yanmış bedenlerini seyredeceğiz söyleyin?"
Bebek kokusunun, dünyada bilinen ve bilinmeyen tüm güzelliklerin kokusu olduğunu vurgulayan Hakkı, "Artık herkes biliyor ki, masum olan her şeyi kirlettik. Elimizde bir tek bebekler ve vicdanlarımız kaldı. Bebekleri ve vicdanları da kirletirsek geriye ne kalacak söyleyin. Vallahi hepimizin, bütün insanlığın rabbi Allah, zalimlerin dinine, ırkına bakmaz. Vallahi hepimizin, bütün insanlığın biricik rabbi Allah, zalimleri sevmez" ifadelerini kullandı.
Açıklama sırasında sanatçılar, yanlarında getirdikleri aynaları Başkonsolosluğun camlarına tuttu.
Bir süre "Selam intifada, selam Filistin" sloganları atan sanatçılar, Başkonsolosluk önünde bekleyen polislerin bayramını kutladı ve baklava ikram etti.