Sabah gazetesinden Tuba Kalçık'a konuşan Işın Karaca'nın röportajından önemli bölümler...
EVLİLİK
Kimse boşanmak için evlenmiyor. Ben hep mutlu bir yuvam olsun diye çok uğraştım. Şimdi Can'la (Yapıcıoğlu) bunu yakaladım şükür. Aile benim için çok kıymetli. Müzik sektöründeyim ama ben gelenekçi bir kadınım, kız çocuğum var. Belli değer yargılarını ve normlarını taşıyorum. Evlilik kurumuna da bu yüzden çok önem veriyorum.
CİNSİYETSİZLİK AKIMI
Cinsiyetsizlik akımı gibi çocuklar için tehlike taşıyan durumlar oluştu. Ben bir anneyim. Evladımı korumak için elimden geleni yapıyorum. Urla'ya taşındım, çocuğum çocuk gibi büyüsün diye. Kontrolcü bir tarafım da var. Teknoloji çok hızlı ilerliyor, sosyal medyadan her şeyi görüyor. Ne izlediklerine dikkat etmek zorundayız.
ÇOCUKLARIMIZI KORUMAK ZORUNDAYIZ
Allah korusun. Ne yazık ki dünyada cinsiyetsizlik akımı ciddi bir tehlike arz ediyor. Neden kız erkek, erkek kız gibi giyiniyor? Anlamak mümkün değil. Amerika'da çekilen videoları izleyince dehşete düşüyorum. Etrafımızda hiç yok şükürler olsun. Bizim ülkeye sıçramasın da... Küçük yaşta cinsiyet değiştirip, sonra pişman olanları da okuyoruz medyadan. Çocukların elinden telefonu almak gerekiyor. O bağı kesince, hayat nasıl normalleşecek, göreceksiniz. Ben öyle yapıyorum. Çocuklarımızı korumak zorundayız. Ebeveynler çocukların ne izlediğini takip etmek zorunda.
FİLİSTİN'DE TOPLU KATLİAM YAŞANIYOR
Toplu katliam yaşanıyor. Bunu yaşatanlar cehennemin kapısında sürünsünler... Çocuklar ölüyor ya... Ben Kıbrıs'lıyım. Savaş yaşamış bir aileden geliyorum. Bizim de topraklarımız işgal edilmişti, ailem İngiltere'ye göç etmek zorunda kaldı. Filistinlilerin de toprakları işgal edildi. Onların acısını yakından hissediyorum. O kadar çok üzülüyorum ki yaşananlardan ötürü, bu yüzden doktorum televizyonu izlememi yasakladı. Sağlığım çok etkileniyor. Deprem döneminde de çok etkilendim ve hastalığım hızlı ilerledi. Ailem bu yüzden haber izlememi bile istemiyor.
SANATÇIDAN DOST OLMAZ
Sanatçıdan dost olmaz, arkadaş olur. Ben zamanında çok dostluk yaptım ama bunun karşılığı arkadaşlık oldu. Bu da adil değil. Ben hep sanat dünyasında kötü gün dostu oldum. Kötü gün dostları iyidir. (Saçkıran hastalığına yakalandığımda) sektörden çok arayan oldu, geçmiş olsun diye ama o kadar. Bir kere telefon açtı çoğu ama o kadar. Gerisi gelmedi. Dramla, kötülükle beslenen bir sektördeyim. Kulağıma bazı meslektaşlarımın 'Beter olsun' dedikleri bile geldi. Çok üzücü tabii... İnsanlığa yakışmaz bu. Ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin. Hayat insana öyle tokat atar ki. İnsan şunu da anlıyor, en büyük dost da, en büyük düşman da insanın kendisidir. İnsan ne yaparsa kendine yapıyor...