Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin Orta Vadeli Program'daki 2016 yılı büyüme hedefi olan yüzde 3,2'yi yakalayacağını belirterek, "Enflasyon da beklentilerimiz seviyesinde olacak yıl sonu itibarıyla, hatta belki birazcık daha iyi olma ihtimali de oldukça yüksek." dedi.
Temaslarının ardından Türkiye'nin ParisBüyükelçiliğinde basın toplantısı yapan Zeybekci, kurun ne zaman düşeceğine ilişkin soru üzerine, kurun bu şekilde dalgalanmasının ABD'deki seçimlerden sonra yeni ekonomik sürecin ve yeni ekonomik politikaların dünya tarafından algılanmaya ve hazmedilmeye çalışılması ile ilgili olduğunu söyledi.
"Bizde ekstra dalgalanma var mı? Var." diyen Zeybekci, şöyle devam etti:
"Türkiye'deki kamu maliyesi, kamu borç yapısı, kamu dış borç yapısı, kamu borçlarının milli gelire oranı, Türkiye'nin bütçe açığı, Türkiye'nin cari açığı tam anlamıyla sürdürülebilir seviyede. Türkiye'deki toplam borçlarımızın, toplam dış borçlarımızın kısa vadeli bölümüne baktığımız zaman da... Özel sektöre ait borçlara baktığımız zaman, özel sektörün şirketler üzerindeki borçlar veya hatta bunun bankalara düşen borçlarına baktığımız zaman, bankalar üzerindeki yurt dışı mükellefiyetlere baktığımız zaman da, ben bir risk, tehlike görmüyorum. Döndürülemezlikle ilgili bir tehlike asla görmedim ve görmüyorum."
TL'nin dünyadaki benzer paraların değer kaybından ayrışarak biraz farklı değer kaybetmesinin tam anlamıyla bir gerekçesinin olmadığını vurgulayan Zeybekci, 15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olamamasının ardından Türkiye'de ekonomik ve politik operasyonlar yapılmaya çalışıldığına dikkati çekti.
Türkiye'nin dünyanın 18'inci, Avrupa'nın da 7'nci büyük ekonomisi olduğuna işaret eden Zeybekci, kurun yol açabileceği sıkıntılara ilişkin bir endişe taşımadığını söyledi. Zeybekci, şöyle devam etti:
"Kurun Türk ekonomisine negatif etkisi yok mudur? Vardır. Enflasyonla ilgili endişe yaratır mı? 2016 enflasyonu ile ilgili endişe yaratmaz. Ama 2017 için, böyle bir süre devam ederse, bazı maliyetlere ekstra TL anlamında bir maliyet yükleyerek, enflasyona negatif anlamda katkı verebilir mi? Verebilme ihtimali var."
Kura müdahale edilmemesini en baştan beri savunduğunu anlatan Zeybekci, kurun ne zaman düşeceği ya da kurun ne olacağı konusundaki dengelemeyi piyasanın kendisinin bulacağını kaydetti.
Zeybekci, "Şu cümleyi de asla kullanmak istemiyorum. Kullanmam da zaten, 'Türkiye'de asla kriz olmayacak.' Bunu konuşmak bile Türkiye'ye haksızlıktır." diye konuştu.
DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLERDE ÖNEMLİ ADIMLAR
Türkiye'nin dış ekonomik ilişkilerinde çok önemli adımlar atıldığını vurgulayan Zeybekci, Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliğinin güncellenmesi, Rusya ile serbest ticaret anlaşması gibi konuların görüşüldüğü anlattı.
Türkiye'nin İran'a ihracatını 2016 yılı içerisinde yüzde 30'un üzerinde artırdığına işaret eden Zeybekci, 2017'de çok daha fazla artırmak istediklerini ve bu nedenle tercihli ticaret anlaşmasındaki ürün listesindeki ürün sayısını 265'ten 400'e çıkarmak üzere çalıştıklarını aktardı.
Körfez İşbirliği Konseyi ile de hızlı bir süreç yaşadıklarını belirten Zeybekci, şöyle devam etti:
"2017 yılı için de Avrupa Birliği ile gıda ve tarım ürünlerini, hizmetleri, kamu alımlarını ve e-ticareti kapsayan bir genişlemeyi bitirmeyi hedefliyoruz. Şu anda ihracatının yüzde 49'unu Avrupa Birliğine yapan bir Türkiye için bu son derece tarihi öneme sahip bir gelişme. O anlamda Türk ekonomisini ve Türkiye'yi bu tarz dönemlerde yaşanan dalgalanmalarla tanımlamak, bunlarla özdeşleştirmek, çok büyük haksızlık olur."
Türkiye'nin yıl sonu büyüme hedefini tutturup tutturamayacağına ilişkin soru üzerine Zeybekci, "Orta Vadeli Program'da 2016 yılı büyümesini 3,2 olarak açıklamıştık. Büyümemizin bu seviyelerde olacağını şimdiden görebiliyoruz. Enflasyon da beklentilerimiz seviyesinde olacak yıl sonu itibarıyla, hatta belki birazcık daha iyi olma ihtimali de oldukça yüksek." dedi.
MERKEZ BANKASININ FAİZ POLİTİKASI
Merkez Bankasının faiz politikasının büyümeye etkisinin ne olduğu yönündeki soruyu yanıtlarken Zeybekci, "Türkiye'de kurun 3.30'dan 3.40'a çıkması ve 10 kuruş artmasıyla, 10 kuruş çarpı 500 milyar dolar Türkiye'nin borcu eşittir şudur." denemeyeceğini belirtti.
Bu tür bir hesaplamanın insanları provoke etmek ve manipüle etmek olacağına dikkati çeken Zeybekci, işleyen bir ekonomide böyle hesaplar yapılamayacağını anlattı.
Diğer taraftan faiz artışının doğrudan Türk ekonomisi üzerine bir yük olduğunu vurgulayan Zeybekci, ancak Merkez Bankasının karar alma ile ilgili kabiliyetini ve bu bağımsız karar alma mekanizmasını desteklediğini belirtti.
Merkez Bankasının dünkü açıklamalarının arasında bir mesaj verdiğini ve aynı konuyu Başbakan Binali Yıldırım'ın da konuşmalarında dile getirdiğine işaret eden Zeybekci, devlet olarak dolarizasyondan çıkılması konusunun önemli olduğunu söyledi. Zeybekci, bu konuda piyasalara ancak sınırlı bir müdahalede bulunabileceğini ancak devletin dolarla değil Türk lirası olarak ihaleye çıkmasının son derece isabetli olacağını kaydetti.
EXIMBANK KREDİLERİNDE YENİ İMKAN
Eximbank'ın ihracatçılara verdiği kredilerin geri ödemelerinde, dövizle değil de TL ile ödeyebilme imkanı getireceklerini bildiren Zeybekci, bunun da Türk lirasının değerinin artırılması ile ilgili atılmış önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin cari açığının 2015 sonu itibarıyla yaklaşık olarak yüzde 4,4 olduğunu anımsatan Zeybekci, son 10 yılda Türk lirasının dış ticarette kullanılabilme kabiliyetini geliştirdiklerini ve geçen seneki cari açıkta yabancı finansman ihtiyacı duyan cari açığın ise yüzde 3,4 olduğunu dile getirdi.
"Dış ticarette ne kadar çok TL kullanırsak TL rezerv para haline geliyor. Bu süreçte biz çok yoğun bir şekilde Türk lirasının dış ticarette kullanılmasını destekliyoruz ve çabalarımız üst düzeyde devam ediyor." diyen Zeybekci, cari açığı da düşürmeyi hedeflediklerini söyledi.
Zeybekci, "Biz işimize bakacağız. Felaket tellalları da felaket tellallığı yapmaya devam edecek." dedi.
GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN REVİZYONU
Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğinin revizyonu konusundaki gelişmelerin sorulması üzerine Zeybekci, şunları kaydetti:
"Bütün ülkelerden yüzde yüz destek var. Buna Yunanistan dahil olmak üzere söylüyorum. Bütün ülkelerce Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliğinin güncellenmesi tam anlamıyla destekleniyor. Türk hükümeti tarafından da Gümrük Birliğinin güncellenmesi destekleniyor. Çünkü Gümrük Birliğinin güncellenmesi tek taraflı bir kazanç değil. Türkiye'nin tarım ve gıda ürünlerinde hassasiyetleri vardı. Avrupa Birliğinin de hassasiyetleri var."
Hizmetler sektörü ve kamu alımları gibi bazı konularda düzenlemelere ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Zeybekci, "Gümrük Birliği sürecinde Avrupa Birliği de kazandı, biz de kazandık. Yüzde 49 ihracatımızı Avrupa Birliğine yapıyoruz. Doğrudan sermaye girişimizin yüzde 65'ini Avrupa Birliğinden alıyoruz." dedi.
Brexit'ten sonra İngiltere'nin AB'den ayrılması sonrası AB-İngiltere ilişkileri ne ise AB-Türkiye ilişkilerinin de aynı olacağını ve bu nedenle süreci önemsediklerini belirten Zeybekci, bu durumun siyasi argümanlarla birebir temasının bulunmadığının da altını çizdi.
