Ortamı gerginleştirmeyelim
18 Yıl Önce Güncellendi
2009-04-25 10:19:00
Azerbaycan ile Ermenistan arasında oluşturulan tahterevalli siyaseti göründüğünden daha geniş bir alanda etkisini hissettirecek. Tercihimiz Azerbaycan lehine olursa yönümüz Orta Asya'ya dönecek ama Batı olumsuz bir tavır sergileyecek ve etki alanımız sınırlandırılacak. Bu konuda Rusya ile ABD arasında bir uzlaşma olup olmadığı sorgulanmalı. Eğer Ermenistan'la uzlaşıp Azerbaycan'ı küstürürsek etki alanımızın Güney ve Kuzey Batı yönünde genişlemesinin istendiği anlaşılır. Kafkasya politikamızın ülke içi dengeleri de önemli ölçüde etkileyeceği anlaşılıyor. Şu soruya cevap aramanın uygun olacağını düşünüyorum; CHP'nin Ermenistan'a yönelik olumlu yaklaşımlara karşı çıkması sadece dış politika temelinde mi yoksa bu politikadan yana olanları, bu sorundan bağımsız olarak, hedef mi aldığı?
Ergenekon soruşturmasının genişlemesi hukukun bir gereği olabilir ve bu konuda yorum yapamayız ama gelişmelerin hangi siyasi sonuçları yaratacağını irdeleyebiliriz. Soruşturma genişledikçe ülke içindeki önemli güç odaklarının bunu bir bahane olarak kullandıkları ve iktidar yönelik geniş bir cephe oluşturdukları gözleniyor. Geçmişte iktidarı destekleyen büyük sermayenin ve onların yönlendirdiği medyanın karşı safa geçmeleri güncel olaylarla açıklanamaz. İktidarın hangi politikalarına ne sebeple karşı çıktıkları sorgulanmalıdır.
DTP Kürt sorununda atılan her olumlu adıma sertlikle karşılık veriyor. Siyasi açılımların ardından ordunun olumlu yaklaşımı ortamı yumuşatmak yerine gerginleştiriyor. DTP yöneticileri bu sorunu ülkenin tümüne ait olmaktan çıkaracak bir politika izliyor. Kendilerini farklı bir aktör sayıyor ve bir bütünün sorunlarına çare aramak yerine pazarlık masasındaki taraf konumuna gelmeye çalışıyor. Yani talepleri sadece Kürt kimliği ve bireysel haklarla sınırlı değil. Asıl amaçları bunları kullanarak siyasal bir güç elde etmek olarak görünüyor. Daha açık bir ifade ile bölgede merkezi yönetimin yetkilerinin sınırlandırılmasını ve bu yetkilerin kendilerine devredilmesini istiyor. Yani Kürdü Kürt yönetir diyorlar ama böyle bir yönetimin demokratik olup olmayacağını sorgulamıyorlar. Eğer töreye uygun bir yönetim gerçekleştirilirse Orta Çağı yaşatacaklarına şüphe yok.
Ülkemiz ciddi bir dönemi yaşıyor. Bu dönemde en anlamsız tavır gerginliği artıracak söylemler ve davranışlardır. İktidarla muhalefet arasında makro politikalarda uzlaşma sağlanmalıdır. İktidar bu konularda kendi içindeki tutarlılığı pekiştirmek için kabine revizyonunu bir fırsat olarak değerlendirebilir. Güneydoğu sadece bir toprak olarak değil halkıyla da bir bütünün parçasıdır ve bu halkın büyük ver güçlü bir devletin vatandaşı olmaktan şikayeti yoktur. Memnun olmayanlar bu halkı kullanarak güç peşinde olanlardır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Haber Ara
Yorum Yap