Arapların haritası Esad'ın son şansı
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-03 08:59:16
Türkiye’nin durumu
Türkiye’nin sonuçsuz girişimlerinden sonra Arap Birliği’nin yol haritası Suriye’yi iç savaş ve bölünme sürecinden çekip alacak en önemli fırsat. Tabii barışçıl göstericilerle silahlı grupları birbirinden ayırmadan kan döken rejim, yol haritasını dünyayı oyalamak için kullanırsa Arap Birliği de topu muhtemelen BM’ye atacak. Türkiye’nin yaptığı da buydu. Türkiye, Esad’ın yerine getiremeyeceği aşikâr olan talepler konusunda süre tanıyarak ‘Şam’la konuşabilen yegâne ülke’ ayrıcalığını yitirdi. Daha ilk evresinde isyanın barışçıl tabiatını bozan silahlı grupların şiddet için rejime bahane sunduğu gerçeği ve halka ateş açmayı reddeden askerlerin ordudan ayrılıp direniş hatları kurmasıyla oluşan iç savaş riski görmezden gelindi. Türkiye, Şam’la hızlıca köprüleri atarak, İran’la nükleer krizde olduğu gibi “İşe yaramaz” diyerek hep karşı çıktığı yaptırımcı ve müdahaleci safa savruldu. Mezhep çatışmasını önleyeceğim derken çatışmanın tarafı oluverdi. Artık Ankara, Özgür Suriye Ordusu’nu desteklediği haberlerini yalanlama gereği duymuyor. Görüştüğüm muhalifler “Bu destek asi askerlere kapılarını açıp güvenliklerini sağlama ile sınırlı” dese de öteki tarafta silahların Türkiye’den gittiğine dair iddialar yok satıyor. Restleşme ikliminde “Şam yine PKK kartına oynuyor” diye hayıflananların bir de Şam, Beyrut ve Tahran’dan görünen Türkiye resmine bakmaları gerekiyor. Resimde şu var: “Türkiye teröristlere kucak açıyor. Direniş hattına karşı NATO’nun biçtiği rolü oynuyor.”
Pervasızca tehdit
Başbakan Erdoğan’ın ‘kahraman’ diye alkışlandığı Arap sokaklarının bir kısmında artık başka seslerin de yükseldiğini idrak için eski Lübnan Çevre Bakanı Viem Vehhab’ın El Cedid TV’de savurduğu tehditlere bakalım: “O ‘karpuz satıcısı’ Suriye’nin bir metresini işgal ederse Suriye ve başka yerlerden Türkiye’ye 100 bin füze düşecek. Bu Beşşar ve ordunun kararı… Direniş ekseninin kararı… NATO bir uçak gönderirse İsrail’e 100 bin füze düşecek… Erdoğan’ın tek hedefi Filistin bayrağını İran’dan uzaklaştırmak. Karpuz satıcısı gibi yüksek sesle bağırırsa daha çok satacağını sanıyor.” Buna ‘densiz’ deyip geçebilirsiniz ama kendi kültürel havzasıyla barıştığını söyleyen Türkiye bir hatta yükselirken öteki hatta kaybediyor. ‘Arapların kahramanı’ algısı bumeranga dönüşüyor.
Sonuç olarak iç savaşı çözüm sananların artması ürkütücü. Düne dek müdahaleye karşı çıkan muhaliflerin ‘uçuşa yasak bölge’ isteyen bir çizgiye gelmesi anlamlı. Tam da kötücül senaryo için pusuda bekleyenlerin istediği bir kıvam. Müdahalenin ilk koşulu içeriden talebin olması. 2. koşul iç savaş hali. SUK, 1000 kadar asker öldürdüğünü gizlemeyen Özgür Ordu’ya ‘sadece sivilleri koruyup saldırmaması’ telkininde bulunsa da düşük yoğunluklu iç savaş sürüyor. 3. koşul çevresel destek. Burada sorun var. Arap Birliği nihayetinde müdahaleye yeşil ışık yakabilir ama İran, Lübnan, hatta Irak müdahaleci koalisyonu geri adıma zorlayan çevresel faktörler.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Haber Ara
Yorum Yap