Kırım’a gayriresmî heyet gidecek mi?
10 Yıl Önce Güncellendi
2015-04-21 09:13:30
OSMAN ATALAY | TİMETURK
Rusya-Ukrayna krizi, 2014 yılının Mart ayında başladı. Krizin üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra, Donbas bölgesinde ayrılıkçı Ruslar ile Ukrayna arasında savaş başladı ve bunun sonucunda bir yıl içerisinde 6 bin 116 kişi hayatını kaybetti.
ABD, Avrupa ve Rusya arasında ciddi siyasi kriz yaşanırken, Rusya’ya uygulanan ekonomik ambargo ülkeyi çok ağır bir yükün altına soktu.
12 Şubat’ta Minsk’te Rusya, Ukrayna, Almanya ve Fransa liderlerinin görüşmeleri sonunda Ukrayna ile bir anlaşma imzalandı.
Ateşkes ve ağır silahların çatışma bölgesinden çekilmesini içeren anlaşmada, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik tedbirler de yer alıyordu.
Gelinen noktada Ukrayna-Rusya krizi son iki aydır kontrollü, sakin bir sürece girmiş vaziyette…
Batı dünyası, Ukrayna krizine kilitlenirken Kırım’ın Rusya’ya bağlanması, Türkiye-Kırım arasındaki tarihi, siyasi bağlarımızın bir anda durmasına sebep oldu.
Türkiye, TİKA ve THY gibi birçok resmi kurumlarını bölgeden çekti.
Kırım’da bulunan Tatar kardeşlerimizin siyasi, sosyal, kültürel statüleri bir anda Ukrayna kanunlarından çıkarak, Rusya kanunlarıyla yeni bir pozisyona evrilmektedir.
Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklemesi, Kırım Tatarları üzerindeki siyasetini etkilerken Rusya ile de hassas kritik bir süreç yaşamasına vesile oluyor.
“Kırım yarımadası bu süreci çatışmasız bir şekilde atlattı” diyebiliriz fakat Kırım Tatarları bir yıl içerisinde Rusya ile istenilen güven ve işbirliğini henüz yakalayabilmiş değil.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Şubat ayında Kırım’daki insan hakları ihlallerinin incelemesi için bölgeye gayrı resmi bir heyet göndereceklerini ifade etmişti fakat bu heyetin güzergâhı konusundaki sorun sanırım halledilmiş değil.
Heyetin Ukrayna üzerinden gitmesine Rusya müsaade etmiyor. Rusya üzerinden gitmesine de Ukrayna müsaade etmiyor. Burada bir başka soru da, “Heyet gayriresmî ise heyetin kamuoyuna deklare edilmesine gerek var mı?” sorusudur.
Bilindiği üzere Putin’in Ukrayna’ya ilk hamlesi Kırım üzerinden olmuştu. Rusya’nın Kırım’da elinin zayıflaması Ukrayna politikasının zayıflaması demektir. Bu yüzden Rusya, Kırım konusunda çok kararlı bir tutum sergilemektedir.
Kırım Tatarlarının artık güçlü, radikal politik kararlar alması gerekiyor.
Rusya ve Türkiye’nin, Tatarların hakları konusunda da özel ya da gayriresmî bir masanın etrafında bir araya gelmeleri kaçınılmaz bir durum.
STK’ların, işadamlarının, akademisyenlerin ve medya gruplarının ziyaretler yaparak, bu insanları yalnız bırakmamaları lazım.
Kırım’a gayriresmî heyetin bir an evvel gitmesi gerekiyor.
Kırım ile resmi politik ilişkilerimizin dondurulmuş olmasının, Tatarların kültürel, sosyal, ekonomik hakları açısından çok büyük olumsuz etkileri olacağı gün gibi aşikar. Uzun yıllardır gereken ilgi ve desteği alamamış olan Tatarlar için artık Türkiye’nin, alternatif sivil bir yol haritasına ihtiyacı var.
Kırım’da yaşayan Tatar kardeşlerimizin geleceğini, kaderini Ukrayna-Rusya kavgası belirlememelidir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara