Deniz Tolga Aytöre, diğer asbaşkanlar Mahmut Uslu ve Şekip Mosturoğlu ile birlikte yönetim kurulu toplantısı sonrası Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda düzenlediği basın toplantısında aldıkları kararlarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Aytöre, Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı için, "Bu eylem çok açık ve net bir şekilde ortadadır. Bu, 19'u futbolcu olmak üzere 41 kişinin hayatına kastetmeye teşebbüstür. Bu olayın başka bir değerlendirmesi yoktur. Bu eylem Fenerbahçe'ye düzenlenmiş bir suikasttir. 3 Temmuz'da hürriyetinden yoksun bırakılan Fenerbahçe'nin bugün de canına kastedilmeye çalışılmıştır" diye konuştu.
Bu eylemin bir Fenerbahçe-Trabzonspor çekişmesi, ya da Fenerbahçe-Trabzonspor odaklı bir eylem olmadığını kaydeden Aytöre, "Bu ciddi bir terör eylemidir. Fenerbahçe Yönetim Kurulu olarak bunu bir camiaya, bir bölgeye ve kendi insanımıza mal etmek gibi bir anlayışımız yoktur ve olmayacaktır" şeklinde konuştu.
Olay sonrası yaptıkları açıklamaya dikkat çeken Aytöre, şöyle devam etti:
"Liglerin ve futbolun sonuna gelindiğini çünkü artık kan döküldüğünü ve bu nedenle artık bu müsabakaları oynamanın çok önemli olmadığı yönündeki açıklamalarımızın temelinde bu yatmaktadır. Her ne kadar bu açıklama da başka bir mecraya çekilmeye çalışılsa da hiç kimse buna gayret etmesin. Bu çirkinliğin altına imza atmasın. Bizim amacımız çok açıktır. Sakatların iyileşmesi açısından böyle bir erteleme talep ettiğimiz yönünde bazı düşünceler var. Lütfen bu kadar ciddi ve önemli bir konuda bu kadar sığ düşüncelere yer vermeyin. Bu tür provokatif açıklamalara önem vermeyin."
"Bizim liglerin şu kadar hafta, bu kadar hafta ertelenmesi yönünde bir talebimiz yok" diyen Aytöre, şunları kaydetti:
"Bizim için bu şampiyonluğun ya da bu liglerin de çok fazla önemi yok. Önemli olan, can güvenliğinin sağlanması, önemli olan bu oyunun kendi mecrasında oyun olarak yapılabilmesinin sağlanmasıdır. Tabii, yaşanan olay derindir. Bu olayda Fenerbahçe Spor Kulübü, olayı hemen güvenlik birimlerinin zafiyeti ya da kamu görevlilerinin sorumluluğu gibi sığ ve çok kolay tüketilebilecek gerekçelere indirgemeyecek kadar devlet ciddiyetine sahip bir kulüptür. Aynı şekilde beklentimiz bu olayların takibinin, bu olayların sonuçlanmasında aynı ciddiyetle Fenerbahçe Spor Kulübü'nün sahip olduğu ciddiyete sahip bir ciddiyetle sonlandırılmasıdır. Dolayısıyla çok açık ve net ifade etmek gerekirse biz bu olay aydınlanana ve bu olayın failleri bulunana kadar futbol oynama niyetinde değiliz."
Aytöre, bu olayın bir Fenerbahçe-Trabzonspor çatışmasından çıkartılması için çok çaba sarf ettiklerini belirterek, "Ancak çok iyi biliyorsunuz ki bunu bir Fenerbahçe-Trabzonspor, bir 3 Temmuz hesaplaşması haline getirme konusunda kendine varlık sebebi haline getirenler de var. Biz bunların hepsinin önüne geçmek için gerekli gayreti gösterdik. Ancak tekrar ediyorum, bunu bir camiaya bir bölgeye mal etmek gibi bir lüksümüz yok. Böyle bir düşünce içerisinde de olmayacağız. Yalnız bununla birlikte bu terör eyleminin beslendiği bazı damarları da bazı fay hatlarını da ortadan kaldırmamız gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Bunun Türkiye'nin bir sorunu olduğunu vurgulayan Aytöre, "Bu Fenerbahçe özelinde ciddi bir terör eylemidir. Cana kasttır. Amaçlanan her ne olursa olsun bir toplumsal zıtlaşmanın bir kutuplaşmanın Fenerbahçe hiçbir yerinde olmayacaktır. Hiçbir şekilde Fenerbahçe'yi, hatta Trabzonspor'u hatta camiaları biz böyle bir toplumsal kutuplaşmanın parçası yapmamak için bugüne kadar davrandığımız gibi bugünden sonra da elimizden geleni yapacağız" şeklinde konuştu.
- "Yargılama sürecinin uzaması zarar veriyor"
Aytöre, 3 Temmuz süreciyle ilgili yargılamanın da bir an önce sonuçlanması gerektiğini ve sürecinin uzamasının Fenerbahçe'ye ve Türk futboluna zarar verdiğini dile getirdi.
"Verilecek her türlü karara saygılıyız" diyen Deniz Tolga Aytöre, "Karar ne olursa olsun talebimiz bu kararın bir an önce verilmesidir. Yargılama aşamasından sportif ve yönetsel olarak beslenenler olduğu gibi, bu gibi yargılama sürecinin uzaması Fenerbahçe ve Türk futboluna zarar vermektedir. Bu karar ne olursa olsun biz gereğini yapmaya hazırız. Bunu kabullenmeye hazırız. Yargının aldığı karardır. Hiçbir itirazımız olamaz. Bu kararın bir an evvel verilmesi, fay hatlarının kapatılması için en önemli adımlardan biri olacaktır" diye konuştu.
Kendileri için liglerin ertelenmesi, müsabakaların ötelenmesi ya da bu tür alınacak geçici tedbirlerin hiçbir anlamı olmadığını anlatan Aytöre, "Biz yaşam hakkından bahsediyoruz. İnsanların can güvenliğinden bahsediyoruz. Biz camiaların kutuplaşmalarına engel olmaktan bahsediyoruz. Top oynamak bunların yanında çok önemli değil çünkü ciddi bir olay olmuş, kan dökülmüştür. O nedenle 'Kaç hafta erteleme istiyorsunuz? konusunda hiçbir talebimiz yok. Biz liglerin oynanmasına bile gerek kalmadığını ancak her halükarda bu olay aydınlanana kadar bu oyunu oynamayacağımızı açık ve net söylüyoruz" şeklinde görüş belirtti.
Fenerbahçe'ye uygulanan ayrımcılık ve hedef gösterme politikalarının bir kenara bırakılması gerektiğini anlatan Aytöre, "Fenerbahçe başkanına 3 Temmuz'dan bu yana ağza alınmadık küfürleri edenleri, iftiraları yapanları disipline sevk etmezseniz, futbolcuları, bu kulübü ve değerlerini hedef gösterirseniz, bunu gösterenleri cezalandırmazsanız, bu bir ödüldür. Bu davadan (Futbolda şike davası) kimsenin beslenmesine izin vermemeliyiz. Bu dava teröre, sportif ya da yönetsel ya da şahsi menfaatler sağlamak isteyenlere bir yol olmaktan çıkarılmalı. Sonuç ne olursa olsun biz zaten her türlü sonuca hazırız" şeklinde konuştu.
- Mosturoğlu: Suikasttır, vahşettir"
Asbaşkan Şekip Mosturoğlu, bu hadisede bir insanının ölmemesi tamamen büyük bir tesadüf ve şans olduğunu belirterek, "Ölümün arkasından konuşuyor olsaydık, konuşmamız farklı olabilirdi ve bunun altından da kimse kalkamazdı. Bu sadece Fenerbahçe'ye değil tüm ülkeye vatandaşlara yapılmış bir suikasttır vahşettir" dedi.
Mosturoğlu, sarı-lacivertli taraftarları sağduyuya davet ederek, "Liglerin ertelenmesi konusu bizim sportif bir beklentimiz değil, spor ailesinin futbol ailesinin dayanışmasını görme beklentisidir. Eğer bu olay terörse, sinir uçları kaşınıyorsa hep beraber tepki göstermeliyiz. Burada dur diyemezsek başka boyutlara varır" ifadelerini kullandı.
- Uslu: "Sporun beyazı olmamız lazımken bize zenci muamelesi yapılıyor"
Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreter ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu ise saldırı gecesi yaşananları anlattı. Uslu, Senegalli futbolcuları Sow hakkında çeşitli spekülasyonlar yapıldığını da hatırlatarak, Sow ile ilgili ortada dolaşan haberlerin yanlış olduğunu ve golcü futbolcunun daha önce planlanan bir şekilde Fransa'ya gittiğini söyledi.
Uslu, Riva'da gerçekleştirilen Kulüpler Birliği Vakfı toplantısına neden katılmadıkları yöndeki soruya, verdiği cevapta şunları kaydetti.
"Biz Zaten kulüpler birliği toplantısına katılmıyoruz. Ama federasyonla görüşüyoruz. Sabah 05.00'te bildiri yayımladık. Bizim herhangi bir kimseye gidip de savunacak falan bir ihtiyacımız yok. Biz Türkiye'nin futbolunun veya sporunun biz beyazı olmamız lazımken bize zenci muamelesi yapılıyor, bize ayrımcılık yapılıyor. Bu ayrımcılık yapılırken birçok insan kullanılıyor veya kendilerini kulladırıyorlar. Biz de diyoruz ki bu olaylar aydınlatılana kadar maçlara çıkmayacağız."
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda düzenlenen toplantıyı salonda, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük ile yönetim kurulu üyeleri İlhan Ekşioğlu, Nihat Özbağı, Yalçın Haker, Ünal Uzun, Metin Doğan, Selim Sapan, Hakan Dinçay, Selim Kosif, Erhan Türkoğlu, Serdar Erkan, Gençlik Geliştirme Program Sorumlusu Müjdat Yetkiner, futbolcu izleme komitesinde bulunan eski Fenerbahçeli futbolcular Kemalettin Şentürk ve Saffet Akbaş da takip etti.