Atalay, partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma töreni öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Filistin ve Gazze olayının bu ramazanda herkesin en önemli acısı ve üzüntüsü olduğunu söyledi. İsrail'in uyguladığı devlet terörünü bir defa daha buradan lanetlediğini ve uluslararası camiayı ve İsrail'e destek veren kesimleri de kınadığını belirten Atalay, şöyle konuştu:
"Bu son olayda dünyada çok farklı bir tutum takınıldı. Şu anda Türkiye olarak çok açık ve net bir pozisyon aldık bu konuda. Her yerdeki haksızlık ve zulümde daima biz mazlumdan yana tavır koyduk. Burada bunu siyaseten farklı değerlendirenler de olabiliyor ama Başbakanımız da son zamanlarda çok ifade etti. Denge politikası izleyeceğiz diye mazlumu ihmal edemeyiz, haksızlığı görmezden gelemeyiz. Onun için de doğrusu dünyada biz en açık, en net mesajları veren ülkeyiz. Basına da yansıdı Amerikalı düşünür Chomsky'nin açıklaması vardı. Hem Amerika'yı kınıyor hem de (dünyada bu konuda en net, dürüst tavır takınan Türkiye) diyor. Yani kendi ülkesini kınıyordu. Arap dünyasına bakarsanız orada da öyle. Herkesin bir hesabı var. Bilmiyorlar ki Allah'ın da bir hesabı var."
Atalay, Türkiye olarak şu anda hem diplomasi açısından yapılabilecekleri yaptıklarını ve ateşkesin sağlanması, yardımların ulaştırılması, İsrail'in bu zulmünün orada durdurulması için çok aktif bir politika izlediklerini dile getirdi.
Dışişleri Bakanı'nın Katar'a oradan da Fransa'ya gittiğini, önemli görüşmelerin yapıldığını hatırlatan Atalay, ancak o maksadın, henüz hasıl olmadığını ifade etti.
"Bizim burada sadece bir ateşkes değil hedefimiz ambargonun kalkması" diyen Atalay, şöyle devam etti:
"Ya havadan, ya denizden ya da karadan İsrail tarafından ve dünyanın uyguladığı ambargonun kalkması. Orada İsrail'den geçiş tabi zor. Tek Sina'da Mısır tarafında biliyorsunuz kapılar vardı onlar da kapatıldı. Dolayısıyla Filistin'e ambargonun kalkmasını ve yardımların ulaştırılmasını da bu ateşkesin içinde şart koşuyoruz. Yani sadece geçici değil, kalıcı bir ateşkes. Bizim daha önce de İsrail'le ilişkilerimizde biliyorsunuz özür dilemelerine rağmen (Gazze'ye ambargo kalkmazsa ilişkiler normalleşmez) dedik ve normalleşmedi. O şartımız o zaman da vardı, şimdi de devam ediyor. Bu görüşmeler şu anda yine sürüyor. Ama insani yardımlar olarak biz oraya epey yardım ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bir kısmı direkt bir kısmı BM kanalıyla bütün ilgili kurumlarımız TİKA ve AFAD başta olmak üzere o çalışmalarını da yürütüyorlar."
Atalay, bütün dileklerinin bir an önce ateşkesin sağlanması sonra da dünyanın buradaki bu zulmü, haksızlığı görüp artık Filistin'de ve o bölgede iki devletli bir yapının, Filistin ve İsrail devletleri yapısının oluşması olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin bunun çaba gösterdiği belirten Atalay, AK Parti hükümeti olarak ikiyüzlü politika izlemediklerini anlattı.
Bir denge politikası da izlemediklerini ifade eden Atalay, "Asla zalimden yana hiçbir yerde tavır almıyoruz. Ve bunun bize yakışır bir politika olduğuna inanıyoruz. Dürüst, açık bir politika izliyoruz. Şu anda buradaki tavrımız bu. Bu manada çevremizde veya uzakta nerede insani yardım ihtiyacı varsa, o yardımları da ulaştırıyoruz. Hamdolsun Türkiye olarak hem ekonomik bakımdan güçlüyüz, hem vatandaşlarımız böyle durumlarda çok cömert davranıyorlar, kampanyalara ciddi katkı veriyorlar. Hem de doğrusu Türkiye olarak bu politikayı kendimiz için çok değerli görüyoruz" şeklinde konuştu.
- Suriyeli sığınmacılar
Atalay, şu anda ülkede değişik yerlerde 1 milyon 100 binin üzerinde Suriyeli sığınmacının olduğunu bildirdi.
Bir ensar bilinciyle Suriyelilere ellerinden gelen desteği verdiklerini ifade eden Atalay, onların ihtiyaçlarını karşılama, kampların kurulması, güvenlikle ilgili konular, onların sağlık hizmetleri, çocuklarının eğitim hizmeti bütün bunlardan kendisinin sorumlu olduğunu kaydetti.
Atalay, "AFAD'ın koordinasyonunda yürütüyoruz. Ve dikkat ederseniz kamplarla ilgili dünyada örnek gösterilir hiçbir sorun yoktur. Bir iki şehrimizde biraz provokatif gelişmeler oldu. Son olarak Kahramanmaraş'taydı. Vatandaşlarımıza da o çağrıyı tekrar yineliyoruz. Suriyeli kardeşlerimize aman ha insanca davranalım. Onların tabi ihtiyaçları vardır. Uzun süredir evlerinden ve işlerinden uzaktalar. Bugünkü onların durumunu iyi anlayalım ve yardım edelim" dedi.
- Emniyette "paralel yapı" operasyonu
Emniyetteki "paralel yapı" operasyonuna ilişkin de Atalay, gözaltıların ve tutuklamaların yargının elinde yürüdüğünü belirterek bunların idari tasarruflar olmadığını dile getirdi.
Paralel yapıyla ilgili bu hükümetin kararlı bir mücadelesinin olduğunu anlatan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugüne kadar hep şunu diyorduk. Bu konuda çalışmalar yapılıyor, dosyalar olgunlaştıkça bunlar emniyete yargıya intikal edecekti. İşte o dosyalar olgunlaşıyor ve soruşturmalar da başlamış oldu. Bunların gelişmesi de bekleniyor onu da söyleyeyim. Bu konuda gelişme de olacak, devam edecek. Bizim aldığımız bilgiler o. Ama her zaman söylediğimiz gibi bunlar keyfi, rastgele değil. Daha önce çok keyfilikler olmuştur, insanlar haksız yere dinlenmiştir, çok kişiye iftiralar atılmıştır vesaire... bu yapı tarafından. Burada hukukun içerisinde ciddi, titiz çalışmalar var. Dikkat ederseniz gözaltılar uzun sürdü. Sebebi çok hafif bir soruşturma değil, ciddi ciddi her şeyin detaylı bir şekilde soruşturulmasıdır. Onun için dosyaların içerisinde ve hukuka uygun işlerin yürümesi anlamında bunları söylüyorum. Bu konuda bizim hükümet olarak kararlılığımız var ama şu soruşturmalar tamamen yargının içerisinde, elinde yürüyen çalışmalardır. Savcılık ek süre veriyor o gözaltılar öyle uzuyor. Gözaltıların uzaması ek süreyle oluyor. Emniyet ek süre istiyor, savcılık ek süre veriyor. Onun için uzuyor."
Atalay, ziyaretleri kapsamında Kırıkkale Valiliği, Belediye Başkanlığı ve il başkanlığında düzenlenen bayramlaşma törenlerine de katıldı.