Komisyonun yıllık raporunda, "bazı üye ülkelerde 2. Dünya Savaşı'nın faşist yönetimlerine özenen yabancı düşmanı ve aşırı milliyetçi partilere yönelik artmasının endişe verici boyutlara ulaştığı" ifade edildi.
Raporda, üye ülkelerden, ırkçılık ve ayırımcılıkla mücadele için etkili ulusal eylem planlarının uygulanması ve "özellikle toplumdaki farklılıkların avantajlarının anlatılması konusunda daha fazla çaba gösterilmesi' istendi.
Raporda ayrıca ırkçılığın arttığı bazı ülkelerde polisin ve yargının hukuk devleti ilkeleri ve insan hakları kurallarını göz ardı ederek bu kişilere karşı etkili ve caydırıcı önlemler almaması eleştirildi.
Akdeniz'de 2013 yılında kaçak göçmenlerle ilgili drama dikkati çekilen raporda, katı göçmen politikaları izleyen ülkelere de eleştiri getirildi.
Raporda, göçmenlerin bazı üye ülkelerde nefret söylemi içeren politikaların hedefi olduğu belirtildi.
Yine üye ülkelerde bazı topluluklara yönelik nefret söyleminin arttığı uyarısı yapılan raporda, "bu tür söylemlerin yasalarca suç sayılması için gerekli düzenlemenin yapılması" istendi.
Raporda, özellikle Avrupa Konseyi üyesi bazı ülkelerde Roman, göçmen, Müslüman ve Musevilere yönelik nefret söylemlerinin ciddi sorun olmaya devam ettiği bildirildi.
Toplumda eşcinsellere yönelik ayırımcılık içeren söylemlerin içerdiği tehlikeye işaret edilen raporda, yine ırkçılıkla ve hoşgörüsüzlüğün spor sahalarına da taşınmasından duyulan endişe dile getirilerek bu konuda üye ülkelerin gerekli önlemleri alması talep edildi.