Taş değil, gol atmak istiyorlar!
Hakkarili çocukların kurduğu futbol takımı, 11 Yaş Altı Dünya Futbol Şampiyonası hazırlıkları için Trabzon'un Tonya ilçesinde kampa girdi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-04 02:31:00
Almanya'da 20-24 Mayıs 2010 tarihlerinde 73 takımın katılımıyla düzenlenen turnuvada Türkiye'yi temsil eden ve Avrupa ikincisi olan, ayrıca "en centilmen takım" seçilen çocukların şimdiki hedefi dünya şampiyonu olmak.
Antrenör Mehmet Kayrım, takımdaki çocukların 12'sinin Hakkari'nin Yüksekova, Çukurca ve Şemdinli ilçelerinde oturduğunu belirtti. Bu bölgelerdeki çocukların genellikle "taş atan çocuklar" olarak gündeme geldiğini ifade eden Kayrım, ancak takımdaki oyuncularının elde edecekleri başarıyla "gol atan çocuklar" olarak anılmak istediğini söyledi.
İsviçre'de FIFA Başkanı Sepp Blatter ile görüşüp projeyi anlattıklarını kaydeden Kayrım, "Başkan projeyi sahiplendi ve desteklemek istediğini söyledi. FIFA 5 yıl boyunca bu projeye destek verecek. Bir süre sonra FIFA heyeti Erzurum'daki merkezimize gelerek bizi ziyaret edecek. Ayrıca, Başkan Blatter, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki 12 ilde mini minikler ligini kurmak istediklerini bize iletti" dedi.
Proje kapsamında son 3 haftadır Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde çalışmalarını sürdürdüklerini, bu sırada Tonya Kaymakamlığının daveti üzerine, Hakkari Valiliğinin de desteğiyle ilçeye geldiklerini anlatan Kayrım, "Tonyalılar bize kapılarını açtı, vatandaşlar bizi bağrına bastı. Çok güzel bir ortamda kamp yapıyoruz" diye konuştu.
Çocuklarla sadece futbolda değil, hayatın tüm alanlarında beraber olduklarını dile getiren Kayrım, "Onlarla sadece futbol sahasında değil, hayatın her alanında ilgileniyoruz. Yatmalarıyla kalkmalarıyla ilgileniyor, düzenli olmalarını öğütlüyor, ne zaman, nerede, nasıl davranacaklarını anlatıyoruz" dedi.
Kayrım, 23 çocukla bir arada olmanın verdiği sorumluluğun bilincinde olduklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Biz, Yüksekova gibi zor bir coğrafyada bu çocuklarla birlikte olduk. O bölgede özellikle futbolda çok yetenekli olduğunu düşündüğümüz çocuklar var.Spor çevreleri bu çocuklarla ilgilenirse yetenekler ortaya çıkar.Bu çocuklara herkesin sahip çıkması gerekiyor.
Şu anda takımızdaki bazı oyuncularımıza yurt içi ve dışından transfer teklifleri var. Kadromuzdaki iki çocuğumuzu Fenerbahçe, dördünü İstanbul Büyükşehir Belediyesi, forvet oyuncumuz Ramazan Kaplan'ı ise İsviçre'den iki ayrı kulüp transfer etmek istiyor. Biz bunları yapabiliyorsak, büyüklerimiz hayli hayli yapar. Ama kimse konuya el atmıyor. Biz bu çocuklara futbolcu olarak sahip çıktık. Akademinin gerçek anlamda işlevi de ortaya çıktı."
Mehmet Kayrım, forvet mevkisinde oynayan, güçlü fiziği ve attığı gollerle takım arkadaşları tarafından kendisine "Rambo" lakabı takılan 11 yaşındaki Ramazan Kaplan'ın, İsviçre'nin Grasshopper takımı tarafından adeta takibe alındığını bildirdi.
Küçük futbolcunun bu yıl içerisinde transferinin büyük ihtimalle gerçekleşeceğini belirten Kayrım, "Onların istikbali için görüşmelerimizi yapıyoruz. Grasshopper kulübü yetkilileri, Ramazan'ın eğitimini karşılayacaklarını, ayrıca bir miktar para da vereceklerini belirttiler. Transferi gerçekleşirse orada bir Türk ailesinin yanında yaşayacak. Böyle bir başarıyı bizden kimse beklemiyordu, ama demek ki oluyormuş" diye konuştu.
Futbolu bir süre öncesine kadar mahalle aralarında oynayan Ramazan Kaplan ise projenin hayatını önemli derecede etkilediğini söyledi.
İdmanocağı maçında rakip filelere gönderdikleri 5 golün 4'ünü atan Ramazan, "Futbolla daha önceden de ilgileniyordum, ama bir takımda oynamıyordum. Proje ile hayatımızda birçok şey değişti. Orada oynadığımız saha ile buradakiler çok farklı. Daha önce Ağrı dışına hiç çıkmamış olmama rağmen proje sayesinde birçok yere gittim" dedi.
Yaşadığı değişimi fırsata çevirmek için elinden gelen çabayı gösterdiğini anlatan Ramazan, şöyle devam etti:
"Ailemin hayatını kurtarmak istiyorum. Onun için çok çalışıyorum. Büyüyünce iyi bir futbolcu olmak istiyorum. Ancak öğretmen de olmayı hedefliyorum. Her ikisini aynı anda yapmak istiyorum. Yaşadığım yerde sadece mahalle arkadaşlarımı tanıyordum. Ama takım sayesinde birçok ilden arkadaş tanıma fırsatım oldu. Aramız çok iyi ve birbirimize destek oluyoruz."
Takıma Muş'tan katılan 11 yaşındaki Fatih Vural ise "futbol oynamaktan öte hocalarının öğrettiği yaşama dair konuların" önemine dikkati çekti.
En büyük idealinin Galatasaray'da oynamak olduğunu dile getiren Vural, "Buraya gelmekten dolayı çok mutluyum. Hocalarımız bize çok şey öğretiyor. Muş'ta almadığımız eğitimi burada hocalarımız veriyor. Önceden de futbol oynuyorduk, ama nasıl iyi oynanacağını bilmiyorduk. Proje sayesinde bunları öğrenme fırsatımız oldu. Bundan sonra ise iyi bir futbolcu olmayı, Galatasaray'da oynamayı istiyorum" diye konuştu.
Tonya Belediye Başkanı Ahmet Kurt da projenin, çocukların kaynaşmasında büyük önem taşıdığını vurguladı.
Tonya'nın bu kampa ev sahipliği yapmasının mutluluk verici olduğunu söyleyen Kurt, şunları kaydetti:
"Aynı coğrafya üzerinde yaşamamıza rağmen, çeşitli vesilelerle kaynaşamadığımız, kültürel ve sosyal irtibatı sağlayamadığımız bir gerçekti... Bu proje gençlerin, çocukların spor adı altında kaynaşmasına vesile oluyor. Ailelerin birbiriyle irtibat kurmasını sağlıyor. Türkiye'nin çok önceden başlatması gereken bir projeydi. Bugün burada futbol oynayan çocuklar birbiriyle arkadaş oluyorlar. Bunun yetişkinler düzeyinde devam etmesi gerekiyor. Bunu da belediyeler ve okullar kardeşliği şeklinde yapabiliriz."
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara