Dolar

42,6945

Euro

50,1592

Altın

5.898,49

Bist

11.311,31

Zalimin yanında olanların bu millete verecekleri bir şey yoktur!

2 Saat Önce Güncellendi

2025-12-13 00:00:42

Yaşar Değirmenci

“İyiliği emredip kötülükten men etme” bir Mümin olarak vazifemiz. “İt ürür kervan yürür” sözü her zaman gerçekleşir. Ürüyen, havlayan itleri havlamalarıyla geride bırakan güruha anlama özürlü olsalar bile bir şeyler söyleme mecburiyetindeyiz.

Cumhurbaşkanına dil uzatmasına varıncaya kadar insanlık ve mesleği ile alakası olmayan söylemlerin sahibi Baro Başkanları Hukukçular!

Mesleğinden dolayı hak/hukuk müdafii olması gerekirken zalimlerle beraberliği ‘hilkat garibesi' bir mahlûk olduğunun göstergesi. Bunlara sahip çıkmış, skandal ifadeler kullanmışlardı. Her millî meselede dış güçlerin ağzıyla konuşmalarını da görünce onların hükümet sözcüsü zannedersiniz.

Başbakanlık ve Bakanlık yapmış olup parti kuranlardan, Batı'nın uşaklığına soyunan muhalefet partisinin başına kadar. Mazlumun yanında olup zalime karşı çıkmayı dahi doğru bulmayanların siyasette yapabilecekleri hiçbir şey yok.

Sadece demokratik hakları dile getiriyor, bölücülüğün terörün yanlışlığından çirkinliğinden hiç söz edilmiyor ise; ortada sağlıksız bir durum ve çözümü mümkün olmayan bir kısır döngü var demektir. Milletin seçip işbaşına getirdiği iktidarların her icraatını en ağır bir dille eleştirebilirsin. Ekonomi, dış politika, eğitim, güvenlik, bürokrasi, her alanda ve her meselede ülkeyi kötü yönettiklerini, bunlardan kurtulmak gerektiğini millete anlatabilirsin. ‘Bana oy verin, ben ülkeyi iyi yöneterek sizi mutlu edeyim' diyebilirsin. Ama sen askeriyeden medet umar, ABD'nin uşaklığını yapar, Türkiye'nin lider ülke olmasından rahatsız olur. ‘Recep Tayyip gitsin de ne olursa olsun' dersen; ne kadar devlet/millet/vatan düşmanı varsa onlarla aynı çizgide hareket edersen, ismin cismin ne olursa olsun bize sana: ‘Yazıklar olsun!' demek düşer. Bu millet artık zihninin, gönlü ve inancının işgal edilmesi girişimlerine müsaade etmeyecektir. Darbecilere, 28 Şubatçılara ve başörtüsü yasaklarına hangi zihniyet sahiplerinin destek olduklarını biliyoruz.

İnsanlığını kaybedenlere insanlıktan bahsedilmez. Fitne ve fesat insanlığın ruhunu ve dünyanın dengesini bozuyor. İnsan olma gereğinin en başında utanma duygusu geliyor. Bu duyguyu kaybedenler “Esfeli Safilindir.” (Aşağıların aşağısında) İnsan olma vasfını kaybetmiş, hayvandan daha aşağıdadırlar. Bu sınıftakiler ahlakın, iyiliğin, güzelin katilidirler. Kur'an-ı Kerimde'ki ifadesiyle “Gözleri var, görmezler, kulakları var, duymazlar, kalpleri var, hissetmezler.” Bir LGBT'liye bir ateiste, bir teröriste gösterdiği hoşgörü ve kurduğu empatiyi bir dindara göstermeyenlerden ne beklenir? İşleri güçleri ‘Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek' olanlara neyi anlatabilirsiniz? Gözleri, kulakları hep emir bekler hale geldiler. Memleket, millet için ne bir çalışma ne plan ne program ile alakaları var.

Millet ne demek; onun değerleri, kültürü, inancı, millî ve manevi değerlerini taşıyan topluluktur. Milli meselelerde, Türkiye düşmanlarıyla ‘siyasi ortaklık' aynı safta buluşma; başlı başına bir felaket! Zalimlerin yanında mazlumların karşısında olan bir yapının hamiliğini yapmak caniliktir. Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de “Ya eyyühellezîne âmenû” hitabının muhataplarına da bir tek tavsiyem var. Hiç olmazsa (Hıyanet edenleri Savunma! Hâinlerin savunucusu olma!) ayetlerine baksınlar. Nerede durduklarını, neye, nasıl sahip çıktıklarını, kim için özgürlük istediklerini hatırlasınlar. Dışarıdan gelen emir, talimat ve tavsiyelerle hareket eden milletvekillerine varıncaya kadar. Attıkları yalan ve iftiraları ispat edilmelerine rağmen yüzleri kızarmayanlara ne anlatabilirsiniz ki. Milletin/ümmetin/insanlığın ümidi devletimizin olduğu duygusunu yaşayan ve yaşatanlara sahip çıkılmaz mı? Milletin değerlerine bağlılık ve taleplerini gerçekleştirmede gayret gösterenlere, milletin taleplerini güçleri nispetinde gerçekleştirenlere yardımcı olunmaz mı?

Türkiye'siz insanlığın kurtuluşunun olmayacağının görülmesi şart.

Kur'an-ı Kerim'de verilen Karun örneği, paranın ahlaksız kalınca sahibini ne hallere düşüreceğinin ibretlik öyküsüdür.

Yusuf örneği, iktidara taşınan ahlakın ne muhteşem sonuçlara imza attığının kıssasıdır.

Kehf suresindeki Zülkarneyn örneği, bilgelikle gücün birlikteliğinden doğan adalet ve hikmetin meselidir.

Dünyayı hâkimiyeti altına alan mevcut küresel güç, herkes tarafından anlaşılmıştır ki, basiretsiz ve ahlaksız bir güçtür. Bu gücü ortaya çıkaran çağdaş uygarlık, çoktan girdiği değerler krizinden çıkamayacağını belli etmiştir.

Bu küresel gücün ahlaksızlığından en çok etkilenenler Müslümanlardır. Çünkü bu güç onları ‘tehdit' ilan etmiştir. Müslümanların küresel güç karşısında ne askeri ne teknolojik ne siyasi ne de ekonomik açıdan tehdit oluşturmadıkları o kadar ortada ki, bunu isbata gerek bile yok.

Konforunu bozmak istemeyenler ‘Ne yapmalı?' yerine, ‘Elden ne gelir' mazeretine sığındılar. ‘Ne yapmalı?' sorusunu sorabilenler, kaygı taşıyanlardır; dünü, günü ve yarını için; kendisi, ailesi ve başkaları için; yüreği, evi ve memleketi için; dünyası ve ahireti için ‘Ne yapmalı?' diyenler, her şeyden önce, bir şeyler yapabileceklerine olan inanç ve umuda sahip olanlardır. Umudu yitirmek inancı işlevsiz kılar. ‘İmkanım yok' diyenler, iman gibi bir imkanın ya farkında olmayanlar, ya da ondan mahrum olanlardır. Çünkü iman en büyük imkandır. İmanı tükenmeyenin imkanı tükenmez.

Allah'ın işaret ettiği ahlak ile ahlaklanması gereken biz Müslümanların merhameti bütün müminleri, bütün insanları, hatta bütün canlıları içine almalıdır. “Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere (bütün canlılara) merhamet edin ki, göktekiler de (Allah ve melekler) size merhamet etsin.” Rabbimize “Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle.” diye dua ettiğimiz gibi, biz de samimi bir şekilde bize karşı yapılan hata ve kusurları af edelim, hakkı geçen herkesin hakkını helal etmenin üzerimizden aldığı yükü hissedelim, üzerimizde hiçbir hakkın bulunmamasının lezzetini tadalım. Umulur ki, bu davranışımız, Allah'ın hoşnutluğuna ve bizleri affetmesine vesile olur. Allah'ın rahmeti ve merhameti ebediyen hepimizin üzerine olsun.

Yaşar Değirmenci \ Timeturk

Tüm Yazıları

SON VİDEO HABER

14 daireli binanın zeminindeki çökme korkuttu

Haber Ara