Sarı-lacivertli kulübün internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Yıldırım'ın, başkanlıktaki 20. yılı nedeniyle Fenerbahçe Ankara Şubesi ve Ankara Fenerbahçeliler Derneğinin katkılarıyla Ankara Sheraton Hotel'de düzenlenen geceye, başkan vekili Mithat Yenigün, genel sekreter ve basın sözcüsü Mahmut Uslu, asbaşkanlar Nihat Özbağı ve Önder Fırat'ın yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakut ile kulüp üyeleri katıldı.
"İNANIYORUZ, BİZ ŞAMPİYON OLACAĞIZ"
Aziz Yıldırım, gecede yaptığı konuşmada, "Şampiyonluk şansını kaybetmedik. Biz şampiyon olacağız, inanıyoruz. Herkese teşekkür ediyorum. Her şey Fenerbahçe için hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.
Davetlilere, "Sevdanın Adı Fenerbahçe" belgeselinin de bir bölümünün izletildiği gecede Yıldırım, kulübün finansal durumu hakkında şu bilgileri paylaştı:
"Fenerbahçe'nin bugün 350-400 milyon avro borcu var. Fenerbahçe'ye benimle beraber yönetimlerin yapmış olduğu yatırımlarla bu borç sıfırdır. Bugün stadı saymıyorum, kapalı salon, Ankara Tesisleri, Topuk Yaylası Tesisleri, Edirne, Antalya, Sapanca, Eskişehir ve her yerde alınan araziler ve bunların üzerine yapılan tesisler. Bunların değerini ortaya koyduğun zaman bu borcu karşılar. Türkiye'de mali durumu Fenerbahçe'den daha iyi olan hiçbir kulüp yok."
"2005'TE ŞAMPİYON OLDUK, 2006'DA FETÖ OPERASYON YAPTI"
Aziz Yıldırım, 20 yıllık başkanlık döneminde yaşadığı zorluklara değinerek, şunları aktardı:
"1998'de başlayan serüvende 2001 yılında şampiyon olduk ve ben bu şampiyonluğun ardından ailemle yaptığım görüşmeler sonunda başkanlığı bırakacağımı ifade ettim ama sizler ve taraftarlar bırakmamam için baskı yaptınız ve tekrar seçilerek başkanlığa devam ettim. Sonra 2002'de Galatasaray'ı 6-0 yendik, tarihe geçtik. 2004-2005'te Fenerbahçe şampiyon oldu, hep beraber kutladık. 2006'da FETÖ operasyonları başladı. Denizli'de maç 16 dakika uzatıldı ve karşılaşmanın sonunda şike yapmadığımız için maçı kaybettik."
"BENİMLE PAZARLIK YAPMAK İSTEDİLER"
Fenerbahçe Başkanı, 2011'de de zorlu bir dönemeçten geçtiklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"2011'de hepimizin zorlu geçen mücadelesi sonunda tekrar şampiyon olduk. Ama 3 Temmuz sabahı önce Vatan'a, Vatan'dan hastanelere ve oradan Metris'e gittik. Demin yazımda okudunuz, 'Beni Fenerbahçemden kopardılar.' dedim. O yazıyı kaleme almamın sebebi, benimle yapılmak istenen pazarlıklardır. O pazarlıklarda, 'Sen başkanlığı bırak, biz gereğini yapacağız. 2-3 ay içerisinde dışarı çıkarsın.' dediler. Ama ben gördüm. Gördüğüm şeylerden dolayı, 'Hayır, başkanlığı bırakmayacağım. Cehennem donana kadar Fenerbahçeliyim.' dedim. Savcı son sözümü sordu, 'Dar ağacında olsak bile son sözüm Fenerbahçe.' yazdırdım."
"HERKESİN FENERBAHÇE'YE TEŞEKKÜR BORCU VAR"
Fenerbahçeli kadınların da 3 Temmuz'daki rolünün büyük olduğuna vurgu yapan Aziz Yıldırım, "Onların stada gelmeleri, stadı doldurmalarıyla yeni bir Kurtuluş Savaşı başlamıştır. Fenerbahçe Kurtuluş Savaşı. Bununla beraber Fenerbahçe o günden itibaren bu ülkeye yön vermiştir. Ben devlet büyüklerine de söyledim, bu ülkede yaşayan herkesin Fenerbahçe'ye, Fenerbahçelilere bir teşekkür borcu vardır. Çünkü Fenerbahçelilerin direnişiyle 15 Temmuz'da Türk insanı sokağa dökülmüş ve liderleriyle, o gün mücadele eden insanlarla beraber karanlığa gidecek olan cumhuriyeti yeniden ayağa kaldırmışlardır." şeklinde görüş belirtti.
"ALLAH KİMSEYE NASİP ETMEZ"
"Allah kimseye 20 sene Fenerbahçe'de başkanlık yapmayı nasip etmez." diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Çocuklarıma, aileme, hepsine verebileceğim en büyük hediyedir, onurdur, şereftir. Ben bundan başka ne verebilirim onlara? Aziz Yıldırım öldüğü zaman mezarı bellidir, Karacaahmet'te. Kaçacak dediler. Hepsi kaçtı. Ben 6 yıl 3 ay ceza yemişken özel uçakla Türkiye'ye geldim. Havaalanından hapishaneye gideceğim. Onun için geldim, bilerek geldim. Ama onlar kaçtılar. Bu benim aleyhime yazıp çizenlerden kaç tane yürekli var ceza alıp da yurt dışından Türkiye'ye gelecek. Kaç tane var?"