Dolar

34,8761

Euro

36,7523

Altın

3.038,06

Bist

10.140,82

Cuma İçten: İstifalar, 2019 hazırlığı

'Makamı ellerinin tersi ile itenlerin, neden böyle davrandıkları iyi araştırılmalı' diyen Ak Parti eski Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten'e göre istifalar Ak Parti'nin bir dava olduğunu kanıtlıyor...

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-10-30 12:03:13

Cuma İçten: İstifalar, 2019 hazırlığı

TIMETURK | 5 SORU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlarına yaptığı istifa çağrısı karşılık buldu ve başkanlar teker teker istifa etti. Yaşananların, Ak Parti'nin kendi içerisinde yenilenmeye gittiği olduğu belirtilirken, siyasette oluşturacağı dlagalanma da merak ediliyor. Belediyelerde yaşanan istifaları 5 SORU'nun bugünkü konuğu Ak Parti eski Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ile konuştuk.

İşte İçten'in açıklamaları:

"ERDOĞAN'IN İSTİFA TALEBİ SON DERECE DOĞAL"

1. Ak Parti'deki istifa sürecine ilişkin neler düşünüyorsunuz?

Bildiğiniz gibi AK Parti 2001 yılında kurulmuş ve hemen akabinde 2002 yılında girdiği seçimlerde halkın yüzde 34'ünden fazlasının oyunu alarak iktidara gelmiş bir partidir. Kuruluşunun ikinci yılında iktidar olmayı başaran AK Parti, 2004 yılında girdiği yerel seçimlerden de yüzde 41'in üzerinde oy alıp 12 büyükşehir, 1753 il ve ilçe belediye başkanlığını alarak tarihi bir zafere imza atmıştır. Bu açıdan bakıldığı zaman ilk seçimlerde istifa eden ve istifa edecek olan belediye başkanlarını Türkiye'de ve bulundukları illerde kaç kişi tanıyordu da o kişinin şahsına oy veriyordu? Elbette süreç içerisinde başarılı olanlar, kendilerine verilen imkânlar dâhilinde kendilerini ispatlamış ve kendi kitlelerini de artırmışlardır. Bu açıdan bakıldığı zaman, yaşanan son gelişmeler çerçevesinde, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, rehavete kapılmış olan ya da artık yorgun düşmüş bazı belediye başkanları ile ilgili halktan gelen talepleri de göz önüne alarak, kendilerinden görevlerini bırakmalarını istemesi son derece doğaldır.

"İSTİFALAR, AK PARTİ'NİN BİR DAVA OLDUĞUNUN KANITIDIR"

2. Özellikle ana muhalefetin belediyelerde yaşanan istifalara ilişkin “seçimle gelen seçimle gider” eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şimdi olaya şuradan bakalım; CHP'li belediye başkanlarından birinin istifasını CHP genel merkezi istese sonuç ne olurdu? Geçmişte olmadı mı? Onlarcası oldu. Kıyametler koptu. Kavga gürültüler vs. Peki AK Parti'de durum ne? Parti Genel Başkanı "istifa et" diyor. 35 yıldır başkanlık yapan biri, hiç bir eleştiri yapmadan tamam diyor. İşte muhalefetin kendine örnek alması gereken duruş budur. AK Parti'nin bir dava olduğunun kanıtı da budur. AK Parti lideri Reis, birçok toplantıda muhalefetin yapması gereken ama yapamadığı eleştirileri kendine ve partisine yaparak, muhalefetin önünde bir siyaset geliştirmiştir. AK Parti karşısında siyaset yapanlar, AK Parti'nin kendi içerisinde yapmış olduğu eleştirileri dahi yapamamakta ve AK Parti eksiklikleri üzerinden AK Parti tabanına oynayarak oy devşirmeye çalışmakta ve acziyetlerini ortaya koymaktadırlar. Kendini yenileyen bir siyasi parti, kendi iç dinamiklerini daha aktif hale getirmek için adımlar atarken, muhalefet bu ataklardan kendime ne çıkarırım hesabına girmiştir. Bir siyasi partinin, yorgun düşen üyelerini dinlendirmek istemesi, onların yerine, daha dinamik, daha enerjik birilerinin bayrağı devralmasını istemesinin, muhalefet tarafından anlaşılamaması gayet doğaldır. Zaten bu bakış açısını yakalayamadıkları için 15 yıldır AK Parti karşısında girdikleri bütün seçimleri kaybetmektedirler. İnsanların tamamı birey olarak kendi kararlarını özgür bir şekilde alırlar. Belediye başkanlarının kendi özgür iradeleri ile aldıkları kararlardan, bir başkasının kendisine malzeme çıkarmak istemesi ve bunu kullanması etik değildir. Aksine, makamı ellerinin tersi ile itenlerin, neden böyle davrandıklarını iyi araştırmaları ve anlamaları gerekir.

"İSTİFALAR, 2019 HAZIRLIĞI"

3. Bu sürecin AK Parti ve diğer seçmenler üzerindeki etkisi nasıl olur? Belediyelere ilişkin bu tarz istifalar diğer partilerde de yaşanabilir mi?

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘Metal Yorgunluğu' olarak adlandırdığı bu duruma sahip yöneticilerin görevlerini bırakması durup dururken olmamıştır. AK Parti, gücünü milletten alan ve milletin söylediklerine, isteklerine göre davranan bir davadır. Bu nedenle de, alınan bu kararlar, tamamıyla seçmenin eleştirileri dikkate alınarak yapıldığından dolayı seçmen nezdindeki etkisi olumlu olacaktır. Tarafsız bir gözle bakan her birey görecektir ki, aslında tüm bu yaşananlar, AK Parti'nin kendini yenileme ve 2019 seçimlerine daha canlı ve diri bir şekilde çıkabilme hazırlıklarıdır. Diğer partiler, bunun üzerinden AK Partiyi eleştirirken, her zamanki gibi AK Parti kendi özeleştirisini yapıp bu eleştirilere yönelik çözüm adımlarıyla hazırlıklarına devam ediyor. AK Parti bu süreci bu gün iyi okuyor ve bu süreçlerinin sonundan da güçlü bir şekilde çıkacaktır.

4. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasında yaptığı “erken seçim” çağrısını nasıl okuyorsunuz? Cumhurbaşkanı da iktidar partisinin gündeminde erken seçim olmadığını söylüyor...

Muhalefette, iktidarda eğer oylarını arttırmak istiyorsa, halktan gelen taleplere dikkat etmeleri gerekiyor. Milletin gündeminde şu an bir erken seçim beklentisi yok. Şayet ilerleyen süreçte kamuoyu nezdinde böyle bir talep oluşursa, siyaset kurumu bu talebi göz ardı etmeyecektir. Ancak şu andaki mevcut durumda bir erken seçim görünmüyor. Ayrıca bu erken seçim talebinin, CHP'nin başına geldiği 2010 yılından beri 2 halk oylaması, 3 genel seçim, 2 yerel seçim ve bir cumhurbaşkanlığı seçimi kaybetmiş biri tarafından dile getiriliyor olması da ilginçtir.

5. CHP, MHP ve HDP'nin muhalefet olarak tutum ve tavırlarına nasıl değerlendiriyorsunuz?

Partisinin ve halkın taleplerine kulaklarını tıkayan, iktidarın yapmış olduğu olumlu olumsuz her şeye "İstemezük!" diyerek karşı çıkan, eleştiren, fakat buna yönelik bir çözüm önerisi sunamayan bir muhalefet, şüphesiz ki ülkemiz demokrasisi için bir dezavantajdır. Demokrasilerin vazgeçilmezi olan muhalefet, iktidarın doğrusunun yanında, yanlışının ise karşısında durarak daha güçlü bir demokrasinin oluşmasına zemin hazırlar. Bu, çok önemli bir görevdir. Maalesef Türkiye'deki muhalefet, Erdoğan yaptıysa yanlıştır diyerek en başından karşı çıkmakta ancak halka gidildiğinde halkın bunu istediği ortaya çıkmaktadır. Bu da gösteriyor ki; AK Parti halkın taleplerini çok iyi okuyor ve buna yönelik icraatlar geliştiriyor. Halktan yana eleştiri olduğu zaman bunu çözüm önerileri ile birlikte masaya yatırıp çözüm buluyor. Oysaki ülkemiz muhalefeti açısından bunu söylemek çok zor maalesef.

KİMDİR?

1973 yılında Diyarbakır'da doğan İçten, ilk ve orta eğitimini Diyarbakır'da tamamladıktan sonra ABD Newport Internatıonal Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu. Aynı üniversitede, Uluslararası Dış Ticaret alanında Yüksek Lisansını tamamladı. Eğitim, bilişim ve yatırım uzmanı İçten, 2001-2007 yıllarında Ak Parti İstanbul Eminönü/Fatih teşkilatlarının kurucu başkan yardımcılığı ve Fatih belediyesi meclis üyeliği görevlerinde bulundu. 12 Haziran 2011 yılında 24. Dönem Diyarbakır Milletvekili seçilen İçten, 2013-2015 yılında Ak Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı seçildi, 2011-2015 yıllarında İçişleri Komisyonu ile Milli Savunma Komisyon Üyelikleri görevlerini yürüten İçten, halen başkanlığını yürüttüğü Yeni Medeniyet Stratejik Düşünce Hareketini kurdu. Orta derecede İngilizce ve Kurmanci bilen İçten, iyi derecede de Zazaca konuşuyor.

 

Haber Ara