MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis Tören Salonu'nda düzenlenen yeni yasama yılı resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"TÜRKİYE'YE YAKIŞIR, İNSANCIL BİR YAKLAŞIMDIR"
Bir gazetecinin "Cumhurbaşkanı 'Kuzey Irak'ta geri adım olursa oradaki kardeşlerimizi yalnız bırakmayız' gibi ifade kullandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Bahçeli, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanımızın açılış konuşmasının çok özet, net ifadelerle dolu bir metin olduğu anlaşılıyor. Burada dikkat çeken konulardan bir tanesi hem Türkiye'nin genel, sosyoekonomik meseleleri yanında özellikle Güneydoğu ve Irak çevresindeki olaylar üzerinde de bazı ifadeler kullandı.
Sayın Cumhurbaşkanı, Barzani referandumdan bütün unsurlarıyla vazgeçtiğini ifade ederse, o zaman orada yaşayan Kürt ve diğer topluluklara her konuda yardımcı olunabileceğini ifade ediyor ki bu, Türkiye'ye yakışır, insancıl bir yaklaşımdır. Ama bir kuru inat devam ederse, orada Türkiye'yi tehdit eden unsurlar devam ederse, o zaman ne yapılması gerektiğini de ifade eden cümleler bulunmaktadır."
Bir gazetecinin "Perşembe günü Cumhurbaşkanı ile bir araya geleceksiniz galiba. Konu Irak mı olacak?" sorusuna Bahçeli, "Konuyu bilemiyorum. Kendilerinin takdirinde." karşılığını verdi.
"EN KISA ZAMANDA UYUM YASALARININ ÇIKMASINA KATKI SAĞLAYABİLİRİZ"
Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin uyum yasalarıyla ilgili bir soru üzerine, "Uyum yasalarıyla ilgili olarak MHP'nin bir çalışma grubu var. Grup başkanvekillerimiz de konu üzerindeki çalışmalarını ayrıca sürdürmektedir. Siyasi iktidardan gelen bir metin olursa, onun üzerinde de çalışmak ve düşünmek suretiyle en kısa zamanda uyum yasalarının çıkmasına katkı sağlayabiliriz." diye konuştu.
Bahçeli, bu yasaların çıkması için yasal bir mecburiyet bulunduğunu söyledi.
"BULUNMALARI YA DA BULUNMAMALARI ARASINDA BİZİM İÇİN BİR FARK YOK"
Bir gazetecinin "HDP Mecliste yoktu. Sayın Cumhurbaşkanı 'Onların yeri Kandil' dedi" ifadesi üzerine Bahçeli, "Mecliste bulunmaları veya bulunmamaları arasında bizim açımızdan bir fark yoktur." dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Seçim ve Siyasi Partiler Yasası'nın değişmesini de beklemeli miyiz?" sorusu üzerine ise, "Bugünkü konuşmanın içerisinde cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi suretiyle mevzuattaki bazı kavramların tekrar gözden geçirilip yeni ifadesini bulması gerekmektedir. Kastettiği odur. Uyum yasalarıyla ilgili siyasi iktidarın bir hazırlığı olursa, MHP de var olan hazırlığı ile karşılaştırma yapar ve Meclisten süratli geçmesini sağlayacak katkıyı verir." diye konuştu. ,
"ÇAĞRIYA MHP OLARAK KATILABİLECEĞİMİZİ BEN İFADE EDİYORUM"
"Diyaloğun ilk adımı uyum yasaları olabilir mi?" sorusunu ise Bahçeli şöyle yanıtladı:
"Bugünkü, Cumhurbaşkanımızın açılış konuşmasını iyi yorumlamak lazım. Orada, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar, geleceğe yönelik düşünceler yer almaktadır ve bunu yaparken de iki konu üzerinde benim yorumuma göre durmaktadır. Bunlardan bir tanesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra 2019 yılına kadar bu sistemin verimli ve etkin işleyişine temel teşkil edecek Meclis çalışmalarını hızlandırmak. Dolayısıyla mevzuattaki parlamenter sisteme dayalı kavramlar yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine dayalı kavramları yerleştirmek, arkasından da uyum yasaları üzerinde çalışmak. Bu önemli bir konu, üzerinde durulması gerekli bir konu. Anayasa değişikliğiyle beraber gündeme taşınması gerekli bir konu. Fakat bunun yanında ikinci bir konu daha vardır ki o konu çok önemlidir. Ona, parlamentoda temsil edilen siyasi partiler kayıtsız kalmamalıdır. Yani Sayın Cumhurbaşkanı, bu sorunların altından kalkabilmek, hem uyum yasaları, hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini dönüştürebilmek, hem de karşı karşıya kaldığımız iç ve dış sorunları çözebilmek için parlamentoda temsil edilen partilere bir çağrıda bulunuyorlar. Bu çağrı önemli bir çağrıdır. Bu çağrıya MHP olarak katılabileceğimizi ben ifade ediyorum. Ama CHP de bu çağrıya kayıtsız kalmamalı. Çünkü ana muhalefet partisi olarak siyasi iktidarla birlikte, bizim de desteğimiz ve katkımız çerçevesinde Türkiye hem iç ve dış tehdit unsurlarını, hem yeni hükümet sistemi üzerindeki gerçekleşmesi gereken yapısal reformları yapabilmek için bir araya gelişi zaruri görüyoruz. Bu çağrıyı da Cumhurbaşkanı konuşmasının son bölümünde üç defa tekrarladı. Buna kulak vermek lazım. Yani siyaset yapıyoruz, doğrudur. Her parti kendi programını yapıyor, doğrudur. Fakat her program ve siyasi partinin yanında ve üstünde Türkiye vardır. Türkiye sosyal, ekonomik yönden bir kriz, kaos ortamında bulunursa siyasi partilerin üretecekleri politikalar kalmaz. Onun için aşama aşama meseleleri götürmek lazımdır."
