BBC Türkçe'nin aktardığı haberde The Times gazetesi olayı "15 dakikada felaket" başlığıyla yayınlandı. Gazete, görgü tanıklarına göre yangının yalnızca 15 dakikada bütün apartmanı sardığını, bunun da apartmanın dış cephe kaplamasından kaynaklanıyor olabileceğini yazdı.
Alevlerin binanın kaplamasında önce yukarıya, sonra da rüzgarın etkisiyle yana yayılmasını gösteren fotoğraflar yayınlayan The Times, görgü tanıklarının yangının nasıl başladığına yönelik ifadelerine de yer verdi.
Bir görgü tanığı komşusunun evinde başlayan yangını ilk görenlerden biri olduğunu söylerken "Yangın mutfakta çıkmıştı. Kapıdan gördüm, küçük bir yangındı ve komşum bu sırada itfaiyeyi arayıp eşyalarını toplamış, büyük bir poşetle dışarı çıkıyordu" dedi.
Bir başka görgü tanığı da komşusunun buzdolabının patladığını söyleyerek herkesin dışarı çıkmasını istediğini ifade etti.
Bu yangının bir itfaiyenin karşı karşıya kalacağı en zorlu yangınlardan olduğunu aktaran gazete, normalde yüksek binalarda güvenlik önlemleri nedeniyle yangının bir bölgeyle kısıtlı kalması gerektiğini dünkü olayda itfaiyecilerin "hiç olmayacağı için eğitimi bile verilmeyen" tamamen yanan yüksek bir binaya girmek zorunda kaldığını yazdı.
İNGİLİZ GAZETESİ BÖYLE GÖRDÜ
The Times, yangının arkasındaki sebeplerden birinin de piyasaların liberalleştirilmesi sonucu kuralların azaltılması. Financial Times gazetesi ise "Londra'daki ölümcül yangının ardından güvenlik tartışması" başlığını kullandı.
Gazeteye göre yangın, hükümetin geciktirdiği yeni bina güvenliği düzenlemesini tamamlaması için hükümet üzerindeki baskıyı artırdı.
Financial Times, Londra'da 2009 yılında 20 katlı bir binada gerçekleşen ve 6 kişinin yaşamını yitirmesine yol açan yangının da binanın dış cephe kaplaması nedeniyle yayıldığını hatırlattı.
"Trajik. Korkunç. Önlenebilir." manşetiyle çıkan i gazetesi, yangından 12 saat sonra kurtarılan yaşlı bir adam olduğunu yazdı.
Gazeteye göre yangının ardından bölge halkı evleri yanan insanlara yardımcı oldu, kıyafet, çocuklar için oyuncan, battaniye ve para bağışında bulundu.
Dış cephe kaplamasının yangını yaydığı şüphesini de inceleyen i, şirketin piyasadaki en kaliteli ve yanmayan malzemelerle dış kaplamayı yaptığını açıkladığını yazdı.
The Daily Telegraph gazetesi ise manşetinde "Gerçekleşmeyi bekleyen felaket" ifadelerini kullandı. Gazeteye göre yangından kurtulmak isteyen bina sakinlerinden bir kısmı çarşaflarından yaptıkları iplerle binadan kaçmaya çalışırken bazıları da çöp torbaları ve nevresimlerinden yapmaya çalıştıkları paraşütlerle binadan atladı.
Gazeteye göre kurtulmayı başaranlar binadaki "binada yangın çıkarsa evlerinizi terk etmeyin" uyarılarını dinlememeleri sayesinde hayatta kaldı.
Telegraph, İngiliz hükümetinin 1999'dan beri dış cephe kaplamalarının yangına etkisi konusunda uyarıldığını da yazdı.
Gazeteye göre dış cephe kaplamaları ile binanın dış duvarı arasında bırakılan boşluk baca etkisi yaratarak yangının çok hızlı bir şekilde yayılmasını sağlamış olabilir.
Guardian ise "Uyarılar göz ardı edildi" manşetiyle yayınlandı. Gazeteye göre en tecrübeli itfaiyeciler bile yangının yayılma hızı karşısında şaşkınlığa uğradı.
27 yıllık bir itfaiye eri gazeteye "Daha önce hiç böyle bir şey görmedim. Üzerimize düşen parçalardan korunmak için polis kalkanları altında hareket ediyorduk. Herkes küçük bir merdiven alanından çıkmaya çalışıyordu. Gördüklerimiz 11 Eylül gibiydi" dedi.
YARALI KURTULAN ŞENER MACİT O ANLARI ANLATTI
21. katta mahsur kalıp kendi imkanlarıyla yaralı olarak kurtulan Türk vatandaşı taksi şoförü Şener Macit, yaşadığı dehşet anlarını anlattı.
Londra'da Royal Free Hospital'da tedaviye alınan Şener Macit, "Binada 25 yıldır yaşıyorum, yangın başladığında biz evde oturuyorduk. Bacanağım beni telefonla aradı, aşağıda itfaiyelerin olduğunu söyledi. Sonradan bana bir fotoğraf attı, fotoğrafta alevlerin olduğunu gördüm. Koridora çıktığımızda çok fazla siyah duman ve sıcaklık olduğunu hissettim. Tekrar içeriye koştuk, itfaiyeyi aradık ne yapmamız gerektiğini sorduk, bize kapının altına ıslak bez koyun duman içeri girmesin dedi. Yukarıya gaz maskeli itfaiyecileri gönderin bizi buradan indirsinler gaz maskesiyle dumanlardan geçelim dedik. Bizi 1 buçuk saat oyaladılar. 1 buçuk saat zarfında 3 kere dışarı çıkmayı denedik evin içine geri koştuk. Hatta bire ara kapı kapandı, asansörler çalışmıyordu. Merdivenden çıkmaya çalıştık. Tekrar eve koştuk, kapı kapandı. Kapıyı açana kadar panikledim biraz ama kapıyı el yordamıyla açmayı başardım. Çünkü karanlık hiçbir şey görünmüyor. Tekrar eve girdik evde biraz daha kaldık, itfaiyeyi aradık bu sefer itfaiye ‘deki kadın bize 'tek şansınız merdivenlerden aşağıya inmeniz kimse size ulaşamıyor' dedi. Bizim camlarda patlamaya başlayınca artık yapacak bir şey yok dedik. Ya merdivenlerde dumandan boğulup öleceğiz, yanmaktansa iyidir dedim. Kurtuluşumuz olur diye üstümüze üç kova su döktük. Islak bir havluyu burnumuza koyarak can havliyle kapıdan yangın merdivenlerine attık kendimizi. Merdiven demirlerinden tutarak aşağıya kadar geldik. Aşağıda bir şeylerin üstüne bastık ama karanlıkta göremedik ne olduğunu. Çünkü duman ve karanlık, yumuşak insan vücudu gibi hissettim ben " dedi. "YARDIM EDEMEDİM, DURUP YARDIM ETSEYDİM BİZ DE ÖLEBİLİRDİK "
Şener Macit, 8. kata geldiklerinde 15 yaşında merdivenlerde baygın halde bir kız çocuğu ile karşılaştığını ancak yardım edemediğini söyleyerek," 8. kata geldiğimizde 15 yaşında bir kız vardı gecelikle kendini dışarıya atmış ama merdivenlerde bayılmış. Maalesef ona da yardım edemedim. Çünkü durup yardım etseydim biz de ölebilirdik. Hanımla beraber kendimizi dışarıya attık. İtfaiyeciler bizim kafamıza kalkan tutarak binadan uzaklaştırdılar. Toplanma bölgesine getirdiler. İşte o yerde yatan kızı da battaniye ile birlikte 4 tane itfaiyeci getirdi. Durumu çok kötüydü. Orada bize oksijen verdiler ondan sonra da ambulanslara bindirip hastanelere götürdüler. Durumumuz iyi, bu kazayı atlattık. Eşim benden fazla paniklediği için daha fazla duman yuttu. Ama atlattık. Başkonsolosumuz geldiler bizi ziyaret ettiler, çok teşekkür ediyorum. Dost akraba telefon açanlar, hastaneye gelenler ben bir kere daha yalnız olmadığımı bu topluma mensup olduğumu hissettim. Allah hepsinden razı olsun " diye konuştu.
Londra'da Royal Free Hospital tedaviye alınan Şener Macit, "Binada 25 yıldır yaşıyorum, yangın başladığında biz evde oturuyorduk. Bacanağım beni telefonla aradı, aşagıda itfaiyelerin olduğunu söyledi. Sonradan bana bir fotoğraf attı, fotoğrafta alavlerin olduğunu gördüm. Koridora çıktığımızda çok fazla siyah duman ve sıcaklık olduğunu hissettim. Tekrar içeriye koştuk, itfaiyeyi aradık ne yapmamız gerektiğini sorduk" dedi.
