Amerikan The New York Times gazetesinde 25 Haziran'da “Yayın kurulu” imzasıyla yayınlanan bir makaleye “Erdoğan henüz Türk demokrasisini öldürmedi” başlığı atıldı.
Makaleye girişte “yayın kurulu” sadece kurulun, editor ve yayıncının görüşlerini yansıtır, haber odası ve serbest kürsü yazıları bunun dışında kalır denildi.
“EZİCİ HAYAL KIRIKLIĞI” YORUMU
Makaleye göre Türkiye Cumhuriyeti 13. Cumhurbaşkanı olarak yeniden seçilen Recep Tayyip Erdogan'ın Türkiye'deki seçim zaferi onun ittifakına parlementoda sandalyelerin çoğunluğunu getirdi. Onun otoriter tavrı ve demokratik prensiplerine karşı teyakkuz halinde olan Türkler ve dünya içinse bu ezici bir hayal kırıklığı olduğu belirtildi.
“MODERN ZAMANIN OSMANLI SULTANI OLMAK İSTİYOR”
Buna göre anaysal değişiklikler geçen yılki referandumda kıl payı ile onaylanmıştı, Erdoğan an itibarıyla yasama ve yargı üzerinde radikal bir yeni otoriteyle on beş yıllık iktidarını uzatacak. Bu durum ise modern zamanın “Osmanlı sultanı” olmak için plan yapan Erdoğan'ın planının bir parçası şeklinde yorumlandı.
Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhalif olarak gördüğü binlerce insanı hapsetmesi, dostlarının medyanın büyük kısmını elinde tutarak karşıt görüştekilere baskı yapmasına rağmen en zorlu seçim mücadelesiyle yüzleştiği aktarıldı. Öte yandan birçok Türk vatandaşının ise onun imparatora özgü gücünden yorgun olduğu, seküler bir devlete İslami yergiler yüklemesinden ve aynı zamanda ekonomik zayıflamanın sinyallerinden rahatsız olduğu da iddia edildi.
KÜRTLERE “İYİ DAVRANILMAYAN AZINLIK” NİTELEMESİ
Demokrasi Türiye'de kötü darbeler alsa da dikkat çekecek biçimde dayanıklı olduğu ifade edilerek, Almanya'da ve dünyada yaşayan ve oyunu kullanan en az bir buçuk milyon Türk'ün yanı sıra yurt içinde yüzde 87 oy oranının bunu kanıtladığı ileri sürüldü.
Makalede ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Türkiye'nin iyi davranılmayan Kürt azınlığının” oylarının sandıktan çıkmasını ezmeye çalışmasına rağmen, HDP'nin, liberal demokratik bir parti olarak The New York Times'ın “azınlık” diye niteledikleri Kürtlerin haklarını vurguladığını iddia etti. Hapse konulmuş bir Kürtle oyların neredeyse yüzde 12'sini alarak yine Parlementoda yerlerini aldıkları ifade edildi.
MUHARREM İNCE VE MERAL AKŞENER'DEN BAHSEDİLDİ
Makalede Muharrem İnce'den de bahsedilerek onun arkasında uzun süredir morali bozuk bir muhalefetin birlik oluşturduğu belirtildi. İnce'nin, Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra Türkiye'nin en baskın siyasetçisi Erdoğan'a meydan okumak üzere neredeyse yoktan ortaya çıktığı yorumu yapıldı.
Seçimin öne çıkardığı bir diğer güvenilir profil olarak Meral Akşener'i tanımlayan makaleye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderlik etmek istediği otoriter rejime muhalefet ederek bir parti kurduğu beyan edildi.
“MUHALEFET BEŞ YIL İÇİNDE İKTİDARI DEVRALABİLİR FAKAT…”
Makale ise şu cümlerler ve temennilerle son buldu: Bir yenilgiden sonra ümitvar olmak zor olmasına rağmen şayet İnce ve Akşener politikada birbirlerine bağlı kalırlarsa yeni ve daha genç olanların oyunu çekebilir, beş yıl içinde Parlementonun ve başkanlığın kontrolünü yeniden ele alacak daha güçlü ve organize bir muhalefet inşa edebilirler.