Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Bölgesel gerilimin ve ateşkes süreçlerinin gölgesinde Tahran, Direniş Ekseni'nin en önemli halkası olan Hizbullah ile stratejik bağlarını tazeledi. Ayetullah Seyyid Ali Hamenei'nin Uluslararası İlişkiler Danışmanı Ali Ekber Velayeti ile Hizbullah temsilcisi Abdullah Safiyeddin arasındaki görüşme, İran'ın vekil güçlerinin arkasında durma kararlılığını gösterirken; Hizbullah'ın da Lübnan içindeki ve uluslararası arenadaki "silahsızlanma" baskılarına karşı en üst perdeden verdiği "red cevabı" olarak kayıtlara geçti.
"Hamenei'nin Emriyle Destek Sürecek"
Görüşmenin detayları, İran ve Hizbullah arasındaki askeri ve siyasi entegrasyonun derinliğini ortaya koyuyor:
Velayeti: "Hizbullah En Kritik Unsur" İranlı üst düzey yetkili Velayeti, Hizbullah'ı sadece bir müttefik değil, "Direniş Ekseni'nin en kritik unsurlarından biri" olarak tanımladı.
Talimatın Kaynağı: Velayeti, desteğin diplomatik bir tercih değil, bizzat Devrim Lideri Ayetullah Hamenei'nin talimatı olduğunu vurgulayarak, İran devletinin tüm imkanlarıyla Hizbullah'ın arkasında duracağının garantisini verdi.
Safiyeddin: "Asla Silahsızlanmayacağız" Hizbullah temsilcisi Abdullah Safiyeddin, örgütün sahadaki durumuna dair iddialı açıklamalarda bulundu:
Güç Gösterisi: Hizbullah'ın bugün her zamankinden daha güçlü ve kararlı olduğunu savundu.
Kırmızı Çizgi: "Parti hiçbir koşulda silahlarından vazgeçmeyecek" diyerek, Lübnan içindeki siyasi rakiplerine ve Batı'ya net bir mesaj gönderdi.
Caydırıcılık: İsrail ve destekçilerinin, Hizbullah'ın istenildiği anda "kesin ve kararlı" bir karşılık verebileceğini bilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Ateşkes ve İran'ın Rolü Safiyeddin, savaş sürecinde İran'ın oynadığı rolün hayati olduğunu belirterek teşekkür etti.
Diplomatik Kazanım: İran'ın desteğinin, İsrail'in BM gözetiminde ateşkesi kabul etmesine ve güney sınırlarının belirlenmesine zemin hazırladığını iddia etti.
"Zafer" Anlatısı ve Kırmızı Çizgiler
Bu görüşme, sadece bir nezaket ziyareti değil, savaş sonrası dönemde (veya ateşkes sürecinde) tarafların pozisyonlarını tahkim etme girişimidir.
Silahsızlanma Tartışmasına "Son Nokta"
Lübnan'da ve uluslararası toplumda (BMGK 1701 sayılı karar çerçevesinde) Hizbullah'ın silahlarını orduya devretmesi yönündeki baskılar artarken, Safiyeddin'in Tahran'dan verdiği mesaj nettir: Silahlar pazarlık konusu değildir.
Meşruiyet: Hizbullah, silahlarını "Lübnan'ın egemenliğinin garantisi" olarak sunarak, varlığını sürdürmek için "Direnme Hakkı" argümanına sarılmaya devam etmektedir.
İran'ın "Gölge" Liderliği
Velayeti'nin "Hamenei'nin talimatı" vurgusu, İran'ın Hizbullah üzerindeki hamilik rolünü gizlemediğini, aksine bunu bir güç unsuru olarak sergilediğini gösteriyor.
Süreklilik: İran, bölgesel bir anlaşma veya ateşkes olsa bile, Hizbullah'a lojistik ve finansal akışı kesmeyeceğini, bu desteği "devlet politikası" olarak sürdüreceğini beyan etmektedir.
Ateşkesin "İran Başarısı" Olarak Sunulması
Hizbullah temsilcisinin, ateşkesin sağlanmasını ve sınırların çizilmesini İran'ın desteğine bağlaması dikkat çekicidir.
Psikolojik Üstünlük: Bu söylem, İsrail'in askeri operasyonlarının başarısız olduğu ve İran destekli direnişin Tel Aviv'i masaya oturmaya zorladığı (BM gözetimi vurgusu) üzerine kurulu bir "zafer anlatısıdır." Hizbullah, sahadaki kayıplara rağmen siyasi olarak "kazanan" taraf olduğunu iddia ederek tabanını konsolide etmeye çalışmaktadır.
Yorum Yap