Dettmann, AA muhabirine yaptığı açıklamada, siyah-beyazlı takımın son durumuyla ilgili bilgi verdi, geleceğe dair beklentilerle ilgili de görüşlerini aktardı.
Taraftarların her zaman içi doldurulabilir hedeflerin ötesinde düşünmesinin normal olduğunu vurgulayan Dettmann, "Ama spor bu, her şey olabilir. Planların yapılması için biraz daha zamana ihtiyaç var. Şimdilik iki şey söyleyebilirim; birincisi, oynayacağımız bir sonraki maçı kazanmak, ondan sonra da bununla ilgili fikir sahibi olmak" ifadelerini kullandı.
Röportaj sırasında "hayal" kelimesinin Türkçe anlamına telefonundan bakan Henrik Dettmann, "Bu planı yaptıktan sonra bir hayalin peşinden koşuyor olacağız. İçini doldurabileceğimiz rüyalardan, hayallerden bahsedebiliriz" diye konuştu.
Takımın sakatlıklardan dolayı çok büyük problemler yaşadığını belirten Finlandiyalı çalıştırıcı, sağlık sorunlarından dolayı birkaç hafta öncesine kadar görüntünün çok iyi olmadığını dile getirdi.
Siyah-beyazlı takımın başantrenörü, hedeflere ulaşmak için ciddi takım çalışması ve beraber hareket etmeye inanan insanların olması gerektiğini vurguladı.
Felsefesini çok ileriyi düşünerek değil, şu anki pozisyonu düşünerek hareket etmek olarak belirlediğini vurgulayan Henrik Dettmann, "Felsefem çok ileriyi değil, şu anki pozisyonu gün ve gün değerlendirmek olabilir. Özellikle böyle bir ligde çalışıyorken günlük ve haftalık planlara yoğunlaşmak şart. Takımların birbirine çok yakın olduğu bu ligde planları uzun vadeye dayalı yaparsanız, sonra bulunduğunuz yeri de kaybedip, sezonu istemediğiniz yerde bitirebilirsiniz" diye görüşlerini aktardı.
- "Beşiktaş'ın kültürü en büyük güç olacak"
"Ben paranın ve sonucun her şey olduğunu söylemeyeceğim" diyen Dettmann, kendileri için Beşiktaş'ın kültürünün en büyük güç olduğunu söyledi.
Kendilerinin de şampiyonluğun hayalini kurduklarını vurgulayan Finlandiyalı başantrenör, "Tabii ki biz de güçlü rakiplerimiz gibi zirveye oynamanın planını yapıyoruz. Sporda küçük hayal kurarsan küçük sonuçlar alırsın, büyük hayaller kurarsan büyük sonuçlara ulaşırsın" diye konuştu.
Birçok insanın başarıda en önemli etkenin para olduğuna inandığını ancak kendisinin aynı düşüncede olmadığını kaydeden tecrübeli çalıştırıcı, şu ifadeleri kullandı:
"Modern dünyada birçok şey parayla ölçülüyor. O zaman bir tek şeyi ölçü alabilirsin, takımın bütçesi... Eğer bütçe bazında konuşursak sen, kendinden küçük bir takıma yenildiğinde onlar senden daha iyi iş yapmış oluyor. Kendinden büyük bütçeli ekibi yeniyorsan sen de onlardan daha iyi iş yapıyorsun demektir. Her kulübün kültüründen ve organizasyonundan gelen deneyimleri burada belirleyici oluyor. Beşiktaş Kulübü, büyük bir tarihe ve kültüre sahip. Burada var olan tutku ile kulübün sahip olduğu kültürü bir arada kullandığımız zaman en büyük güç bu olacak. Organizasyon içinde her kişinin gücünü birleştirerek bir yerlere gelebiliriz."
- "Taraftarlara mesajım salondaki pankartta yazıyor"
Taraftarlara, onları maçlara davet etmekten başka bir mesajı olmadığını vurgulayan Finlandiyalı başantrenör, zaten en önemli mesajın taraftarların salona asmış olduğu "Hatayı kabul edebiliriz ama çaba göstermemeyi asla" anlamındaki İngilizce pankartta yazdığını dile getirdi.
Beşiktaşlı taraftarlara takımlarını sevdikleri için saygı duymaları gerektiğini anlatan Dettmann, şöyle konuştu:
"Beşiktaş taraftarına minnettarız. Onlar Beşiktaş ailesinin büyük bir parçası. Özellikle Süleyman Seba'dan gelen aile kültürü, aileye duyulan aidiyet, değerler bakımından çok büyük katkı sağlıyor. Böyle bir ailenin bir parçası olmak benim için çok anlamlı. Beşiktaş'a geldiğim günden beri öğrendiğim bu mesaj, duvarda yazıyor."
- "Öğrenmeye geldim, öğretmeye değil"
Finlandiyalı çalıştırıcı, basketbolda ve diğer sporlarda kültürün karşılıklı birbirine geçişinin her zaman yarar sağladığını belirterek, kendisine de bu uygulama için şans tanıyanlara teşekkür etti.
Dettmann, Türkiye Basketbol Ligi'nde Zeljko Obradovic ve Dusan Ivkovic gibi ünlü çalıştırıcıların Türkiye'de önemli beklentileri karşılarken, bu isimlerin basketbol ve organizasyonla alakalı kendi bilgilerini ve tecrübelerini de aktardığını söyledi.
"Buraya öğrenmeye geldim, öğretmeye değil" diyen Dettmann, "Ben farklı bir kültürden geliyorum. Farklılığın yaratacağı şeylerin hayalini kurmadan duramıyorum. Bu büyük bir gelişim" şeklinde görüşlerini aktardı.
Kendi isminin Zeljko Obradovic, Dusan Ivkovic, Ergin Ataman ve diğer antrenörlerle anılmasının onur verici olduğunu belirten tecrübeli başantrenör, şunları kaydetti:
"Bu antrenörleri yazarken belki ben son sayfada yer alabilirim. Burada olup onlara karşı oynamak, bu oyunu nasıl yönlendirdiklerini ve basketbolu nasıl oynattıklarını görmek büyük bir şans. Karşılıklı öğrenmek adına aslında herkes için büyük bir şans. Eminim ki, ben onlardan daha çok yararlanacağım. Belki az şey verebilirim."
Sporda mütevazı olmanın çok önemine değinen, insanın ancak bu yolla ufkunu genişletebileceğini kaydeden Henrik Dettmann, "Mütevazı olmayan biri bile yaptığı işte bir süre sonra diğerlerinin kendisinden daha iyi olduğunu anlar. Burada birbirine öğretip, karşılıklı öğrenecek çok farklı seviyeler ve fırsatlar var. Az kaynakla maksimum verim alabilirim. Avrupa'da milli takımlar düzeyinde 23 yıllık antrenörlüğüm söz konusu. Toplam 350 maçta milli takım hocalığı yaptım. İşin sonu geldiği zaman olay, bir sonra oynayacağımız maça bakıyor" ifadelerini kullandı.
- A Milli Takım ile ilgili görüşleri
Türk Milli Takımı'nın ülke içindeki başarısını dışarıdaki organizasyonlara taşıyamaması konusuna değinen Dettmann, işin büyüklüğünden çok detayların daha önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'nin güçlü spor geleneğine sahip büyük bir ülke olduğunu vurgulayan Henrik Dettmann, şu ifadeleri kullandı:
"Belki işin başından başlayıp yanlış beklentiler diyebilirim ya da çok büyük beklentiler diyebilirim. Burada işin büyüklüğü değil, detaylar ön plana çıkıyor. Turnuvalarda maçlar, küçük detaylarda kazanılıyor veya kaybediliyor. Otobanda kamyon ile spor bir araba yarıştığında, spor araba kazanır elbette. Biraz hareket etmeye müsait olan, rakiplerine göre koşullara daha çabuk uyum sağlayan, spor araba kullanacaktır. Sporun son zamanlarda büyüklüğüyle övünenin değil, hareket kabiliyeti yüksek olanın kazandığı bir yarış olduğunu söyleyebilirim."
Tecrübeli çalıştırıcı, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanlığı'ndan ayrılan Turgay Demirel'in tecrübelerini bundan sonra uluslararası alanda kullanacağını ifade etti.
Demirel'i kişisel olarak tanıdığını belirten Dettmann, "Onunla beraber organizasyonu buraya getiren herkese saygı duyuyorum. Finlandiya antrenörlüğümün ilk maçlarından birini Türkiye ile oynamıştık. 1992'deki oyunculara baktığımızda, o gün sahada olan birçok kişi şu anda Türk basketbolunda önemli görevler alıyor. Bunu görmek çok güzel" diye konuştu.
Bunun bir aile yapısı olduğunu kaydeden Henrik Dettmann, "Turgay Demirel, burada oluşturduğu tecrübeyi ve kültürü bir sonraki seviyeye taşıdı. Sahip olduğu engin deneyimle Avrupa seviyesinde de basketbola çok büyük başarılar yaşatacağından eminim" değerlendirmesinde bulundu.