Kanser Haftası dolayısıyla düzenledikleri "Kanserde Beslenme ve Destek Tedaviler Sempozyumu" öncesi AA muhabirine açıklamada bulunan Prof. Haydaroğlu, farkındalık çalışmalarıyla toplumu hastalıktan korumayı amaçladıklarını kaydetti.
Doğru beslenme ve zararlı alışkanlıklardan korunma ile pek çok kanserden korunmanın mümkün olduğuna dikkati çeken Ayfer Haydaroğlu, "Beslenmedeki belirli düzenlemelerle kalın bağırsak ve mide kanserlerinin yüzde 90'ı, meme ve pankreas kanserlerinin yüzde 50'si, akciğer, yemek borusu ve mesane kanserlerinin de yüzde 20'si önlenebilir" dedi.
Kadınlarda görülen kanserlerin yüzde 50'sinin, erkeklerde görülen kanserlerin yüzde 30'unun beslenmeye bağlı olduğunu, şişmanlama ile kanser görülme riskinin 2 kat yükseldiğini anlatan Haydaroğlu, lifli gıdalarla beslenme, total yağ alımını azaltma, protein tüketiminde beyaz ete ağırlık verme, suni katkı maddelerinden uzak durma önerilerinde bulundu.
- En iyisi "tencere yemeği"
Doğal vitaminli sebzelerin kanseri önlediğine işaret eden Haydaroğlu, "Kanser tek bir hastalık değildir, 200 hastalık hetorejen bir gruptur. Tepeden tırnağa her organın kanseri var. Her birinden korunmak için tek bir şey yapamayız ancak doğru beslenmeyle önlem alabiliriz" diye konuştu.
Kanserden koruyucu pişirme yöntemleri hakkında da bilgi veren Ayfer Haydaroğlu, şunları kaydetti:
"Kanser yapıcı kızartma, kavurma, tütsülemeden uzak durmak ve tencere yemeği tüketmek gerekiyor. Yemeklerin direkt ateşle teması olmamalı. Barbekü, mangalı çok severiz ancak Türk yemeklerimiz gerçekten çok sağlıklı. Özellikle protein içeriği yüksek besinlerin kızartılması, odun ateşinde pişirilmesi veya tütsülenmesi kanserin öncüsü olan heterosiklik aromatik aminler gibi kimyasal bileşiklerin oluşumuna neden olur. Mangalın kömürlerinden gelen duman ve alevler kanser yapıcı maddelerin oluşumuna yol açar. Vücuda bu şekilde alınan kimyasal zararlı maddeler yemek borusu ve kanser riskine neden olur. Izgarada pişirme yapılacaksa ısı 150 derecenin altında olmalıdır."
Gıdaların tuzlayarak değil, dondurarak saklanmasının da bir başka kanserden koruyucu önlem olduğunu belirten Prof. Dr. Ayfer Haydaroğlu, bazı diyet listelerinde önerilen tek tip beslenmenin özellikle de uzun süreliyse sağlık açısından doğru olmadığını dile getirdi.
"Gökkuşağının bütün renklerini" sofralarda bulundurmayı öneren Haydaroğlu, "Kanseri önleyebileceğini söylediğimiz tek bir gıda yok, ancak antioksidanlar, vitaminler vücudumuza direnç kazandırıyor" diye konuştu.
- "Stresten uzak olun"
Yoğun stresin bağışıklık sistemini zayıflattığına dair bilimsel araştırmaların bulunduğunu belirten Haydaroğlu, "Stresin kanser yaptığını söyleyemiyoruz ama şu bir gerçek ki bağışıklık sistemi stres, üzüntüden etkileniyor. Bağışıklık sistemi de kansere karşı koruyan sistemdir. Koruyucu sistemde zayıflık olursa kanser bekleyebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Kanser hastalığı sırasında beslenmenin de büyük önem taşıdığını ifade eden Ayfer Haydaroğlu, bilimsel tedavinin yanı sıra doğru beslenmenin de hastalığın seyrini olumlu etkileyebildiğini dile getirdi.
Haydaroğlu, 6-7 Nisan'da yapılacak 19. Ege Onkoloji Günleri kapsamında aynı anda bilimsel program ve halka yönelik programlar gerçekleştireceklerini de sözlerine ekledi.