İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 19 Şubat 2013'te 'uyuşturucu imal etmek'ten 12 yıl 6 ay hapse çarptırılan D. A'nın cezası, Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından 16 Ekim 2014'te onandı.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu'na konulan D. A. hakkında, 16 Ocak'ta kimliği belirsiz kişilerce yerel mahkemeye, Yargıtay'dan gönderilmiş gibi faksla tahliye ilamı gönderildiği, mahkemedeki memurun da kararı teyit amacıyla Yargıtay'ı aradığını zannederek faksın üzerindeki numarayı aradığı iddia edildi. Memurun sahte tahliye ilamını cezaevine gönderdiği, cezaevinin de mahkeme kalemini arayarak tahliyeyi teyit ettikten sonra D. A'yı serbest bıraktığı ileri sürüldü.
Cezaevinden sorumlu Bakırköy İnfaz Savcılığı'nın olaydan yaklaşık 1 ay sonra tahliye ilamlarını incelerken, D. A'nın tahliye kararındaki yanlışlığı fark ettiği kaydedildi.
Firari D. A. hakkında yakalama kararı çıkaran savcılığın, sahte tahliye ilamıyla ilgili sorumlular hakkında işlem başlattığı bildirildi.
- Olayın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, 19 Aralık 2010'da İstanbul'da uyuşturucu ve uyarıcı 47 bin hapın ele geçirildiği operasyona ilişkin, aralarında D. A'nın da bulunduğu toplam 22 kişi hakkında, 'uyuşturucu ticareti yapmak' ve 'örgüt kurmak-örgüte üye olmak' gibi suçlardan 1 ile 43 yıl arasında değişen hapis cezası talebiyle iddianame hazırlanmıştı.
'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' ve 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçlarından 8,5 yıldan 43 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebiyle yargılanan D. A, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.