Atalay, Atakum Türk-İş Eğitim Merkezinde düzenlenen basın toplantısında, kıdem tazminatının Türkiye'deki çalışanlar için çok önemli olduğunu söyledi.
Kıdem tazminatının sürekli ülke gündemine getirildiğini dile getiren Atalay, tespitlerine göre, Türkiye'de çalışanların yüzde 20'sinin kıdem tazminatı aldığını, yüzde 80'inin ise alamadığını belirtti.
Alamayanların tamamına yakınının özel sektörde çalıştığını ifade eden Atalay, şöyle konuştu:
"Alanların tamamı kamuda ve kurumsallaşmış olan iş yerlerinde. Yani büyük kurumsallaşmış iş yerlerinde sıkıntımız yok. O iş yerlerindeki işverenlerimiz sigortayı ödüyor, vergiyi ödüyor, işçilerimizin sosyal haklarını ödüyor ama maalesef özellikle sayıları 100'ün altında olan iş yerlerinde, merdiven altı diye tabir ettiğimiz iş yerlerinin büyük bölümü zaten kayıt dışı. Kayıt içinde olsa ülke ekonomisine katkı sağlayacak. Burada çalışanların da sigortası, vergisi daha rahat ödenmiş olacak. Böyle bir tablo."
- "Fon, Hazine garantisinde olsun"
Türkiye'de geçmişte fonla ilgili yaşanan sıkıntılara değinen Atalay, şunları kaydetti:
"Biz fonda biriken paralarımızı 15 sene sonra, 10 sene sonra aldık. Fon denilince bizi sıkıntı basıyor. Fona güvenmiyoruz biz. İfadem şu, fon Hazine garantisinde olsun. Fonun tarafları kim olacak? İŞKUR'da işsizlik fonunda bizim 80 katrilyon paramız var, bu paranın nereye kullanılması lazım. İşten çıkanlara, işsize kullanılması lazım. Maalesef bu işsizlik fonundaki paramızın yüzde 17'sini işçi kullanmış, yüzde 83'ünü biz kullanmıyoruz. Bununla yol yapıyorlar, köprü yapıyorlar, tren yolu yapıyorlar. Bize bir sorun. Bize diyorlar ki 'bununla yapılan yerlerde işçi çalışıyor'. Yamıyorlar kenarına. Fonun oluşumunda işçi olsun, işveren olsun, hükümet olsun. Fonun oluşumu böyle olsun."
- "Sendika seçmede işçiyi özgür bırakmak lazım"
Örgütlenmeyle ilgili sıkıntılar çektiklerini anlatan Atalay, son günlerde bazı patron ve siyasilerin işçileri sendika seçiminde etkilediğini ileri sürdü.
Herkesin istediği sendikaya üye olabileceğini dile getiren Atalay, "Sendika seçmede işçiyi özgür bırakmak lazım. Belediyeler, milletvekili ve patronların işçiye baskı yapmaması lazım. Bazı işgüzar işverenler işçiyi sıkıntıya sokacak derecede, diyor ki 'buraya geçin'. Öyle bir hakları yok. Hem anayasaya aykırı hem yasalara aykırı, ayıp, günah. İşçi nereye istiyorsa oraya geçsin" dedi.
Türkiye'de 1,5 milyona yakın Suriyeli bulunduğuna dikkati çeken Atalay, bu vatandaşların merhameti az olan işverenlerce az miktarlara çalıştırıldığını anlattı.
Atalay, "Bizim çalışan arkadaşlarımızın da aldığı ücret ortada. Yani bunu bir yasaya, bir kalıbın içine sokmak lazım. Diyelim ki sanat okulu mezunu Suriye'den gelen insan var. Önceliğini bizim ülkemizde yaşayan sanat mezunu tornacıya, tesviyeciye versin. Boşluk kalıyorsa oradaki insanlardan da istifade edilsin" ifadesini kullandı.