Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı Babacan: (2)

Başbakan Yardımcısı Babacan: (2)

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-02-12 11:20:59

Başbakan Yardımcısı Babacan: (2)
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bank Asya'nın hakim ortaklarına ilişkin istenen bilgiler geldikten sonra değerlendirme sürecinin başlayacağını ve süreç sonunda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) nihai bir karar vereceğini belirterek, "Herkesin gönlü rahat olsun, bizim oradaki (BDDK) ekibimiz, hukuk neyse onu uygulayan ekip. Hukuk neyse o işleyecek" dedi.

Babacan, TRT Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Merkez Bankası'nın politikalarında bir hata görüp görmediğine ilişkin soru üzerine Babacan, bu konularda çok fazla yorum yapmayı doğru bulmadığını söyledi.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun (PPK) 7 kişilik deneyimli ve kendilerinin atadığı bir heyetten oluştuğunu kaydeden Babacan, "Buradaki arkadaşlar eleştirileri dinliyor ve değerlendiriyorlar. Karar verme anı geldiğinde de 7 kişi bir odaya kapanıyor ve nihai karar veriyorlar. Bugünden PPK'nın kararı hakkında yorumda bulunmayız, bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Bu konular tartışıldıkça öngörülebilirlik azalıyor, öngörülebilirlik azalınca da risk algısı yükseliyor, risk algısı yükselince de risk primleri yükseliyor ve bütün piyasa göstergelerine yansıyor. Dolayısıyla 24 Şubat tarihini bekleyelim, PPK kararını hep beraber görelim" diye konuştu.

- "Milli gelirde 10 bin doların altı gibi rakamlar görünmüyor"

Babacan, dolardaki yükselişten ötürü milli gelirin 10 bin doların altına düşeceğine ilişkin yorumların sorulması üzerine, dolar bazındaki milli gelir hesabının piyasa kuru ve satın alma gücü paritesine göre hesaplandığını söyledi.

Telaffuz edilen 10 bin 800 dolar rakamının piyasa kuruna göre hesaplandığını ifade eden Babacan, "Bizim milli gelirimiz Türkiye'de Türk Lirası olarak oluşuyor. TL olarak hesap edilen milli geliri ortalama kura bölüyoruz ve dolar bazındaki milli geliri hesaplıyoruz. Dolar kuru yükseldiğinde haliyle daha düşük çıkabiliyor. Bugün itibariyle milli gelirimizde 10 bin doların altı gibi rakamlar görünmüyor. Geçen seneyi de 10 bin doların üzerinde kapatmış olacağız. 2015'te de garantili bir şey söylemem mümkün değil ama genel beklenti 10 bin doların altına düşülmeyeceği yönünde" değerlendirmesinde bulundu.

Babacan, daha istikrarlı olan verinin, satın alma gücü paritesi ile hesap edilen kişi başına düşen milli gelir olduğunu bildirerek, "Buradaki rakamımız yaklaşık 19 bin dolar. Bu daha istikrarlı ve sağlıklı bir rakam. AB de bunu böyle hesap ediyor. Biz orada da AB ortalamasının ve Japonya'nın yarısını geçmiş durumdayız" ifadelerini kullandı.

- "BDDK saygın bir kurum"

Başbakan Yardımcısı Babacan, Bank Asya konusundaki son durumun ne olduğunun sorulması üzerine, BDDK'nın bağımsız bir kurul olduğuna işaret etti.

BDDK'nın güçlü yetkilere sahip olduğunu, yaptığı açıklamaların baz alınmasını söyleyen Babacan, kendilerinin Bankacılık Kanunun gereği BDDK'yı böyle tanımladıklarını ve hükümetleri döneminde rolünü güçlendirdiklerini kaydetti. Babacan, BDDK'nın dünyada yüksek bir itibara sahip olduğunu vurgulayarak, aldığı kararlarla uluslararası çevrede güvenilir bir kurum olarak tescil edildiğini söyledi.

Babacan, şöyle devam etti:

"BDDK'nın yaptığı yazılı açıklamaya göre, BDDK, Bankacılık Kanunu'nun 18. maddesinin 5. fıkrasını burada (Bank Asya) baz almış durumda. O da bankanın hakim ortaklarında aranılan niteliklerle ilgili, bunlar da uluslararası niteliklerdir. Burada asıl aranan maddi imkanlar, sicil, itibar, kredi geçmişi gibi niteliklerdir. Ortaklar banka sahibi olmaya elverişli midir, değil midir? Bu niteliklere hem banka kurulurken sahip olmak gerekir hem de banka varlığını sürdürdüğü süre boyunca o niteliklerin korunması gerekir.

Açıklamaya göre, bunlarla ilgili bilgiler süresi içinde verilememiş. BDDK, süre dolduktan sonra bir süre daha vermiş, o 1 ay içerisinde yine tamamlanamamış bunlar. Bilgi verilen sayı az, verilemeyen sayı çok. Bilgi verilmesi de yetmiyor. Açıklamada, 'bunun kuruma ibrazı ve kurum tarafından yapılacak değerlendirmeler sonuçlanıncaya kadar' deniyor. Bilginin sadece BDDK'ya gelmesi yetmeyecek, BDDK, aynı zamanda bu bilgileri kontrol edecek ve bunların değerlendirmelerini yapacak. O bilgiler geldikten sonra değerlendirme süreci başlayacak ve süreç sonunda BDDK nihai olarak bir karar verecek. Bu isimlerin hangileri bir banka ortağı olma konusunda kriterleri yerine getiriyor, hangileri getiremiyor, bu süreç sonunda ancak bundan sonraki aşamaların ne şekilde gerçekleşeceği belli olacak."

Bankacılık Kanunundaki düzenlemelerin uluslararası standartlarda olduğuna işaret eden Babacan, bankacılığın itibar ve güven demek olduğunu vurguladı. Babacan, "Bankaların itibarı için en önemlisi o ülkedeki kanunların ve kanunları yürüten kurumların itibarlı olmasıdır. Bizim BDDK'mız dünya genelinde itibarı tartışılmayan saygın bir kurumdur" dedi.

- "Hukuk neyse o işleyecek"

Ali Babacan, ortaklarla ilgili belgelerin teslim edilmesi durumunda sürecin nasıl işleyeceğine yönelik soru üzerine de teknik değerlendirmelerin BDDK tarafından yapılacağını söyledi.

Kendilerinin bir şey söylemesinin doğru olmayacağını belirten Babacan, "Oradaki arkadaşlarımızı yönlendirmemiz de doğru olmaz. Onlar bakacak kanun ne diyor, hukuk ne diyor? Hepsine bakacaklar. Herkesin gönlü rahat olsun ki bizim oradaki ekibimiz hukuk neyse onu konuşan ve uygulayan ekip. Hukuk neyse o işleyecek. Bu çok önemli. Öngörülebilirlik için de bu çok esastır. Hukuk devleti olmanın da gereği budur. Biz hep 'kural bazlı ekonomi' dedik. Keyfiliğin olmadığı, kuralların çalıştığı bir ekonomik yapı istedik. BDDK'da bu var" ifadelerini kullandı.

- "Burada öyle bir el koyma şekli yok"

Babacan, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) bir bankaya el koymasının farklı modellerde olabildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Burada bankanın hisseleri TMSF'ye geçmiş değil. Temettü hariç ortaklık hakkını TMSF kullanmaya başlıyor. Bankanın sahipleri değişmiş değil, banka kapanmış değil, faaliyetlerine devam ediyor, sahipleri aynı. Sadece o sahiplerinin bankayı yönetme hakkı TMSF'ye geçmiş durumda. Daha önceki dönemlerde farklı bankaların yönetimine farklı modellerle el konulmuştu, bazı bankalar tamamen hisseleriyle TMSF'ye geçmişti. Burada öyle bir el koyma şekli yok. Banka canlı bir banka, yürüyen bir banka. Canlı ve yürüyen bir bankanın yönetimi değişmiş durumda sadece."

(Sürecek)

Haber Ara