Kentin Sana Caddesi'nde toplanan "Yemen Devrim Gençliği" yanlısı yüzlerce kişi, devrimi destekleyen sloganlar attı. "Devrimin bitmediğini ve halkın nezdinde devrim ruhunun yaşayacağını" ifade eden dövizler taşıyan göstericiler, Ensarullah Hareketi'nin (Husiler) "siyasete müdahalesini" de kınadı.
Husileri 'darbecilikle' suçlayan protestocular ayrıca 'Husi hakimiyetini' reddeden sloganlar attı.
Yemen'de 'Arap Uyanışı' etkisiyle 2011'in başlarında dönemin Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in 33 yıllık yönetiminin sonlanması için halk ayaklanmaları başlatılmıştı. Sana'dan başlayan ve tüm ülkeye yayılan ayaklanmalar, Salih'in 2011 Aralık ayında yetkilerini yardımcısı Abdurabbu Mansur Hadi'ye devretmesiyle sonuçlanmıştı. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ve Birleşmiş Milletler (BM) desteğiyle başlatılan 2 yıllık geçiş sürecinin ardından siyasi tarafların katılımıyla uzun süreli diyalog görüşmeleri yapılmıştı.
Geçen yıl eylül ayında başkent Sana'da kontrolü sağlayan Husiler ile yönetim arasında 21 Eylül'de, "3 gün içinde yeni hükümet kurulması, Cumhurbaşkanı Hadi'nin hiçbir siyasi partiye üye olmayan birine başbakanlık görevi vermesi, petrol ürünlerine yapılan zamların düşürülmesi" gibi maddelerin yer aldığı anlaşma imzalanmıştı. Hadi, Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'i hükümeti kurmakla görevlendirmiş ancak tepkiler üzerine bu görev Halid Mahfuz Bahhah'a verilmişti.
Hükümet ve Cumhurbaşkanı Hadi'nin ocak ayında istifa etmesinin ardından Husiler, 6 Şubat'ta, ülkedeki siyasi geçiş sürecini belirleyecek "Anayasa Manifestosu" adıyla bir bildiri açıklamıştı. Mevcut anayasanın yürürlükte kalacağı belirtilen manifestoda, 5 üyeli "Başkanlık Konseyi" ve 551 sandalyeli "Ulusal Geçiş Meclisi"nin kurulması öngörülmüştü. Husiler ayrıca feshettikleri parlamentonun üyelerini, yeni meclise katılmaya çağırmıştı.
Husilerin bu müdahalesi ise birçok kesim tarafından 'darbe" olarak nitelendirilmişti.