Başçı, yılın ilk enflasyon raporunun tanıtımı amacıyla düzenlenen basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.
Hizmetler enflasyonunda olumlu gelişmeler yaşanırken ücret politikasında değişiklik öngörülüp öngörülmediği sorusuna karşılık Başçı, şu yanıtı verdi:
"Kamu çalışanlarına yapılan artışlar enflasyon hedefleriyle uyumlu görünüyor fakat asgari ücretteki artış bir miktar yüksek. Asgari ücretteki artış geçmiş enflasyona fazla ağırlık verilerek yapıldı anladığım kadarıyla. Yüzde 9'lar seviyesinde geçmiş enflasyon baz alınarak pazarlıklar sonucunda yüzde 12'lik nominal asgari ücret artışı kabul edildi. Bu, enflasyon yüzde 5'li seviyelere düştüğünde asgari ücretli çalışanlar için ciddi bir refah payı olacak, işverenler için de bir maliyet unsuru olacak. Bunun hizmet enflasyonu üzerinde ne kadar etki yapacağını arz-talep dengeleri belirleyecek.
Bir de fiili ücret politikası her zaman asgari ücretle aynı olmayabiliyor. Asgari ücretin üzerinde ücret alanlar var, bir de olmaması gerektiği halde asgari ücretin altında maalesef ücret alanlar var. Onların net etkisini hizmet enflasyonunun kendisinde göreceğiz. Hizmet enflasyonunu yakından izlemek gerekecektir."
- "Temkinli olmak lazım"
Döviz kurlarının çekirdek enflasyonda etkili olduğunu dile getiren Başçı, Türk Lirası'nın özellikle döviz sepetine karşı son bir yıldır oldukça istikrarlı seyrettiğini ifade etti. Başçı, oradan enflasyona olan baskıların artık ortadan kalktığını belirterek, "Yine de temkinli olmak lazım. Finansal koşullardan kaynaklanan şoklara hazırlıklı olmak gerekir. Şu ana kadar temkinli yaklaşımımız başarılı oldu" dedi.
Miktar ve fiyatlarla ilgili tedbirler konusundaki soru üzerine Başçı, Türkiye'nin bu konuda öncülük yaptığını söyledi. Başçı, "Tedbirlerin daha ziyade miktar boyutunda alınması ama fiyat konusunda da dünya fiyatları ne gerektiriyorsa uyum sağlamanın iyi bir strateji olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
- İhracatçılara tavsiye
Başçı, Avrupa Merkez Bankası kararlarının Türkiye etkilerini değerlendirirken, şunları kaydetti:
"Avrupa Merkez Bankasının nicel genişleme kararı önemli bir konu. Amerikan Merkez Bankasının beklenenden erken normalleşmesine hazırız. Elimizdeki araçlardan en etkili olan, likidite politikası. Türk Lirası likidite politikasında gerektiği kadar sıkı, hemen bir gün içerisinde olabiliyoruz. İstikrarı sağlamaya yetecek kadar sıkı hemen olabiliyoruz. Döviz likidite politikasında da dikkatli bir şekilde rezervlerimizi kaybetmeden kullanmanın yollarını biliyoruz. Her anlamda erken sıkılaşmaya hazırız.
Ama beklenenden geç sıkılaşma ihtimali her geçen gün artıyor. Beklenenden geç sıkılaşma olursa Amerikanın uzun vadeli faizlerinin düşmeye devam etmesi söz konusu. O zaman devreye hemen basiretli borçlanma tedbirlerini alıyoruz, aldık."
Bankaların ve banka dışı firmaların avro bazında şu ana kadar hiç görülmedik ucuzlukta maliyetle borçlanma imkanına kavuşacaklarına dikkati çeken Başçı, "Avrupa'ya ihracat yapan firmalarımız avro bazında borçlanmayı tercih etmeli, ABD'ye ihracat yapanlarınsa dolarla borçlanmayı tercih etmesi risk yönetimi açısından ideal kompozisyon olur" dedi.
- Enflasyonda belirgin iyileşme
Erdem Başçı, enflasyonda belirgin iyileşmenin ne olduğuna yönelik soruya karşılık, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Enflasyonun bir ay yüzde 5'in altında olması yetmez. Kalıcı olarak çekirdek enflasyonun yüzde 5'in altında olması şart ki enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme görelim. Kalıcı olması için 2, 3, 4 ay 5'in altında olmak zorunda. Çünkü çekirdek dışı yani enerji ve gıda dışı kalemlerde gıda bizim için biraz zor oluyor. Enerjide bir sorun kalmadı. Gıdada yüzde 12, 13, 14'leri gördük. Bu zorluk oldu. Gıda Komitesi'nde hem yapısal hem konjonktürel her türlü tedbir alınabilecek durumda. Alınacak tedbirler işe yararsa gıda tarafında da enflasyonun geçmiş yıllar olan yüzde 9'lar seviyesine düşmesi belki daha da aşağı inmesi mümkün olabilir. O zaman da belirgin bir iyileşme konusunda kendimizi daha rahat hissedeceğiz."
- Avrodaki değer kaybı
"Avroda makul bir düşüşle yaşayabiliriz" diyen Başçı, Avrupa'nın talebine Türkiye'nin ihracatının daha hassas olduğunu, Avrupa biraz canlanırsa ihracatın miktar bazında artacağını söyledi.
İhracatın dolar bazında değerinin düşeceğini ancak avro bazında tutar ve miktarın artacağını dile getiren Başçı, şöyle konuştu:
"Doların çok da fazla yükselmesini enflasyon açısından arzu etmiyoruz. O yüzden belirli bir noktaya kadar bununla yaşayabiliriz ama sertleşirse hareketler o zaman küresel düzeyde çözüm bulunması gerekir. Perşembe ve cuma günü avro dolar paritesindeki hareketlere bakın bir günlük hareketler yüzde 2'ler mertebesine geldi. Avro, dolara karşı bir günde yüzde 2 düştü. Bunlar bizim, gelişmekte olan ülkelerin yüksek diye nitelendirdiği günlük oynaklık hareketleridir. Gerekirse tedbir alırız. Günlük yüzde 2'yi arka arkaya bir kaç gün görürsek 'hemen tedbir almamız gerekir' diye düşünürüz. O yüzden dikkatli olmak gerekir. Bu kadar sert bir oynaklık kimse için sağlıklı değil."
Başçı, bir Merkez Bankasının kendi parasıyla ilgili ne söylediğinin çok büyük önemi olduğunu ifade ederek, "Onun için biz de Türk Lirası'nın değeri konusunda son derece dikkatli açıklamalar yapmak durumundayız, yapıyoruz. İstikrarın bozulmasını istemeyiz. Paritedeki istikrarın bozulmasını da istemiyiz, dünyanın selameti için" dedi.
Döviz kuruna yönelik sorulara karşılık Başçı, döviz kuruyla ilgili olarak aşırı oynaklık olmadığı sürece konuşmayı tercih etmediklerini belirtti.
Gelecekten ümitli olduğunu dile getiren Erdem Başçı, gerekli reformların hayata geçirilmesiyle bu yıldan itibaren Türkiye'nin kademeli olarak büyüme hızını arttırmasının mümkün olduğunu vurguladı. Başçı, "Ümitli olmak için güzel bir yıl, 2015 yılı iyi başladı" diye konuştu.
BOTAŞ'a döviz tedariki konusundaki soru üzerine Başçı, kuruluşa bu ay 1,2 milyar dolar civarında döviz sattıklarını, geçen ay bu miktarın biraz daha yüksek olduğunu ifade etti. Başçı, bu miktarın giderek düşeceğini, fiyat ayarlamalarıyla daha az döviz alma ihtiyacı olacağını, piyasa şartları normalleşirse piyasadan satın almasının da istenebileceğini belirtti.
Erdem Başçı, "Şu anda Türkiye için fırsatların da oldukça yüksek olduğu ama aynı zamanda oynaklığın da dünyada oldukça yüksek olduğu bir dönemdeyiz. Attığımız adımların her birisini temkinli, dikkatli bir şekilde enflasyonu düşürmeye yönelik olarak atmamızda fayda var" değerlendirmesinde bulundu.
(Bitti)