Göksel Gümüşdağ, Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) ve Türkiye Spor Yazarları Derneği İstanbul Şubesi'nin organizasyonuyla, Sabancı Center'da bulunan Hacı Ömer Sabancı Konferans Salonu'nda düzenlenen, "Sporda kurumsallaşmanın tam saha güvencesi: İç denetim" konulu panelin, TİDE Başkanı Gürdoğan Yurtsever ve Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman'la birlikte açılış konuşmacıları arasında yer aldı.
Konuşmasında, spor ekonomisinin yaşanılan krizlere rağmen tüm dünyada büyümeye devam ettiğini kaydeden Göksel Gümüşdağ, "Paydaşları güçlü olan, yönetimi çok zor bir ekonomi. Türkiye'de spor ekonomisi derken, yüzde 90 oranında futbol ekonomisinden bahsediyoruz. 2000'li yılların başında Avrupa standartlarını neredeyse yakalamış bir futbol hacmi vardı. Futbolda 2011 yılından itibaren malum sebeplerden dolayı düşüşe geçtik. Bu düşüşün sebepleri içinde, yöneticiler, taraftarlar, futbolcular, basın, hepimiz varız. Maalesef bu işin kötü gidişine hepimiz gayret gösterdik" diye konuştu.
Futbolda işler ters gitmeye başladığında yalnızca bir şeyin kötü gitmediğini vurgulayan Gümüşdağ, "Her şey birbirini etkiliyor. Taraftarlar agresifleşiyor, yeni düzenlemelere gidilmek zorunda kalınıyor, medyada farklı yorumlar yapılıyor, taraftar ilgisi azalıyor, yayıncı kuruluş gelirleri düşüyor, marka değeri azalıyor ve sponsorlar ayrılıyor. İyi yönetildiğinde çok kısa sürede eskisinden daha iyi noktaya gelinebilir. Burada en önemli sorun, üç büyük kulübümüz de başta olmak üzere tüm kulüplerin içinde bulunduğu mali kriz ortamı" değerlendirmesinde bulundu.
- "Mali makyajlar olmasa, Avrupa'da maça çıkılamaz"
Göksel Gümüşdağ, UEFA Finansal Fair Play uygulamalarının sertleşmesiyle birlikte kulüplerin mali yapılarını düzeltmelerinin büyük önem kazandığına dikkati çekti.
Kulüplerin en hızlı şekilde mevcut duruma ayak uydurması gerektiğini anlatan Gümüşdağ, "Kulüpler Birliği Vakfı olarak kulüplerimize titizlikle yol gösterebilmek, kaynak üretebilmek ve yardımcı olabilmek için bir komisyon oluşturduk. Hepimiz biliyoruz ki şu andaki finansal yapılarımızda bir makyajlama yapılıyor olmasa çoğu kulübümüz UEFA organizasyonlarında maça çıkamaz. Bunun öneminin çok fazla olduğunu bildiğimiz için kulüplerimizin finansal fair play standartlarına uyum sağlamalarına büyük önem veriyoruz" şeklinde konuştu.
- "Mali yapı, başkan ve yönetimini bağlamalı"
Kulüplerde artık taşınamaz hale gelen borç yapılarının eritilmesi mecburiyeti olduğunu vurgulayan Gümüşdağ, yönetimlerin mali yapılardan sorumlu tutulmaları gerektiğini savundu.
"Bir kulüp başkanı geliyor, büyük maliyetli transferler yapıyor, sonra 60-70 milyon avro borçla bırakıp gidiyor. Ertesi gün ise mali olarak onu bağlayan hiçbir şey yok" diyen Gümüşdağ, "Kulüplerin mali yapısı, başkanı ve yönetimini bağlamalı. Gelenden de gidenden de hesap sorulmalı. Bu konu, kanunla da desteklemeli. Aksi halde sonuç alamayız" uyarısında bulundu.
Gümüşdağ, Türk futbolunun geleceğine ümitle bakabilmek için gerekli çalışmalara değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yeni ve sürdürülebilir kaynak yaratmak için çok şeye ihtiyacımız var. En önemli kriter, şeffaflaşma. Finansal destek isteyen her türlü mekanizma, şeffaf bir denetim yapısı gerektiriyor. Şeffaflıkla başlayan ve denetimle devam etmesi gereken uzun, dürüst bir yola ihtiyacımız var. Türk futbolunun gelecekte daha iyi noktalara geleceğine inancım tamdır. Marka değeri her ne kadar azalsa da futbol öyle dinamik bir yapı ki kendisini ayağa kaldıracak, eskisinden daha iyi olacak güce sahiptir. Bir sponsor gider, daha büyük bir başkası gelir. Bu futbolu nasıl yönettiğimizle ilgili bir konu. Uzun vadede Türk futbolu, eski enerjisini, heyecanını yakalayacaktır. Yeniden sponsorların da ilgi odağı haline gelecektir."
- Yurtsever: "En önemli konu, kurumsallaşma ve iç denetim"
Açılış konuşmacılarından TİDE Başkanı Gürdoğan Yurtsever, kulüplerin iç denetim mekanizmalarının iyi çalışmasının, gelecekte ayakta kalıp kalamayacaklarını etkileyeceğini anlattı.
Son 10 yılda kulüplerin gelirlerini önemli boyutlarda artırdığını, ticari alanda faaliyetlere girip, halka açıldıklarını dile getiren Yurtseven, "Futbol yalnızca seyirci, sporcu ve yöneticinin ilgilendiği konumdan, medya, eğlence, eğitim ve bahis gibi farklı sektörlerin de yakından ilgilendiği bir endüstri haline geldi. Bu yeni duruma ayak uyduramayanlar, rekabetin dışında kalıyorlar. Burada en önemli konu ise kurumsallaşma ve iç denetimdir. Biz bu konularda çalışmalar yaptık ve önerilerimizi TFF'ye de sunduk. Bizden beklenen ve yapabileceğimiz ne varsa, göreve hazırız" şeklinde görüş belirtti.
Brisa Genel Müdürü Hakan Baykan ise ABD'de yüksek lisans yaptığı dönemde, bir beyzbol takımının pazarlama biriminde staj yaptığını aktararak, "O dönemde bu iş kolunun ne seviyelere gelebileceğini yakından görme fırsatı buldum. Bu işi iyi ve standartlarına uygun yapabilmek çok önemli. Biz de firma olarak Türk futbolunun bir parçası olmaktan mutluyuz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cüneyt Sezgin'in başkanlığında, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Gökçe, futbol ekonomisti Tuğrul Akşar, eski TSYD Başkanı ve spor yazarı Onur Belge, TİDE Başkanı Gürdoğan Yurtsever, Beşiktaş Kulübü İç Denetim Müdürü Namık Kemal Şahin, Fenerbahçe Kulübü İç Denetim Müdürü Vedat Uslusoy ve Ekonomi Bakanlığı İç Denetim Bölümü Başkanı ve hakem Bülent Yıldırım'ın da katılımıyla bir oturum gerçekleştirildi.