Tanrıkulu, yaptığı yazılı açıklamada, Kobani'nin harabeye dönmesine neden olan IŞİD saldırılarının dün itibarıyla tamamen püskürtülmesinin son derece sevindirici olduğunu belirtti.
IŞİD'in aldığı bu ağır yenilginin başta kadın ve çocuklar olmak üzere tüm siviller açısından büyük müjde olduğunu ifade eden Tanrıkulu, Orta Doğu'da halklar ve inançlara her türlü barbarlığı reva gören IŞİD tehdidinin gerek Suriye gerekse Irak'ta devam ettiğini aktardı.
Tanrıkulu, başta Musul ve Rakka olmak üzere IŞİD'in kontrolünodeki bölgelerde halen insanlık suçları işlendiğine değinerek, IŞİD vahşetinden kaçan yüzbinlerce insanın bölge ülkelerinde açlık ve sefalet koşullarında yaşamlarını sürdürmeye çalıştığına işaret etti.
"Kobane'nin kurtuluşu, yerinden olmuş yüzbinlerce sivil için de bir umut ışığı olmuştur" ifadesini kullanan Tanrıkulu, şu görüşlere yer verdi:
"Kobane'de IŞİD kadar AKP'nin stratejistleri ve onların aklına uyan Başbakan Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan da ciddi hezimet yaşamışlardır. Eylülün ortalarından itibaren AKP, Kobane'nin IŞİD'in eline geçeceğini umarak siyaset yapmıştır. Erdoğan ve Davutoğlu'nun Kobane ile ilgili açıklamaları 6-8 Ekim olaylarını tetiklemiş ve 41 yurttaşımız yaşamını yitirmiştir. Ancak dün itibarıyla AKP hükümeti de Kobane politikasında yenilmiştir."
İlk günlerdeki vicdani ortaklık çağrılarının güncelliğini koruduğunu belirten Tanrıkulu, Kobeni halkıyla insani dayanışmayı en üst düzeye çıkarmak durumunda olduklarını ifade etti.
Şehrin yeniden inşasının, sivillerin topraklarına dönmesinin zaman alacağına işaret eden Tanrıkulu, "Kobaneli sığınmacıların zorlu kış koşullarında ayakta kalabilmesi için herkese dayanışma çağrımı yineliyorum. Kobane'deki direniş, insanlık adına yapılmış bir direniştir. Kendi topraklarını katliamcı bir güce terk etmeyip direnen insanların bu başarısını bir kez daha kutluyorum" değerlendirmesinde bulundu.
