Farklı siyasi gruplardan ve ülkelerden AP milletvekillerinin imza attığı mektupta, İsrail'in son Gazze saldırısında sivilleri bilinçli hedef aldığı ve diğer savaş suçlarını işlediğinin Uluslararası Af Örgütü ve diğer insan hakları kuruluşlarınca belgelendiği hatırlatılarak, İsrail'in uluslararası hukuk ihlallerinin hoşgörülemeyeceği vurgulandı.
AB'nin İsrail'in işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında yerleşim yerleri inşa etmesine karşı çıktığı fakat İsrail yönetiminin bildiğini okumaya devam ettiği belirtilen mektupta, şu ifadeler yer aldı:
"AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın 2'nci maddesi, ilişkilerin insan haklarına ve demokratik ilkelere saygıya bağlı olduğunu kayda geçiriyor. AB'nin İsrail'in ihlallerine uygun tepki vermekteki başarısızlığı, bu ülkeye temel insan hakları ihlallerinin hoşgörüleceği mesajını gönderiyor. Buna ilaveten AB'nin israil söz konusu olduğunda kayda değer bir eylemde bulunmaktaki noksanlığı, Ukrayna krizi nedeniyle son aylarda Rusya'ya uygunan kısıtlayıcı önlemlere ve dünyada 30'dan fazla ülkeye uygulanan diğer yaptırımlara ayak uyduramıyor."
Avrupalı parlamenterler, İsrail'in uluslararası hukuka uyum sağlamaması halinde AB'nin güvenilir bir oyuncu olarak kalabilmesi ve insan haklarını ve temel özgürlükleri eylemleriyle güçlendirebilmesi için ortaklık anlaşmasını derhal askıya alması gerektiğini vurguladı.
2000 yılında yürürlüğe giren ortaklık anlaşması, AB ve İsrail arasında düzenli siyasi diyaloğu, sermayenin serbest dolaşımını ve hizmetlerin serbestleştirilmesini öngörüyor, ayrıca 1970'lerde imzalanan serbest ticaret anlaşmasını güçlendiriyor.