Apaydın, yazılı açıklamasında, 10 yıl içinde saldırıya uğrayan 110 taksi şoförünün işinin başında hayatını kaybettiğine dikkati çekti.
Taksicilerin can güvenliğinin sağlaması için yıllar önce "koruma kabinli taksi projesi"ni gündeme getirdiklerine anımsatan Apaydın, şöyle devam etti:
"Panik butonu olan, GPRS sistemli taksilerin hayata geçirilmesi son derece olumlu olmakla beraber bilhassa gece çalışan taksicilerimizin can güvenliğini sağlamakta yetersiz kalmaktadır. Güvenlik kabini olan taksilerin değişiminde bir defaya mahsus KDV ve ÖTV alınmadan yenilenmesi taksici esnafımızı teşvik edecektir."
Apaydın, yetkililerin taksilerin koruma kabinli olanlarla değiştirilmesi projelerine kulak vermesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Söz konusu projeye göre, taksisini değiştirecek olan esnafımızdan bir defaya mahsus olmak üzere KDV ve ÖTV alınmayacaktır. Geçmiş yıllarda İstanbul'da geceleri 5-6 bin taksi görev yaparken, şu anda can güvenliğinin olmaması nedeniyle geceleri çalışan taksici sayısı bin civarına düştü. Yıllardır üzerinde ısrarla durduğumuz koruma kabinli taksi projemizin yetkililerimiz tarafından değerlendirilmesini ısrarla beklemekteyiz. Eğer aracını yenileyecek taksici esnafı teşvik edilerek bir defaya mahsus vergi muafiyeti getirilmesi halinde hem esnafın bütçesi rahatlayacak hem de araçlarını değiştirmesine imkan tanıyacaktır."
Taksilerin yenilenmesi projesinin, güvenliğin yanı sıra hizmet standardını da artacağını belirten Apaydın, "İnsanımıza layık şekilde yüksek bir hizmet verilecektir. Ayrıca çevre ve ses kirliliğinin önlenmesine de büyük katkısı olacağından, AB'de gördüğümüz standartların bizim taksilerimizde de olmasını çok yerinde buluyoruz. Koruma kabinli taksilerin Türkiye'de üretilecek olması otomotiv sanayine canlılık getirecek ve işsizliğin önüne geçilecektir. En önemlisi yan sanayi gelişecektir. Ancak araçların 1-2 yıl içerisinde değil, 4-5 yıllık bir süre içerisinde değişimi gerçekleştirilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.