Başbuğ, "Bir Düşünce Grubu" tarafından bir otelde düzenlenen "Cumhuriyet ve Atatürk" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Atatürk'ün önemli bir komutan olmasının yanı sıra iyi bir devrimci ve düşünceleri itibarıyla ölümsüz bir kişi olduğunu söyledi.
Cumhuriyetin kuruluşu ve bu süreçte Atatürk'ün rolüne ilişkin açıklamalarda bulunan Başbuğ, Atatürk'ün yasal sınırlara bağlı kalması ve halkı arkasına alması nedeniyle başarılı olduğunu ifade etti.
Daha sonra Balyoz ve Ergenekon soruşturmalarıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Başbuğ, şöyle konuştu:
"TSK'ya karşı haksız, asılsız, akıl almaz iftiralara dayanarak çok büyük haksızlık yapıldı. Bu ordu milletin ordusu. Çünkü Türk ordusunun özelliği milli olmasıdır. Eğer bu özelliğe zarar verirseniz bu ülkeyi batırırsınız. Bu coğrafyada güçlü bir orduya ihtiyaç var. Hiç beklemediğiniz anda bu orduyu kullanma ihtiyacında kalabilirsiniz. Bu orduda Hakkari'den Edirne'ye kadar herkes olacak ve bu orduda mezhep farklılığı yoktur. Bunu kaldırmaya çalışmak çok tehlikeli bir oyundur. Evet bir oyun oynandı. Zaten şimdi de her şey dökülüyor. Her gün bir şey duyuyorsunuz. Her gün yapılan oyunun ne kadar çirkin ve ahlaksız olduğu ortaya çıkıyor. Hele bir de bu ahlaksızlıkları yapanların kalkıp da kendilerini daha iyi Müslüman diye tanıtmaları çok sahtekarlık. Yani dinen de ele aldığınız zaman Allah nezdinde de bir insana yapılacak en büyük suç, iftiradır ama yapıldı. Sadece şunu söyleyeceğim, yapanların ayaklarına dolandı."
Cezaevinde bulunduğu süre içerisinde hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadığını dile getiren Başbuğ, bunda suçsuz olmaları ve adaletin geç de olsa tecelli edeceğine olan inançlarının etkili olduğunu vurguladı.
İstanbul'daki "askeri casusluk" davasında tutuklu bulunan 4 askerin akşam saatlerinde serbest bırakıldığını bildiren Başbuğ, geride kalan 2 asker ve 2 sivilin de en kısa zamanda tahliye olmasını temenni etti.
Başbuğ, çözüm süreciyle ilgili bir soruya da tarihin iyi incelenmesi gerektiğine işaret ederek, Irak ve Suriye'deki gelişmelerin sadece bugün değil, yarın itibarıyla da değerlendirip adım atılması gerektiğini savundu.
-Kozmik odadaki arama
Başbuğ, "kozmik odadaki bilgiler yurt dışına servis edildi mi?" şeklindeki bir soruyu da olayın gelişme anını anlatarak şöyle yanıtladı:
"Biliyorsunuz kozmik odadan sonra mühimmat yüklü bir kamyon olayı var. O tam bir rezalet. Kozmik oda olayında 2 albayımız var. Evet onları ben görevlendirdim. Niye görevlendirdik, bir ihbar almıştık ve o ihbara göre de bir subayın bazı faaliyetlerde bulunduğu yönünde bilgi almıştık. Onu bir izlemek istedik. Adamların amacı özel kuvvetlere girmek. Böyle bir fırsat yakaladılar. Kozmik odada arama gündeme geldi ve buradaki iddia çok çirkin bir iddia. Çünkü suikast iddiası var. Bu iddia ortada bırakılamazdı. Eğer ortada bırakırsanız bu iddia alnınıza yapışır. Bizim alnımız açık. Birliğimize güveniyoruz, böyle bir şey söz konusu değil. Ben müsaade etmesem oraya giremezlerdi. Başbakan ile konuşarak oraya girilmesinin daha doğru olacağına karar verdik. Çünkü iddia çok çirkindi. İyi ki öyle de yapmışız. Allah her zaman büyük. Çünkü iddiada adı geçen siyasetçi dedi ki 'herhalde ben de bu olayda kullanıldım'. Bu benim için önemli. Oyun, sahtekarlık ortaya çıktı."
Kozmik odadaki arama yapılmamış olsaydı iddianın bugün TSK'nın başında kara bulut olarak halen dolaşacağını ileri süren Başbuğ, şöyle devam etti:
"Özellikle genel kurmay başkanlığı yaptığım dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yapılan oyunlar tepe noktasına çıktı. Öyle ki Türk Silahlı Kuvvetlerinde yapmak istediklerimizi yapamadık. Özellikle de ikinci. yılımda orduyu daha iyi hale getirmek için projelerimiz vardı ama yapamadık. Hainler zamanımızı çaldı ama bugün şunun için mutluyum, dediğimiz her şey çıktı. Bulunan mühimmatla ilgili şunu dedik, 'benim askerim bunu yapmaz. Çünkü Türk askeri bilir ki boş lav işe yaramaz, çöpe atılır. Kim gömdü, polis gömdü. 2009'da bunu söyledik. Bugün Hanefi Avcı vesaire diyor ki (Gömenler bulanlardı)."
Paralel yapıyla ilgili iddialara da değinen Başbuğ, şöyle konuştu:
"Cemaat derken bunu iyi ayırmak lazım. Cemaatle ilgili iddialar var. Bize yapılanlar, biz onlara yapmaktan çekinelim. O yüzden iddialar demeliyiz, suçlu yaptılar diyemem. Ortadaki iddialara baktığınız zaman cemaatin, en kötüsü dininizi kullandıkları görülüyor. Kişisel, ekonomik ve siyasal menfaatler için neden dini kullanıyorsunuz? Cemaatin içinde yapılan haksızlıkları bilmeyen insanlar da var. Cemaat deyince gönül veren herkesi de damgalamamak lazım. Bu ayrımı yapmamız lazım."
Gecede, Başbuğ'a çiçek ve çeşitli hediyeler takdim edildi.
