Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak, Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi'nde düzenlenen projenin açılış programında katılımcıların genellikle kız öğrenciler olduğunu gördükten sonra, erken yaşta evlenmeyi düşünüp düşünmediklerini sordu.
Salondan "hayır" yanıtı alan Altıparmak, "Biz de zaten size erken evlenmeyin diye uyarıda bulunalım diye çağırmadık. Çevrenize bu duyduklarınızı anlatın diye çağırdık. Geline çocuk yakışır da çocuğa gelin olmak yakışmaz. Buraya anne-babalarınızı, imamlarımızı, ilkokul öğretmenlerimizi, muhtarlarımızı toplayıp 'bu çocuklar arzu etmedikleri zaman 18'inden önce evlenemezler'i hatırlatmamız gerekiyor" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konuda çok önemli bir görev üstleneceğini vurgulayan Altıparmak, Türk toplumunda ya da İslam toplumunda erken evliliğin olmadığını söyledi.
İslamiyet'in ilk yıllarından örnekler de veren Altıparmak, "Bir takım cahil cühela insanlar bunu kullanarak, dine mal ederek bunu sadece Türk ve Müslüman toplumlarının sorunuymuş gibi dünyaya tanıtıyorlar. İslam öncesi ve İslam sonrasında Türk tarihine baktığınız zaman da çocuk evlilikleri göremezsiniz ama maalesef cehalet bizi öyle bir sarmış ki 14-15 yaşında evlilikler almış yürümüş. Dünyada çocuk yaşta çocuk sahibi olanların çoğu Müslüman toplumların dışındaki evlilik dışı doğumlardır" diye konuştu.
Altıparmak, sosyal medya üzerinden Müslüman topluma asla yakışmayacak, erkeğin dahi kullanırken ar edeceği bazı kelimeleri kızların kullandığını dile getirdi.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak da çocukluk çağının hem fizyolojik hem psikolojik açıdan bir gelişim dönemi olduğunu söyledi.
Koçak, gelin olmanın her kızın hayalinde olduğunu hatırlatarak, "Ama zamanı geldiğinde gelin olmak. Batı toplumlarında evlenme yaşı çok geç. Doğu toplumlarında bu kişilerin arzusu doğrultusunda değil de daha çok baskı unsurlarının ağırlığından kaynaklanan bir olgu" dedi.
Erzurum Vakfı Başkanı Süreyya Güngör ise Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Merkezi Programları Başkanlığı Türkiye Ulusal Ajansı ile bu projeyi başlattıklarını anımsattı.
Güngör, projeyle Türkiye ve dünyada önemli bir sosyal yara olan erken evlilik, çocuk yaşta yaşanan gebeliklerin önlenmesi, erken yaşta evliliklerin boyutları, yarattığı sorunların tespiti ve radikal çözüm yollarının hayata geçirilmesinin hedeflediğini vurgulayarak, erken yaşta evliliklerin insan haklarının kullanılmasını engelleyen, kadının statüsünü düşüren ve çocukların başta eğitim olmak üzere temel haklarını ellerinden alan bir sorun olduğunu belirtti.
Türkiye'de 10-24 yaş arası nüfusun yaklaşık yüzde 25 olduğunu dile getiren Güngör, yapılan planlamalara göre 2025 yılında üreme çağındaki nüfusun yüzde 40 olacağını söyledi.
Güngör, Aile ve Sosyal Politikalar, İçişleri, Adalet, Sağlık, Milli Eğitim bakanlıkları, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon ile Diyanet İşleri başkanlıkları ve diğer ilgililere büyük görevler düştüğünü vurguladı.
