Yasaklı köylerde riskli yaşam

Kobani’deki çatışmalardan kaçarak Suruç’a sığınan Salih Hıdır, yeni yerleşim yerinde de kurşunlardan kaçamadı. Suriye tarafından gelen bir kurşun çadırına isabet etti. Hıdır, kurşunu gösterirken ‘Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk’ diyor.

Boşaltılan köyler yeniden doldu

Hıdır’ın yaşadığı Büyükkendirci Köyü sınırın hemen yanında. Kobani’deki çatışmalar çıplak gözle izlenebiliyor. Köy bir süre önce, can güvenliği olmadığı için, valilik kararıyla boşaltılmıştı. Ancak köyde yaşayanlar bir süre sonra geri döndüler. Sadece köyün sakinleri değil Kobanili sığınmacılar da köye geldi. Kimisi boş evlere yerleşti kimisi çadırlara. Sınırın diğer tarafından gelen mermilere ve yetkililerin uyarılarına rağmen köyü terketmiyorlar.

Salih Hıdır’ın hem çadırına hem yanıbaşındaki eve mermi isabet etti. Ancak, köyde yaşamaktan başka çaresi olmadığını söylüyor:

“Nereye gidelim? Gidecek yerimiz yok... Korkuyoruz ama yapacak bir şey yok. Top atışı yapıldığı zaman yere yatıyoruz. Suruç’a gidemiyoruz, çadır hayatı zordur. Burası daha iyi. Çok sıkıntı var çadırda.”

Yıldırım ailesinin evine havan düştü

Büyükkendirci’nin bir kilometre batısında Küçükkendirci Köyü bulunuyor.

Köyün sakinlerinden Ahmet Yıldırım evinin bahçe kapısına isabet eden havan mermesinin açtığı deliği gösteriyor.

Kapıya havan, evin duvarlarına ise değişik silahların mermileri isabet etmiş.

Yıldırım ailesinin evinin duvarları taş olması, aileyi bir nebze rahatlatıyor.

Yıldırım da çaresiz. Bir süre Suruç'ta yaşadıktan sonra evine geri dönmüş:

“Bizim evler çok isabet alıyor. Kurşun sesinden yatamıyoruz. Gecenlerde Doçka (Uçaksavar) mermisi isabet etti. Can güvenliğimiz yok. Valiliğin boşaltma kararını asker bize anons etti. Bu sırada köylüler boşalttı. Biz de gittik çünkü evimize havan isabet etti. 10 gün şehirde kaldık sonra geri geldik. Başka yere gidecek halimiz yok, Suruç’ta kiralik ev yok, Urfa’da bile yok. Köyümüz de kiralık eve taşınacak çok az kişi var çünkü ekmeğe muhtaç insanlar var.

Halkın yüzde 80’ni geçimini hayvancılıkla sağlıyor. Hayvanlarınızı satın diyorlar. Satayım da ne yapayım, geçim kaynağımdır. Aldığımız tek tedbir, içeri girdiğimiz zaman kalın duvarların arkasına saklanmaktır. Birçok çocuğun psikolojisi bozuldu. Bomba patlıyor, mermiler geliyor ama gidecek yerleri yok. Yaşamla ölüm arasındaki kırmızı çizgide hayatlarını sürdürüyorlar.”

Uçaklar vurdu, duvarlar çatladı

Köyün sakinlerinden Kadriye Özaras’ın evi Kobani’ye bakıyor.

Komşusunun evine duvarlarına mermi isabet etmiş. Özaras’ın evinin duvarında mermi izi yok ancak derin çatlaklar var.

Özaras ailesinin oturduğu odanın ve mutfağının duvarları çatlamaya başladı.

Özaras’ın anlatımına göre bu çatlaklar uçak bombardımanları başladıktan sonra meydana geldi:

“6 kişiyiz, gidecek yerimiz yok. Bir süre gittik ama sonra geri geldik. Kocam gündelik işlerde çalışıyor. Uçak bombaları düşünce meydana gele sarsıntıyla evimiz duvarları çatlmaya başladı. geceleri uykumuz kaçıyor. Tehlike var ama yapacak bir şey yok. Kiralar çok yüksek verecek gücümüz yok. Mecburen köyde kalacağız”

Yetkililer ise, köylülerin tüm uyarılara rağmen evden çıkmamakta ısrar ettiğini söylüyor.

Mahmut Bozarslan / Al Jazeera