Sur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentsel dönüşümün büyük beklenti uyandırdığını, Türkiye'nin her tarafında bu yönde faaliyet gözlemlendiğini söyledi.
Ancak kentsel dönüşümün henüz yolun çok başında olduğuna işaret eden Sur, "Bu 15-20 yıllık bir süreç. Böyle bakınca ilk 6 ay zaten ne olduğunu anlamakla geçti. Farklı ideolojik gruplar, farklı yerlere çekmek istediler ama sonrasında konu anlaşıldı" diye konuştu.
Dönüşümün ilk yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yaklaşık 250-300 bin konut için başvurulduğunu dile getiren Sur, devletin, birçok resmi binasını yıkıp yeniden yaparak öncü tavır sergilediğini, bunun Türkiye açısından iyi bir gelişme olduğunu dile getirdi.
Sur, ancak kentsel dönüşümün, "olmazsa olmaz" master planlama, ulaşım master planlaması, altyapı koordinasyonuyla birlikte finansal alternatif araçlar gibi konularının halledilip açıklığa kavuşturulması gerektiğini de bildirdi.
Kentsel dönüşümün oluşturacağı pazar ve ekonomik büyüklüğe işaret eden Sur, bunun sektöre katacağı dinamizmin net görüldüğünü vurguladı.
-"Alım gücü yüksek Körfez bölgesi vatandaşlarının ilgisi ortaya çıktı"
Mütekabiliyet açısından da durumun aynı olduğunu belirten Sur, şunları kaydetti:
"Bazı ülkeler için aslında mütekabiliyet vardı. Temmuz 2003'te devreye giren yabancı kurumsal ve bireysel kişilerin Türkiye'de gayrimenkul edinmesine ilişkin yasa, 2005-2007 yıllarında kesintilere uğrasa da zaman zaman Anayasa Mahkemesince Meclise iade edilse de revize edilerek devreye alınsa da süreç, her türlü dur kalka rağmen, belli bir ülke kesimine mütekabiliyet çerçevesinde alım-satım imkanı veriyordu. Burada da Türkiye önemli bir yabancı yatırımcı çekti."
Sur, ancak 50'den fazla ülkeyi kapsayan, Ortadoğu, Orta Asya ve Rusya, Ukrayna, Kuzey Afrika gibi ülkeleri de içine alan mütekabiliyet yasasının devreye girmesiyle, özellikle alım gücü yüksek Körfez bölgesi vatandaşlarının Türkiye'ye ciddi ilgisinin ortaya çıktığını belirtti.
Mütekabiliyetin ilk yılında "rakamların havada uçuştuğunu" anlatan Sur, "Ama işin bir gerçeği var, geçen yıl itibarıyla Türkiye yabancı alımlarını 3,7- 3,8 milyar dolar mertebesinde gerçekleştirdi. Bunda mütekabiliyetin payı çok. Bu yılın ilk 4 ayında bu rakamda yüzde 42'lik artış söz konusu. Böyle giderse yılı 5 milyar dolar ve üzeri bir değerle kapatabileceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Mütekabiliyetten beklentinin çok daha fazla olduğuna işaret eden Sur, "Zaman içinde nitelikli projeler geliştikçe, artık komşumuz olacak dış ülke vatandaşlarının, bizimle yaşayan, aynı pazarda alışveriş yapan insanların varlığına alıştıkça, onlar da burayı ev olarak gördükçe bu rakam da çok yükselecek. İşte o zaman 10 milyar dolar ve üstünü konuşmak daha da kolaylaşacak" dedi.
