BP Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Murat LeCompte, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BP Türkiye olarak, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı'ndan İsrail’e petrol satışlarının olmadığını söyledi. BTC’deki 11 ortaktan birinin de kendileri olduğunu anlatan LeCompte, her ortağın kendi petrolünü kendisinin sattığını belirtti.
BP’nin BTC’den satışlarının genelde İtalya ve İspanya’daki rafinerilere yapıldığını vurgulayan LeCompte, uluslararası satışların Türkiye’den değil Londra'daki merkezden gerçekleştirildiğini kaydetti.
LeCompte, ülkelerin doğrudan petrol satışlarının yanı sıra ikincil satışlarla da petrol temin edebildiklerini, bunun da takip edilmesi zor bir süreç olduğunu söyledi.
BOTAŞ İnternational Limited (BIL) Kurumsal İletişim Müdürü Hüseyin Sağır da BTC boru hattının sadece işletmesini yürüttüklerini, hattın Türkiye bölümünde bakım, onarım, işletme faaliyetlerini yaptıklarını ancak petrolün nereye satıldığına ilişkin BIL’in ne yetkisinin ne de sorumluluğunun bulunduğunu belirtti.
BIL’in BTC ortaklarından gelen talimatla satış yaptığını anlatan Sağır, kime hangi şartlarda satış yapıldığı gibi detayları kendilerinin bilemeyeceğini ifade etti.
BTC hattından tüm satışların ortakların kendi kararı olduğunu ve BIL’in bunda dahlinin bulunmadığını anlatan Sağır, "BIL’e gelen satış talimatlarının hiç birinde İsrail yok ve İsrail güvenlik endişeleri nedeniyle doğrudan İsrail çıkışlı satışlara yönelmiyor" ifadesini kullandı.
"BTC'den satışlarda Türkiye'nin söz hakkı yok"
21. Yüzyıl Düşünce Enstitüsü Enerji ve Enerji Güvenliği Uzmanı Doç. Dr. Tuğçe Varol Sevim ise İsrail'in Azerbaycan'dan petrol aldığının bilinen bir durum olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"İnternette çok basit bir aramayla İsrail'in zaman zaman yüzde 40 oranında Azerbaycan'dan petrol aldığını görebilirsiniz. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı anlaşmasına göre, Türkiye'nin boru hattından gönderilen petrole karışmaya hakkı yok. Bu bir konsorsiyum ve BP de bu konsorsiyumun başında olduğuna göre, petrolün nereye gideceğine az çok karar verir. Azerbaycan da ev sahibi ülke olduğu için hangi ülkeye satılacağı konusunda söz söyleme hakkına sahip. Türkiye zaten karışacak durumda değil."
Tel Aviv ve Bakü arasında, Azerbaycan'ın bağımsızlığından bu yana gelişen ekonomik ilişkilere değinen Sevim, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi Socar ve İsrail arasında yapılan görüşmelerde, İsrail gazının TANAP'a eklenerek Avrupa'ya iletilmesinin söz konusu olabileceğini de öne sürdü.
Öte yandan Tel Aviv'deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü (INSS) Enerji Uzmanı Oded Eran, İsrail'in enerji ihtiyacının önemli kısmını kendi offshore sahasında bulduğu doğalgazla, kalan enerji ihtiyacını ise büyük oranda petrolle karşıladığını söyledi.
İsrail'in, ihtiyaç duyduğu petrolün büyük çoğunluğunu Azerbaycan'dan BTC yoluyla aldığına işaret eden Eran, "Ceyhan'a gelen petrol daha sonra tankerlerle İsrail'e geliyor. Ancak İsrail'de petrol ve doğalgaz alımı özel sektör tarafından yapıldığından, İsrail devlet olarak hiç bir ülkeden alım yapmıyor" dedi.
Resmi olmayan verilere göre, Azerbaycan İsrail'e 2011'de yaklaşık 2,1 milyar dolar tutarında 18,5 milyon varillik petrol satışı gerçekleştirdi. Birincil petrol tedarikçisi Azerbaycan olan İsrail'in kalanpetrol ihtiyacını ise İngiltere, Norveç, Meksika, Angola ve Kolombiya gibi ülkelerden ve spot piyasadan özel şirketler tarafından karşıladığı belirtiliyor.