TBMM Genel Kurulu'nda, HDP'nin, Diyarbakır'da 14 Temmuz 2012 tarihinde düzenlenen mitingde, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımı ile ilgili araştırma önergesinin görüşülmesine ilişkin grup önergesi ele alındı.
Partisinin önerisi üzerine söz alan HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkcü, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, valilerin "derebeyi özgürlüğüne sahip" bir şekilde tavır sergilediklerini, anayasal hakları çiğnediklerini savundu. Diyarbakır'daki söz konusu mitingde de aynı tavrın sergilendiğini öne süren Kürkcü, güvenlik güçlerinin sergilediği orantısız güç nedeniyle partisinin milletvekilleri de dahil olmak üzere çok sayıda kişinin yaralandığını ifade etti.
Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere değinen Kürkcü, iktidarın politikasını eleştirerek, "Türkiye'nin Ortadoğu'daki biricik dostu, sınırın dört bir yanında yaşayan Kürtlerdir. Onlara karşı saldırgan siyaset izlemeniz yanlış" dedi.
AK Parti Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ne zaman izin verileceği ya da ne zaman izin verilmeyeceğinin anayasada düzenlendiğini anımsattı. Diyarbakır'da söz konusu mitingin düzenlenmek istendiği günün, 13 askerin şehit edilmesinin yıl dönümüne denk geldiğini belirten Kavaklıoğlu, ayrıca halkın yanlış bilgilendirilerek sokağa çekilmesi unsuru da göz önünde bulundurularak mitinge izin verilmediğini vurguladı.
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Diyarbakır'daki mitingde, milletvekillerine yönelik polis terörü uygulandığını iddia ederek, bunun sorumluluğunun AK Parti iktidarında olduğunu savundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise yasa dışı eylemlerde vatandaşı arkasına toplayarak güvenlik güçlerine karşı saldırmalarını teşvik etmenin milletvekillerinin görevleri arasında olmadığını söyledi. Elitaş, şöyle konuştu: "Yıllarca bu memlekette terör estirenler, teröristlerin arkasında duranlar, onları alkışlayanlar, güvenlik güçlerini 'terörist' diye itham edemezler. Güvenlik güçlerine saldıracaksınız, güvenlik güçlerini öldüreceksiniz, askeri şehit edeceksiniz, şehit edenleri alkışlayacaksınız, onları alkışlayacaksınız sonra 'terör estiriyor' diyeceksiniz. Terör estirenleri alkışlayanlar, Türkiye'nin askerine, polisine 'terör estiriyor' diyemezler."
İdris Baluken ise "Asker, polisin şehit olmasına sebep olan zihniyet, Kürt meselesi ve demokratikleşme sorununu çözümsüz bırakan sizin zihniyetinizdir. Bu meselenin barışçıl yoldan çözülmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Siz operasyonlar yaparak, siyasi soykırım operasyonlarını yaparak; orada yaşamını yitiren, askerin de polisin de gerillanın da canından birinci derecede hükümet sorumludur" ifadelerini kullandı.
CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, iktidarın politikaları nedeniyle, polisin, karşısında milletvekili gördüğü zaman düşmanını görmüş gibi olduğunu savundu. İktidarın, gösteri yapan herkesi terörist olarak değerlendirdiğini öne süren Işık, bu gidişatın iyi olmadığını dile getirdi.
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, topluma örnek olması gereken milletvekillerinin, eylemlere katılıp polisin karşısında durmasının yanlış olduğunu ifade etti.
HDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.