TBMM Genel Kurulu'nda, torba tasarının görüşmelerinde söz alan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Suruç'ta yapılan gösterilerde orantısız güç kullanıldığını, partisinin Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın da yaralandığını ifade etti. Baluken, özellikle Meclis'teki kadın milletvekillerinin olayı kınamalarını beklediklerini, ancak bunun gerçekleşmediğini söyledi. İdris Baluken ayrıca, yaşanan olaylarla ilgili bilgi almak istediklerini ancak Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük'ün, telefonlarına çıkmadığını dile getirdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır ise Vali Küçük ile görüştüğünü ve yaşananlarla ilgili bilgi aldığını ifade etti. HDP milletvekillerince, Vali Küçük'ün evinin 6 kez arandığını ve not bırakıldığını belirten Satır, oysa Vali'ye cep telefonundan da ulaşılabileceğini kaydetti. Satır, Vali Küçük'ün dün ve bugün 30 kez HDP'li milletvekilleri ile görüştüğünü anlattı.
Dün yaşanan olaylarla ilgili bilgi veren Satır, yaklaşık 300 kişinin PKK bayrakları ile IŞİD'in tam karşısındaki bölgede çadır kurup nümayiş yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Güvenlik güçleri bu nümayişi önlemek adına çadırların kaldırılması çalışmasında bulunmuş. Bu sırada bir takım olaylar meydana gelmiş ve maalesef bir takım araçlar güvenlik güçleri tarafından tahrip edilmiş. Sayın Vali, bu işi yapan güvenlik güçleri hakkında soruşturma açmış. Bunu da Valilik sitesine koymuş.
Nursel Hanım o bölgeye gitmek istemiş ama gitmemesinin kendisi için uygun olacağı söylenmiş. Kendisinin yaralandığı ya da herhangi bir travmaya uğradığına yönelik bilgi verilmedi.
Olayı yapan yaklaşık 300 kişi içinde, elinde molotof kokteyller, bombalar bulunanlar var. Bunlara savcılıkça el konulmuş. Gözaltında olan vatandaşlarımız da var.
Hiçbir kadının, hiçbir kimsenin şiddete maruz kalmasını istemeyiz. Hele bir kadın milletvekilinin şiddete maruz kalmasını ben de istemem. Ama kamuoyunu da yanlış bilgi. Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliği her zaman daha önemlidir."
-"Bilgiyi Bakan vermeli"
Satır'ın konuşmasının ardından Baluken yeniden söz istedi. Baluken kürsüde konuşmasına başlarken, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile Belma Satır arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, birleşime ara verdi. Kürsü'den ayrılan Baluken, Belma Satır'ın oturduğu sıraya yöneldi. AK Parti Ankara Milletvekili Haluk İpek, Baluken'e, "Yerine geç" dedi. Bunun üzerine Baluken ile İpek arasında tartışma başladı. Tartışmaya diğer bazı AK Parti'li milletvekilleri de katıldı. Araya giren milletvekilleri kavgayı önledi.
Aranın ardından söz alan Baluken, Satır'ın konuşmasına tepki göstererek, hükümet adına bir Bakanın vermesi gereken bilgiyi Satır'ın verdiğini söyledi. Şanlıurfa Valisi'nin telefonlarına çıkmadığını yineleyen Baluken, bunun Meclis santralinden de anlaşılabileceğini ifade etti. Baluken, Satır'ı, bir kadın milletvekiline uygulanan şiddeti meşrulaştırmaya çalışmakla suçladı.
İdris Baluken, bu sırada kendisine tepki gösteren AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat'a, "Biz sizi muhatap almıyoruz" dedi. AK Parti'li milletvekillerinin tepkisi üzerine Baluken, "O seçilmiş milletvekili değil atanmış milletvekili" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Atay da Şanlıurfa'da yaşanan olaylarla ilgili hükümet adına bir Bakanın bilgi vermesi gerekirken AK Parti Grup Başkanvekili'nin bilgi vermesinin yanlış olduğunu söyledi. Altay, "Yüce Türk milleti adına Bakanı buraya davet ediyorum" diye konuştu. Altay, polisin bir milletvekiline şiddet uygulamasını da asla kabul edemeyeceklerini dile getirdi.
MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz da valilerin icraatları ile ilgili hükümetin bilgi vermesi gerektiğini belirterek, bu konuda Satır'ın bilgi vermesini eleştirdi. Korkmaz, "Bu bile devletin artık bir parti devleti haline geldiğinin göstergesidir" dedi.
Yeniden söz alan Satır ise "Sayın Baluken, daha önce, Şanlıurfa Valisi'ni, uyguladığı şiddetten dolayı istifaya davet etmem gerektiğini söyledi. Bunun üzerine olayı direkt birinci ağızdan öğrenmek istedim. Usule aykırı davrandığımı düşünmüyorum. Bütün valiler, bütün güvenlik güçlerinin istifa edip etmemeleri konusu İçişleri Bakanlığımızın kararıdır. Vali Bey ile yaptığım görüşmeden ben tatmin oldum. IŞİD güçlerine karşı orada toplanan grup, molotof kokteylli, bombalı grup, olay yaratmak istemektedir. Güvenlik güçleri bunun için gerekli tedbirleri almıştır" diye konuştu.
-"Çok daha vahim durumlarla karşılaşılabilirdi"
Daha sonra söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Şanlıurfa'nın bu şekilde gündeme getirilmesinin kendilerini üzdüğünü ifade etti.
Şanlıurfa Valisi ile kendisinin de görüştüğünü belirten ve aldığı bilgileri aktaran Çelik, Suruç'ta 2-3 bin kişinin buluştuğunu ve sınıra doğru hareket ettiğini belirtti. Kalabalığın arasında HDP'li milletvekillerinin de bulunduğuna dikkati çeken Çelik, Vali Küçük'ün, bölgede bulunan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ile 7-8 kez görüştüğünü, Van milletvekilleri ile sürekli irtibat halinde olduğunu söyledi.
Çelik, şöyle devam etti:
"Suruç'ta Suriye sınırına doğru eylem gerçekleştirileceği ifade edildi. Fakat, kısa bir süre sonra karşı taraftan Rojova bölgesinde de bir yoğunluk söz konusu olmuş. Sınır ihlaline dönük bir tabloyla karşı karşıya kalınmış. Bundan dolayı da güvenlik güçlerinin müdahale etmek zorunda kaldığı şeklinde ifade ettiler.
Tabii ki sınır meselesi. Devletin güvenlik güçleri, sınırın ihlal edilmemesi konusunda hassasiyetlerini göstereceklerdir. Ama bir milletvekilimizin bu olaylarda zarar görmesini tasvip etmemiz söz konusu değil. Mümkün değil. Böyle bir olay olmuş ise bu olayın nedenlerini İçişleri Bakanlığı araştırır. Burada milletvekiline kasti bir fiili durum söz konusu ise bu ortaya çıkacaktır.
'Sınır bölgesinde bir eylem yapacağım' derken sınırı ihlal etme boyutuna olaylar geliyorsa, güvenlik güçlerinin orada yapacağı tek şey vardır, gerekli hassasiyeti dikkate alarak olaya müdahale etmektir. Güvenlik güçlerinin görevlerini yaptıklarını belirtmemiz gerekiyor. Çünkü toplumsal olay, 3 bin kişiden bahsediyoruz. karşıdan gelen 2-3 bin kişiden bahsediyoruz. Nereye varacağı belli olmaz. Çok daha vahim durumlarla karşılaşılabilirdi. Bunun için müdahale oldu. Ama bu müdahalenin ölçüleri dikkatli yapılmalı. Hele hele bir milletvekiline dönük bir şeyi tasvip etmemiz söz konusu değil."