Dolar

34,8660

Euro

36,6556

Altın

3.027,34

Bist

10.072,71

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, Tekirdağ'da:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, Tekirdağ'da:

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-20 17:09:19

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, Tekirdağ'da:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin, "İsrail kendisi bakımından dünyanın ve bölgenin şartlarının kendisinin fevkalade lehine olduğunu düşünüyor ve Filistin meselesini bir daha ayağa kalkmayacak şekilde bitirmeyi hedefliyor" dedi.

Kurtulmuş, partisinin il binasında düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmasında, İsrail'in Gazze'de yıllardır devam eden saldırganlığının şiddetlenerek arttığını anımsattı.

Bu saldırganlığa maalesef süreç içerisinde hiçbir zaman "dur" denilebilmesinin mümkün olmadığını çünkü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin arkası olan İsrail, ne karar alınırsa alınsın veto edileceğini bildiği için saldırganlığını sürekli bir devlet politikası halinde getirdiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Sürekli mevzi kazandı, bu mevzileri sürekli genişletti ilerletti, sadece fiziki olarak söylemiyorum, diplomatik olarak da siyasi olarak da mevzi kazandı. Çünkü biliyordu ki ne yaparsa yapsın yanına kar kalacak ne yaparsa yapsın Birleşmiş milletlerden kendisine karşı bir yaptırım gelmeyecek. Çünkü Güvenlik Konseyi'nde arkasında dayısı var, ağabeyi var arkasında destekçisi var. İsrail kendisi bakımından dünyanın ve bölgenin şartlarının kendisinin fevkalade lehine olduğunu düşünüyor ve Filistin meselesini bir daha ayağa kalkmayacak şekilde bitirmeyi hedefliyor."

Şu andaki dünya sisteminin problem çözücü bir dünya sistemi olmadığını, sistemin problem çözme yeteneğinin bütünüyle kaybolduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, Ortadoğu'da müslüman kanı akınca kılı kıpırdamayanların Ukrayna krizini bile çözmekten aciz bir hale geldiklerini kaydetti.

Türkiye dışında hemen hemen İslam coğrafyasında hiç ses çıkmadığının altını çizen Kurtulmuş, "Batı dünyasından zaten çıkmıyor. Gelişmiş, demokratik, hür dünya diye diye kendisini zaman zaman dillendiren ülkelerden gık çıkmıyor. Hatta tam tersine bazı büyük ülkeler İsrail'in kendisini savunma hakkı vardır diye bu barbarlığa alkış tutuyor, sessiz kalıyor. Gönül arzu eder ki özelikle İslam coğrafyasının büyük ülkeleri bu derin sessizliklerini bıraksınlar Filistin meselsinde ortak bir ses çıkarabilsinler. Ama ne yazık ki bunlar olmadığı için İsrail saldırganlığını rahat bir şekilde sürdürebiliyor" diye konuştu.

- Ateşkes sağlanmalı, ambargonun kaldırılması gerekli

Filistin için öncelikli olarak derhal, kayıtsız şartsız bir ateşkesin sağlanmasının gerekli olduğunu, bunun dünya kamuoyu ve uluslararası camianın vazifesi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, orada insanların tıbbi malzemelere, ilaçlara, yiyecek, içecek ve çocuk gıdaları gibi temel meselelerde ihtiyaçlarının olduğunu bildirdi.

Ambargo dolayısıyla Filistin halkının zaten ihtiyaçlarının olduğunu ancak savaş ortamında ambargo şartlarının çok daha fazla ağırlaştırmış olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bu çerçevede mutlaka ciddi bir şekilde ambargonun kaldırılması, derhal kaldırılması zorunludur. Acilen uluslararası bir yardım köprüsünün kurulması mecburiyetidir. Türkiye burada gerçekten üstüne düşen görevi yapıyor ama uluslararası camianın harekete geçirilerek acil bir yardım köprüsünün oluşturulması şarttır. Çocuklara, yaşlılara, ihtiyarlara, kadınlara, kimsesizlere karşı bir sürü savaş suçları işleniyor. Bunların hepsinin şimdiden dosyalanması, hem Filistin'deki Uluslararası af örgütlerinin temsilcilerinin hem de diğer ülkelerin temsilcilerinin bunları kaydetmesi, dosyalanması ve bu savaş suçlarının bu saldırganlıklar sona erdikten sonra uluslararası alanda gündeme getirme mecburiyeti vardır."

- Filistin'e yabancı değiliz

Türkiye'nin Filistin'e yabancı olmadığın, 400 yıl kadar oraları yönettiğini ve bu süre zarfında hiç bir şekilde bir huzursuzluğun olmadığını aktaran Kurtulmuş, o dönemler herkesin diline, dinine ve yaşam tarzına saygılı olunduğunu vurguladı.

O dönemlerde adaletin ve barışın merkezi olan Filistin'in yine aynı konumda olabileceğini ifade eden Kurtulmuş, "Bunun için öncelikle zalime dur demek mazluma el vermek mecburiyetindesiniz. Amerikalısı da bu mecburiyet içindedir, İngiliz de bu mecburiyet içindedir. Sadece Müslümanların değil, Müslüman olmayanların sorumluğu da bu sorumluluktur. Dolayısıyla içimiz yanarak bunları söylüyoruz. Türkiye'nin içerisinden bütün siyasi partileri de yüksek sesle bu barbarlığa karşı dur demeye çağırıyoruz. Yapılabilecek ne varsa herkesin bunları ortaya koyması ve bu saldırganlığın durdurularak bu mazlum halkın yaralarının sarılması için gerçekten koşturmasını fikir üretmesini, siyaset üretmesini de talep ediyoruz" şeklinde konuştu.

- "Türkiye'nin başkanlık sistemi temelli yeni bir anayasaya ihtiyacı var"

Türkiye'de 10 Ağustos'ta cumhurbaşkanlığı seçimlerine gideceğini anımsatan Kurtulmuş, Allah'ın izniyle ikinci tura kalmadan birinci turda Türkiye'nin kapılarını bütünüyle milletin önüne açacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen arkasından gelecek genel seçimlerde de Türkiye'de anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla AK Parti'nin iktidar olacağını ülkenin yeni anayasayı gerçekleştirme ödevini siyaset olarak yerine getireceğini söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin başkanlık sistemi temelli yeni bir anayasaya ihtiyacı var. 1961 Anayasa'sı ve 1982 Anayasası ile birlikte ortaya konulan sistem aslında en önemli dayanaklarından birisini 10 ağustosla birlikte kaybetmiş oluyor. Eski sistemde, evet ortada bir sandık vardı, bu sandık demokrasi icabı ortaya geliyor ama millet sandıkta hangi kararı alırsa alsın eski Türkiye'nin egemenleri, beyleri, sahipleri kendi istediklerini istedikleri şekilde yapabilme imkanına kavuşuyorlardı. Bunu da özellikle şu andaki geçerli anayasa olduğu için söyleyeyim, 1982 anayasasının mantığıyla da bu demokrasinin içerisine yerleştirilmişti."

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Türkiye'de devletin de sistemin de sahibi olmak zorunluluğu bütünüyle milletin eline geçeceğini ifade eden Kurtulmuş, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Ondan sonra da Türkiye'de yeni bir anayasayla tam manasıyla Türkiye'de toplumsal bütünlüğü sağlayabilecek herkesin birinci sınıf özgür yurttaşlar olduğunu sağlayacak bir anayasayla güçler ayrımı prensibi olarak değil, aslında 1982 anayasasıyla güçler parçalanması şeklinde oluşturulmuş olan bu sistemin niteliği de değiştirilmeli ve inşallah Türkiye bütün altyapısını tamamlamış bir şekilde, sadece anayasayı değiştirmek de yetmiyor, siyasi partiler yasasıyla, seçim yasasıyla, Meclis iç tüzüğü ile diğer bütün antidemokratik yasalarıyla bunları değiştirmiş, gerçekten başkanlık sistemini esas alan bir anayasa değişikliği ile Türkiye önümüzdeki dönemde reform sürecine devam edecektir."

SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara